..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat doðaya eklenmiþ insandýr. -Bacon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Modern Þiir > Yûþa Irmak




5 Eylül 2020
Þiir Üzerine Lakýrdýlar  
Þiir Üzerine Lakýrdýlar

Yûþa Irmak


Þiir için gerek eski, gerek yeni þairler öyle tanýmlamalar kullanmýþlar ki inanýn hepsi birbirinden þirin ve güzel ifadelerle bezeli… Þiirin her insanýn kendi dünyasýnda bir tanýmý madem var o halde bizce þiir; müþahhasý muhayyilenin potasýnda eriterek tecridin imbiðinden geçirme ve idrak üstü bir incelikle zekaya ürperti vererek kelimelere her okuyanýn kendi ruh haline göre ahenk, anlam veya mana kazandýrma sanatýnýn adýdýr diyebiliriz…


:GIJ:
Þiir için gerek eski, gerek yeni þairler öyle tanýmlamalar kullanmýþlar ki inanýn hepsi birbirinden þirin ve güzel ifadelerle bezeli…

Þiirin her insanýn kendi dünyasýnda bir tanýmý madem var o halde bizce þiir; müþahhasý muhayyilenin potasýnda eriterek tecridin imbiðinden geçirme ve idrak üstü bir incelikle zekaya ürperti vererek kelimelere her okuyanýn kendi ruh haline göre ahenk, anlam veya mana kazandýrma sanatýnýn adýdýr diyebiliriz…

Ýnsanýn düþünce ve fikir dünyasýnda, þiir ritimle geçmezse o zaman bir iklim oluverir ve bu þekilde her devrin insaný bu iklimde ruhunun mevsimini yaþar…

Þiir, renk ve ýþýkla dolu bir avizeyi söze ve yazýya dökmektir. Þiir, dilin ýslahý için çalýþan bir peridir. Bu peri dilin huzur, istikrar ve güven bulmasý için ter döker…

Yapýlan her dikkatli tahlil þiire bir mânâ farklý bir tat katar. Fakat onu anlama yolunda þair tüm güzellikleri ruhunda sýr gibi saklamalý ve o geniþ manayý kendisinin bile anlayamayacaðýný itiraf etmek durumundadýr…

“Büyük þiirlerin giriþ yerleri, tunç kanatlý müstahkem þehir kapýlarý gibi sýmsýký kapalýdýr. Her el o kapýlarý itemez ve o kapýlar bazan asýrlarca insanlara kapalý olur.” diyen Haþim, þiiri de þöyle tarif eder:
“Musiki ile söz arasýnda, sözden ziyade musikiye yakýn, mutavassýt bir lisandýr.” der.
Yine büyük þairlerimizden Yahya Kemal ise;
“Musikiden baþka bir musiki” ifadesiyle þiiri anlatmaya çalýþýr.
Üstad Necip Fazýl Kýsakürek ise;
“Þiir, beþ hassemizi kaynaþtýrýcý idrak mihrakýnda, maddi ve manevi bütün eþya ve hadiselerin maverasýnda sýçramak isteyen küstah ve baþýboþ kývýlcýmlar merakýdýr.” der.
Tabi ki bütün bunlar ve bunlara benzer ifadeler sadece þiirin cýlýz izahlarýdýr. Zira þiir hiçbir zaman tarif edilemez. Þayet tarifi mümkün olsaydý bu tarif bin deðil bir olmasý gerekirdi, diyenler ne kadar haklýdýrlar bu da ayrý bir tartýþma konusu olabilir…

Zekanýn keskin hamleleriyle bütünleþen his ve duygular, þiirin mahrem vuzuhunda; “Neden?”, “Niçin?” ve “Nasýl?”a, iç ve dýþ ahenk bütünlüðü içinde ve “Hikmet”e varan bir üslûpla cevap bulunabildiðinde, sür eskimeyen bir yeni olma olgunluðunu kazanmýþ demektir.
Evet, iþte böyle bir þiir Eluard’ýn da dediði gibi; “ilham almaktan çok ilham verir.”
Nurullah Ataç’ýn bir kitabýnda yanlýþ hatýrlamýyorsam þöyle bir ifade vardý þiirle ilgili:
“Gerek bugün, gerek bundan bin yýl sonra yeni gözükecek þey ise ancak bir þairin, bir sanat adamýnýn kiþiliði, kendinden baþka kimsede bulunmayan vasfýdýr. O yenilik eskimediði gibi ona benzemek de kimsenin elinden gelmez. Yeni þair, eskimeyen, ölmeyen yeni þair, bir dil arasýndan insanlara kendilerini, en iyi anlatacak, sezdirecek þekiller bulmuþ adamdýr.” der.

Bütün mantýk ve muhakeme yasaklarýna raðmen eþya ve hadiselerin en mahrem noktalarýna varabilme, körletici bir serahatten ziyade, okurunun muhayyilesiyle ittifak temin ederek eksiklikleri tamamlama ve Montaigne’nin ifadesiyle; “aklý tatmin etmekten çok allak bullak etme, iþte þiir ve þiirden beklenen nokta budur.” der.
Daha açýk ve net bir þekilde konuya üstad Necip Fazýl’ca bakacak olursak: “O, bir noktaya varmanýn deðil, en varýlmaz noktayý sonsuz ve hudutsuz aramanýn davasýdýr.” der ki bunu çok tutuyorum ben. Yani ifadesi benim bu husustaki mihenk taþým diyebiliriz…

Ýsimsiz bir membadan doðan þiir her türlü hasis duygularýn üstünde olduðu gibi ayný zamanda mânâ çýplaklýðýndan da uzak olmalýdýr. Kendi devrinde birçok tenkide maruz kalmýþ ve bu tenkitler onun ifadelerinin yenilmezliðine kaynak olmuþ ve Ahmet Hamdi Tanpýnar’ýn dediði gibi; “ebediyetle güreþen” der ve yine Ahmet Haþim bu mevzuya; “Manâ araþtýrmak için þiiri deþmek, terennümü, yaz gecelerinin yýldýzlarýný ürperti içinde býrakan hakir kuþu, eti için öldürmekten farklý olmasa gerek. Et zerresi, susturulan o büyüleyici sesi telafiye kâfi midir?” diye sorarak baþka bir pencere aralar…

Hiç þüphesiz Haþim, bu ifadesiyle, manasýzlýðýn müdafaasýný yapmýyor. Belki gerçek manayý böyle elle tutulur, gözle görülür bir madde gibi þiirin içine yerleþtirilmiþ görmek isteyenlerin durumunu tasvir etmiþ oluyor.

Batýnýn þiir anlayýþý ile söylenenlerin yanýsýra bir de bütünüyle þarklý ve kendimiz olan þiir düþüncesini de bu arada zikretmek, meseleye bir bütün olarak bakmak olacaktýr. Konuya Mehmet Akif’in penceresinden bakmamak ayýp olur…

Mehmet Akif, düþüncesi ve þiirleriyle bu cepheyi temsil ederken;

“Hayýr, hayal ile yoktur benim alýþ veriþim.
Ýnan ki; her ne demiþsem görüp de söylemiþim.
Sudur cihanda benim en beðendiðim meslek;
Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek…”
diye þiir hakkýndaki görüþünü tam olarak ortaya koyar.

Akif, þiir hakkýndaki düþüncelerini bu mýsralarla ifade ederken edebiyat hakkýndaki düþüncelerini de þöyle dile getiriyor:
“Hele sanat sanat içindir, sanatta gaye yine sanattýr. Edebiyata edebiyattan baþka gaye aramak, sanatý kösteklemektir gibi nazariyeler bizim idrakimizin pek üstündedir. Bir de biz, edebiyatýn vataný olduðuna inananlardanýz, O sebepten hiçbir milletin edebiyatýný memleketimize mâl etmek istemeyiz. Eserlerimiz kaba olacak, saba olacak, lâkin yerli malý olacak. Hiçbir tarafýnda baþka memleket mahsulü olduðunu gösterir damgasý bulunmayacak. Bir de az çok fayda temin edecek. “
der.

Bugün þu minik dünyanýn neresinde keþfedilirse edilsin her yeni manayý kendi usulümüzle birleþtirerek, özümüze uygun þiirler yazmak hiçbir þairin itiraz edemeyeceði merkez noktasý olarak karþýmýzda durur. Fakat acýdýr ki bu noktada birleþenler, olmasý gerektiðinden çok az olduðu için son dönemlerde þiir yerine hýdýrellez manileri dinlemeye devam ediyoruz…

Erbab-ý teasürün çoðalýp hakiki þairin azaldýðý ülkemizde, sözü malum olup mahlas istemeyen bir mütefekkir þairin þu anda inci gibi saçýlmýþ þiirlerini bir arada derlenmiþ görmek en büyük arzu ve isteðimizdir.
Ýstikbalin insanýna, þu anda mevcut olmayan böyle bir eseri þimdiden takdim etmek istedim ve baþtan beri dediklerimi onun için dedim. Esasen bu iþi yapmalarý gereken mustaidlere bir iþaret ve bir þifre olsun diye bu incilerden birini gösterebilirdim ama þairemiz bu þiiri bana özel yazdýðý için sizlerle paylaþmayacaðým için ayrýca üzgünüm…

Evet þiir yazmaya, þiir okumaya, þiirle düþünmeye devam ediyoruz…
Kaleminiz kaðýttan usanmasýn a dostlar…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sefil Tarihçilerimiz!
Büyük Þairlerin Þiirleri Nasýl Okunur?
Tarihimizi Aydýnlatan Bir Kitap
Edebiyat Düþüncesi Üzerine…
Kýlýçdaroðlu Tayyip Erdoðan’ýn ‘muhalif’i mi, Yoksa, ‘mefhum - U Muhalif’i mi?
Baþörtülü Cadýlar
Þiirin Þifresi Nasýl Çözülür?
"Tufandan Önce" Kitabý Üzerine Notlar
Dilin Düþündürdükleri
Pavese’nin Yaþama Uðraþý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.