"Gerçekler, aynen rüyalar gibi, en çok uyandırıldıklarında rahatsız edicidir." - Franz Kafka"

Bir kahve bardağında buluşma

Masada duran bir kahve bardağı etrafında dönen, ayrılık ve yeniden karşılaşmanın hüzünlü dansını anlatan şiir. Geçmiş zamanın izleri, söylenemeyen özlemler ve "arkadaşlık" maskesi altında titreyen duygular... Eski sevgililer arasındaki o tuhaf buluşmada, kelimeler yüzeyde kalırken, gözler ve kalpler bambaşka hikâyeler fısıldıyor. Kavuşmanın içindeki ayrılık, yakınlığın içindeki mesafe...

yazı resim

Bir kahve bardağı duruyor masada,
eski bir gün gibi,
üzerinde parmak izlerin,
benimkiler değil, seninkiler.
Dökülmüş bir leke,
zamanın ağzından sızan,
özlem dedim ona,
sen “kahve” dedin, gülümsedin..

Sokak lambası titriyor dışarıda,
hasret gibi,
bir yanı sönük, bir yanı yanıyor.
“Ne kadar olmuş,” diyorum,
sen “yıllar,” diyorsun,
ama gözlerin başka bir şey söylüyor,
sanki dün bıraktığın bir şiiri
tamamlamaya gelmişsin..

Masaya koyuyorum ellerimi,
seninkiler yanında,
yakın ama değmiyor.
Aşk, bir gölge gibi oturuyor aramıza,
konuşmuyor,
sadece bakıyor.
“Arkadaşız ya,” diyorsun,
sesin ince bir ip,
beni kendine çekiyor,
ama kopmuyor..

Geçen zaman bir tül perde,
arkasında yüzün,
eski bir yazdan kalma.
“Özledim seni,” demiyorum,
gerek yok,
bardağın buğusu söylüyor zaten,
sen duymuyorsun.
Kavuşmuşuz işte,
dost gibi,
ama içimde bir sokak,
hâlâ seni arıyor…

KİTAP İZLERİ

Çıplak ve Yalnız

Hamdi Koç

Hamdi Koç’un Hafıza Labirentinde Unutulmaz Bir Yolculuk: "Çıplak ve Yalnız" Hamdi Koç’un "Çıplak ve Yalnız" romanı, okuru daha ilk cümlesiyle yakalayan o nadir eserlerden: "Amcam
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön