Aşkın aldı benden beni. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Yazmaya dair dikkatimi üstünde çalıştığım seslerle ilgili romandan ayırmamalıyım aslında. Fakat su istediğim gibi akmıyor. Motivasyon eksikliğim had safhada. Adımı hatırlamıyorum desem yeridir. *** ...................................................................yeşil desem yeşil değil İki artı bir ilke... Bir: Nedensellik İki: Entropi Artı bir: Müslüm Gürses ağzından “Hayat Berbat” (Sert oldu, farkındayım). *** ..................................................................onun sesi ta kendisi Bazı önemsiz şeylerin çözümsüz gelmesindeki ana faktör, artık nedenleri hatırlamıyor olmamızdan başka bir şey değil gibi geliyor çok zaman. Bir takım hayatların nedenleri, başka bir takım hayatların sonuçları... İyi de bunu hepimiz biliyoruz! Bir şey oldu ve her şey başladı. Evren soğuyor ve ben üşüyorum. Parmaklarım donuyor, gözlerim donuyor, diz kapaklarım donuyor. *** ..................................................................beni unuttu sanmıştım Sabahın kör vaktinde önce camiyi bulmak, avludaki şadırvanın altında yağmurdan korunmaya çalışmak... Göğe tanrının fırçasıyla çalınmış komünist kızıldan ve günün ilk ezanından ziyade, her defasında kendimi ait hissettiğim o küçük ilçenin ağaçlarına, yeni açılmış fırınına, onca soğuğa karşın içeride çalışan kısa kollu beyaz fırıncı elbiseleri giymiş adamların, çaylarını bıyıklı dudaklarına korkarak götürüşlerine, belki de hayatlarınca bir tek çay bardağına o denli nezaketle dokunmuş olan baş ve işaret parmaklarına bakıyorum. Bir şey anlatıyor gibi. Anlamıyorum. Beni görmüyorlar, kimse, hiç kimse... ben anlamıyorum, onlar görmüyorlar. Ağaçlar, sokaklar ve kalın elbiselerimin içinde ben... bir bütünüz. Burada gidecek bir evim vardı, Emine Teyze ve olağanüstü güzel kızının evi... Şimdi yok. Biriktirmeliydim, koleksiyonunu yapmalıydım kapattığım tüm kilitli kapıların. Huşû... Şişeyi tanrıya, kadehi kula... Hû! *** Her şey bozulmaya doğru gider. Düzensizlik ne kadar artarsa, faydasız enerji o kadar büyür. Evrenin yok oluyor olması umurumda değil. Entropi bu evren için geçerli olabilir, lakin binlerce, milyonlarca kez dağılıp toplanan evren dizgesine dışarıdan bakacak olursan bunun düzensizlik olmadığını, aksine Newton beşiği gibi neredeyse kusursuz bir düzenle hareket ettiğini görürsün. Çünkü orada toplanmak dağılmanın, dağılmaksa toplanmanın nedeni. Paradokslar düzenlidir. Tek neden, tek sonuç, tek kapı... Girmek ve çıkmak için. Canlının zavallılığını burada görebiliyorum. Doğa, çıktığın kapıları geri dönemeyeceğin biçimde dizayn etti. Anneleriniz kutsal değildir! Hatırlayın! Kapının önüne konduğunuz ilk yerdir onun bedeni. Kapılardaki gel-gitlerinize izin verilmiş olması o kapıların kapandıktan sonra yeniden açılmayacağı gerçeğini değiştirmediği gibi, zaman faktörü zaten önünde yaşlandığınız kapıyı da an be an değiştirir. Eğlenceye bak! Aynı diye baktığın her şey başka, bambaşka... *** ..................................................................her şey yine aynı kaldı Onca kapı çarpılırken, kırılırken falan falan falan... Yeter bu kadar kapı muhabbeti! Ne diyordu üstad: “Hayat berbat!” *** Yağmurda gezinmeyi seviyor. Onunki gerçek, ben gördüm. Çok kişi bunu sevdiğini söylese de hepsinin bozulmasından endişe ettiği saçları var. Ben sevmiyorum. Küçükken yağmurun daha hafif olduğunu sanırdım, her bir damlanın birer melek olduğunu ve üzerime konan meleklerin hızlıca uçtuğunu. İşte bu yüzden çabuk kuruyorum sanırdım. Özeldi yağmur damlaları. “Ben ve benim meleklerim...” O ve onun melekleri...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © sefa tülek, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |