..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ölümden sonra yeni birþeylerin olduðu konusunda umutluyum. -Platon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Toplum ve Birey > Yûþa Irmak




24 Nisan 2021
Affeder Misiniz?  
Yûþa Irmak
Bazý insanlar kolayca affediyor, bazý insanlar ise zor affediyor. Ama hemen herkesin kabul ettiði bir gerçek var: Aftan her iki taraf da bir fayda saðlýyor…


:HFD:
Bazý insanlar kolayca affediyor, bazý insanlar ise zor affediyor. Ama hemen herkesin kabul ettiði bir gerçek var: Aftan her iki taraf da bir fayda saðlýyor…

Bendeniz genellikle affetmeyi severim. Hatta bu benim karakterime oturmuþ bir durumdur diyebilirim. Zira insanlarýn birbirini affetmesine bir erdem olarak bakanlardaným. Ben affetmenin kendi hayatýmda ve çevremdekilerin hayatlarýnda olumlu etkilere sahip olduðunu, ne kadar yararlý olduðuna kýrk yýllýk ahir ömrümde çok kez þahit oldum.. Herhangi bir konuda affeden de olsam, affedilen de kârlý çýkanýn ben olduðumu bilirim.

Tabii ki bu süreci yaþarken insanýn yüreðinde þiddetli fýrtýnalar kopabiliyor. Çoðu kez ben de çok kýrýldýðým zaman gönlümden: “Bu kez ben de affetmeyeceðim” dediðim olmuþtur. Ancak olayýn üzerinden çok geçmeden hemen yelkenleri fora yapýp hemen gönülden affediyor ve her þeye kaldýðý yerden devam edebiliyorum.

Affetmekte:

Ýliþkilerinde affýn yeri ve önemi nedir?,

Affetmek gerçekten gerekli midir?,

Affettiðimizde sadece karþýmýzdaki kiþi mi huzura erer?,

Acaba her hatâyý affedebiliyor muyuz?,

Yoksa affýn gerekli olduðunu bilmemize raðmen uygulamaya mý geçemiyoruz?

gibi sorularý kendime sorduðumda bunlara cevap vermekte açýkçasý zorlanmýyorum.

Zira netice itibariyle affetmek, biliþsel -birtakým zihinsel kalýplarla gerçekleþir- ve duygusal bir eylem olduðunu bilenlerdenim. Yani insanýn zihinsel söz konusu bu kalýplarýnýn içine “aldatma”ya veya “yalana” olan bakýþ açýsý girebiliyor. Bu bakýþ açýsý da ister istemez alacaðýnýz tavrý ya da tutumumu kökten etkileyebiliyor. Duygusal açýdan da iliþkinizin niteliði, iliþkiden beklentileriniz de affetme davranýþýnda etkilidir. Affetmek karþýmýzdakini hatâlarýyla kabul etmek, ayný zamanda bizim de hatâ yapabileceðimizi kabul etmektir.

Burada dikkat edilmesi gereken þeyler yok mu? Var elbette.

Bir kere bir insan affetmesi gereken bir durumla karþýlaþtýðýnda kendine þu sorularý sormalý:

Niye affedeceðim?

Evet, affetmek karmaþýk bir duygudur dedik. Birþeyi affederken niye affettiðinizi bu sebeple bilmeniz gerekiyor.

Karþý taraf sizi terk etmesin diye mi?

Kendinizi ortaya koyacak beceriden mi yoksunsunuz?

Affetmeyi küçültücü bir davranýþ olarak mý görüyorsunuz?

Siz hatâsýz mýsýnýz?

Gerçekçi misiniz, yahut hayalperest mi?

Hayata esnek mi bakarsýnýz, katý mý?

Bu ve buna benzer sorulara verdiðimiz cevaplar, bize neden affettiðimiz veya edemediðimiz konusunda yardýmcý olabilir diye düþünüyorum. Yani en azýndan o duygusal baðlarýn diri kalmasý açýsýndan bu sorularýn sorulmasý oldukça önemli bir konu diye düþünüyorum.

Arkadaþlýklarda, dostluklarda, aþk ve aile iliþkilerinde; yani samimiyetimizin arttýðý kiþilerde affediciliðimizin oraný, daha az samimi olduðumuz kiþilere gösterdiðimizden daha azdýr…

Örneðin bir kiþiye çok önem veriyorsanýz, yaptýðý hareket sizi daha çok kýrar veya çok önemsemediðiniz kiþilere karþý da daha az affedicisinizdir. Bu bir paradokstur. Herkesin affedemeyeceði davranýþlar vardýr. Kiþi bunlarý önce kendisi bilmeli ve karþý tarafa da bunu bir þekilde iletmesini bilmelidir. Ama burada dikkat edilmesi gereken þey gri alanlarda yaþamaktýr. Hayatýmýzda ne kadar siyah ve beyaz nokta varsa o kadar mutsuz olma olasýlýðý da bu minval üzerine artmaya baþlayacaktýr.

Her iliþkinin yalana ve aldatmaya yönelik bir risk taþýdýðý ortada. Çünkü herkes hatâ yapabilir. Bazen karþýnýzdaki kiþi giysinizi beðenmese de size yakýþtýðýný söyleyebilir. Yahut deðer verdiðiniz biri sizi sevdiðini söylerken, aslýnda gerçekte sizden pek fazla hoþlanmýyor da olabilir.

Her ikisinin de yalan olduðunu fark ettiðinizde sizi hangisi daha fazla incitir?

Aslýnda ikisi de yalandýr. Ama sizin hayatýnýzda öncelik verdiðiniz ve önemsediðiniz davranýþ sizi daha fazla incitir. Böylece affetmenin derecesini belirlemiþ olursunuz.

Öncelik verdiðimiz þeyler belli olsa da affetmekteki tutumumuzu deðiþtirecek önemli bir etkeni son yaþadýðým bazý hadiseler karþýnda yeniden deðerlendirmek zorunda kaldým ki burada muhatabýn tutumunun çok önemli olduðu gerçeðidir… Ve bu durum affetme olayýný deðerlendirme biçimimize etki eden ikinci önemli unsurdur.

Bu durumu þöyle açýklamak isterim…

Diyelim ki, dost bildiðiniz biri arkanýzdan konuþtu. Ve gelip bunu size söyledi. Bu durumda tavrýnýz ne olur?

Ayný olayý bir de þöyle düþünelim: Dostunuzun arkanýzdan konuþtuðunu baþkasýndan duydunuz; o zaman tavrýnýz ne olur?

Gördüðünüz gibi her iki olayda da sizi kýran, dostunuzun arkanýzdan konuþmasýdýr. Ýlk olayda affedici olma yüzdeniz yüksektir. Çünkü, ‘Arkadaþým bir hatâ yaptý, ama gelip bana söyledi’ dersiniz.

Burada esas mesele muhatabý affederken samimiyet ilkesinin önemli olduðudur. Yani affetmek, kiþinin kendisine yapýlan her türlü davranýþý, herþeye raðmen baðýþlamasý ve olmamýþ gibi davranmasý ise muhatabým da gerçekten yaptýklarý davranýþlardan dolayý piþmansa o zaman neden affetmeyeyim diye sorgulamak gerektiðine inanýrým. Tabii, içimizdeki bazý þeyleri onarana kadar kendimizi o kiþiye daha uzak hissederiz; ama bunu karþýmýzdakine yansýtmamaya özen göstermeliyiz. Bunu yapýyorum; çünkü affetmenin doðru olduðuna inanýyorum. Henüz kendi içimde bazý þeyleri tamir edemesem de zamanla onarýlacaðýný düþünerek hareket ediyor olmayý daha vicdanlý bulurum.

Tam tersi durumda ise yani bir dostum arkamdan konuþtu ve ‘Söz, bir daha ayný davranýþý tekrarlamayacaðým’ dedikten sonra o samimiyeti sergilemiyorsa. O zaman ona sýrlarýmý vermeye devam etmek, en kaba tabir ile safdillik olur diye düþünürüm. Ve o kiþiye karþý ister istemez herhangi bir konuda ayný güveni ve hassasiyeti gösteremez hale gelirim.

Ayný hatânýn birçok kez tekrarlanmasý da affeden kiþinin güveninin sarsýlmasýna neden olur. Yani yaþanýlan þeyler sana çok aðýr gelmemiþse insanýn affetmesi de bir o kadar kolaylaþýyor. Ama kiþi ayný hatâyý sürekli tekrarlýyorsa, onu affetmek de ister istemez zorlaþacaktýr. Esasen affetmekteki ölçü muhatabýn yaptýðý hatânýn düzelmesine yardýmcý olacaksa, o zaman affetmenin kullanýlmasý bir zaruret haline gelir.

Affýn sevgiyle doðru orantýlý olduðu bir gerçek. Kýrýldýysak onu affetmek için ufacýk bir bahane aramak gerekir. Çünkü sevgi affetmede daha aðýr basan bir eylemdir. Sevgilimle aramýzda bir problem olsa da onu affetmem için bir söz, bir bakýþ insan olana yeter de artar bile!

Ýnsanlarýn hatâ yapmasý kadar doðal gördüðüm baþka hiçbir konu yok diyebilirim. Hattâ canýmdan edebilecek hadiseler olsa bile, karþýmýzdakilerin minicik bir özrü, affetmem için yeterlidir.

Demek ki bize yapýlan davranýþýn kasýtlý olup olmamasý da bizim af konusundaki eðilimimizi belirliyor. Affetmekte gördüðüm baþka bir en önemli þey de yapýlan davranýþýn dikkatsizlikle mi yahut kasýtlý olarak mý yapýldýðýdýr. Affedilen hatâ ihmal edilerek tekrar yapýlmýþsa baþka, kasýtla yapýlmýþsa baþka bir sonuca götürür insaný… Bunu görerek tavýr almak ise en doðru seçenektir.

Birini affettiðinizde, ona onu affettiðinizi söylemek, özellikle de yine bu hareketi tekrarlayýp tekrarlamayacaðýndan emin deðilseniz, ona küçük hatýrlatmalarda bulunmak, affetmeyi baþa kakmak anlamýna gelmeyebilir. Ama samimi olarak bir daha o davranýþý tekrarlamayacaðýný söyleyen birinin hatâsýný sürekli olarak yüzüne vurursanýz acaba bu gerçek bir affetme olur mu?

Sýklýkla buluþtuðunuz bir arkadaþýnýz geç kalmayý âdet edinmiþtir. Hattâ artýk yöntemler geliþtirmeye baþlayarak: buluþacaðýnýz saatten yarým saat öncesini bile söylemeye baþlarsýnýz.

Eðer karþýmýzdakini affettiðimizi gönülden deðil de sadece öylesine söylüyorsak, o zaman tehlike sinyalleri çalýyor demektir. Çünkü affýn olmadýðý yerde öfke, kin, öç alma duygularý geliþir.

Sevdiði yakýn dostlarýný kolay kolay affedemediðini söyleyen bir arkadaþým da kinci biri olduðunu söylemiþti. “Ýnsanlarý kolay kolay affedemiyorum. Hoþuma gitmeyen birþeyi bir çocuk bile söylese kolay kolay unutmam diyordu. Hatta affetmediðim için de piþmanlýk duymam.” demiþti.

Böyle durumlarda ise bu ortamlarýn gergin ve soðuk olmasý insaný canýndan bezdirebilir. O zaman da saðlýklý bir iliþkiden söz etmek mümkün deðildir. Affedicilik olmazsa -özellikle aþkta- ister istemez katý kurallar ve sertlik hâkim oluyor. O zaman da sert, anlayýþsýz bir tip olup çýkabiliyorsunuz.

Af olmazsa, her iliþki zarar görür. Yapýlan davranýþlar, yaþananlar, söylenen sözler sizi rahat býrakmaz ve hiçbir þey eskisi gibi olmaz. Bu yüzden de muhatabýnýzla eskisi gibi samimi olamazsýnýz.

Evet, uzun lafýn kýsasý ben affederek kendimi özgür kýlmayý tercih edenlerdenim. Affetmediðim de öç planlarý yaparak ancak kendimi sýkýntýya sokarým. Bu þekilde kiþi sadece affettiðini söyleyerek, aslýnda içinden þunu geçirir: ‘Ben sana sorarým.’ Gerçekten af yoksa hayatýmýzda en ufak bir tartýþmada ‘Sen de þunlarý yapmýþtýn’ diyerek zihnin geçmiþe ait biriktirdiklerini söylemeye yol açacaðý muhakkak. Gerçekten af yoksa, numaraya da gerek yok. Bu sinir harbine yol açar. ‘Unutmayacaðým; ama affediyorum seni’ demek ‘Seni affetmiyorum’ demenin baþka bir versiyonudur. Bu cümleleri iþittiðimiz, belki de zaman zaman yüksek sesle söylemesek bile içimizden geçirdiðimiz olmuþtur: “Ben çok incitildim. Benden seni affetmemi nasýl beklersin? Ben asla böyle bir davranýþý hak etmedim; bu yüzden de seni affedemem.”

Bu düþünce kalýplarýný savunanlarýn kurduklarý iliþkilere baktýðýmýzda o iliþkileri bir güç savaþýna sokan insanlar, affediciliðe uzak þahsiyetler olarak görürüm. Çünkü affetmek onlar için yenilgidir. Oysa affetmeyerek aslýnda kendileri yenilmektedirler. Bunlar hayatý, iliþkileri savaþ gibi algýlayan, savunmacý, kendini ve hayatý aþýrý ciddiye alan ve sonuçta bireyi mutsuzluða götüren düþünce biçimleri deðildir de ya nedir? Affetmeyi reddeden bireyler ya kendilerinin çok doðru olduklarýný düþünürler, ya da affetmeyle ilgili biliþsel yargýlarýný tartýþmaya açmamýþlardýr. O zaman þunu sorgulamak lâzým, affetmek ve unutmak zayýflýðýn iþareti ise güçlülük sürekli hatýrlayarak ve öfke ile bezenerek yaþamak mýdýr?

Affetmek, bizden çok karþýmýzdakine yarar diye düþündüðümüz olur. Oysa karþýmýzdaki hatâlý kiþiyi affetmek, önce insanýn bizzat kendisine huzur verir. Affetmediðimizde, bizde bastýrýlmýþ öfke, yoðun içerleme ile depresyon kapýnýn arkasýnda hazýr beklemektedir.

Bizler beþeriz ve hatalarla doluyuz. Bu yüzden arkadaþlarýma da sevdiklerime de her zaman affedici olmalarýný telkin etmiþimdir. Bu durumun insaný özgür kýldýðý bir hakikattir. Affettiðinizde ilk baþta bedenimize en çok rahatsýzlýk veren eleþtirme, içerleme, kýzgýnlýk gibi duygularý yok olup gider.

Hayatýmýzda daha fazla affedilmenin yer almasýný istiyorsak, hayata olan bakýþýmýzý olumlulaþtýrmamýz gerekiyor. Kendimizle ve yaþamla ne kadar barýþýksak, affetmek o kadar bizimledir. Her zaman hatýrlamalýyýz ki, dünya hayatý geçicidir. Bir an sevdiklerimizi kaybedebiliriz. Herþeyimizi yitirebiliriz. Ölüm gerçeðini düþünerek, aslýnda ciddîye aldýðýmýz olaylarýn, affetmemek için direnmemizin ne kadar anlamsýz olduðunu fark etmeliyiz.

Son tahlilde hatâsýz insan olmadýðýna göre hayatýmýzdan affýn çýktýðýný düþünmek de imkânsýz gibi geliyor. Ama dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var. Affeden biz, birgün affedilen konumunda olabiliriz. Yaptýðýmýz hatâlarýn karþýmýzdakileri nasýl etkilediðini ve onlarýn üzerinde nasýl olumsuz etkiler býraktýðýný anlamaya çabalayarak, o hatânýn ikinci kez yapýlmayacaðý garantisini vermek ve affý lâyýkýyla hak etmek de elimizde. Sadece af isteyen deðil, affetme konumunda olan kiþi de o hatânýn neden yapýldýðýný ve isteyerek mi, yoksa kasýtlý mý yapýldýðýný deðerlendirdikten sonra, hayatýnda affý daha çok kullanabildiðini fark edecektir…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplum ve birey kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Milletlerin Ruhunu Taklit Öldürür
Neyimizi Kaybettik
No Comment
Her Ýþte Bir Hayýr Vardýr
Penis Bilgeliði
Sempati ve Antipati
Memelerin Sürprizi
Aðýr ve Hafif Erkekler! Biraz da Adalet
Teknik Yaklaþýmý Kullanamayan Erkeklere Ýthafen…
Trafik Bir Aynadýr

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Türk Sinemasýnýn Ezberini Bozan Yönetmen
Chp’nin Psikopatolojisi
Bir Çatýþma Zemini Olarak Kültür
Dikkat Bu Bir Siyasi Yazýdýr!
Hizipçi Memur Partisi Chp
Sinema Kültürel Meselemiz Haline Ne Zaman Gelecek?
Chp, Gerçekten ‘demokrat’ Mýdýr?
Arzu Yeterli Deðil
Seviye
Yarýn Bekleyebilir Þiir Kitabý Üzerine

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.