..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir dost nedir? Öteki ben. -Zenon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yapýtlar > Yûþa Irmak




3 Kasým 2023
Eski Kitaplar Neden Okunur?  
Yûþa Irmak
Gençlere klasikleri neden okuturlar? Ýstanbul’a geldiðim yýllarda Donkiþot’tan niyeyse çok sýkýlmýþtým. Yirmilerimdeydim; Kemal Tahir’in her fýrsatta Donkiþot’u övmesine bir türlü anlam veremezdim. Zaten onu da çok iyi tanýmazdým.


:BIE:
Kýzým Zeynep Rana 8 yaþýndayken ismiyle ilgili sýkýntýlar çekiyordu. Niye sadece Rana veya Zeynep dememiþiz de Zeynep Rana demiþiz…

Sýnýfta en sevdiði ve kafasý tuttuðu arkadaþlarýnýn çoðunun ismi tek isimmiþ. Dedim ki ona Zeynep’in de Rana’nýn da çok güzel isimler olduðunu, bizim için senin dünyaya geliþin çok özel olduðu için sana hem “babasýnýn süsü” hem de bu süsün “en güzeli, en zarafetlisi, en parlaðý, en letafetlisi olduðu için sana bu ismi vermiþtik; o yaþlarda beni sessizce dinlemiþti…

Zeynep Rana çok duyarlý, çok akýllý, çok zeki ve çok çalýþkan bir çocuk. Sadeliði sever. Çiçekleri sever. Kahveyi sever. Çiçeklerden en çok kýr çiçeklerini, sözgelimi papatyayý sever. Ayrýca pasta türlerini de sever. Ama bir dilimden fazla yemez; “çokça” þeker zararlýymýþ…

Bir gün eski kitaplarýmdan çok dokunaklý bir bölümü okurken gözlerimden yaþ aktýðýný fark edip yanýma gelmiþti.

Birden sordu: -“Eski kitaplar neden okunur baba?”

Önce ne demek istediðini, neyi merak ettiðini tam anlamamýþtým. Hangi eski kitaplarý? Zamanýnda yazýlmýþ olanlar mý, 1960’larda, 1970’lerde, 1980 ve hatta 1990’larda yazýlan kitaplarý mý demek istedin? Öyleyken, kendi yazdýðým yazýlar da eskilere karýþýp gidiyordu… Yoksa, yýpranmýþ, kapaklarý eski püskü kitaplar mý merak ettin?

Zeynep Rana güldü. -“Hiç öyle þey olur mu? Okumamýþsak her kitap yenidir.”

-“Peki hangi ‘eski’ kitap?”

-“Annem, okuduðu kitaplarý açýp yeniden okuyor. Bence o eski kitap.”

Þaþakaldým. -“Düþünmem lâzým kýzým” dedim.

Oysa o dönemlerimde hep, Zeynep Rana’nýn söylediði sözüm ona ‘eski’ kitaplarý okuyordum. ‘Hep’ biraz abartýlý, ama çoðu kez eski kitaplarý bir kez daha okumak bana iyi geliyordu. Sözgelimi, Virginia Woolf’un Dalgalar’ýný yeniden okudum. Attilâ Ýlhan’dan Sýrtlan Payý’ný okudum. Cemil Meriç’in “Bu Ülke”sini…

Dalgalar’ýn ilk çevirisini okuduðumda çok þey anlamamýþtým. Sonra Ýlknur Özdemir denilen bir ablanýn çevirisi yüzünden tekrar alýp okumuþtum. Her yeni okuyuþumda, Dalgalar, yeni bir duyarlýk kattý gönül coðrafyama…

Sonra

-“Çok sevdiðimiz için belki” dedim Zeynep Rana’ya.

-“Annem bazen ‘Ýyi anlayamadýðým için okuyorum’ diyor.”

Öylesi de var tabiî. Oktay Rifat’ýn Bay Lear’i benim için çok zor bir kitaptý. Ýlk okuduðumda anlatýmýnýn, sözdiziminin hazzýna hiç varamamýþtým. Ýkide birde yolum kesiliyordu. Tekrar baþa dönmek zorunda kalýyordum. Sonra bitirdim. Ýkinci kez okuduðumda anlatýma, o, çapaklý sandýðým sözdizimindeki kendine has tarzýna gýpta ettim.

Zeynep Rana’nýn meraký beni böyle çelince, Bay Lear’in ilk sayfasýný yeniden, kim bilir kaçýncý kez yine açýp okudum. At, bahçe, ata bakan adam, onun nereye baktýðýný bilmeyen kadýn, yalý, yalýda odalar, iç içe geçmiþ bu zaman tünelleri ve gizemi büyüledi beni. Bu okuyuþumda hepsi yerli yerine oturmuþtu. Oktay Rifat yazdýðý zaman da öyleydi elbette, ama belli ki ben ‘yabancý’ydým. Ýyi bir eser, ancak okuyup bitirdiðimizde gizlerini ele veriyor. Sonra, özümsemek, inceliklerine varmak için bir kez daha okuyoruz.

Gençlere klasikleri neden okuturlar? Ýstanbul’a geldiðim yýllarda Donkiþot’tan niyeyse çok sýkýlmýþtým. Yirmilerimdeydim; Kemal Tahir’in her fýrsatta Donkiþot’u övmesine bir türlü anlam veremezdim. Zaten onu da çok iyi tanýmazdým. Bir gün oturup yeniden okumayý denedim, yine bunalýp, býraktým. Kýrk yaþýma geldiðimde bu eseri tekrar açýp okurken romanýn kahramaný Donkiþot’un o derin hüznüne kapýlýp gittim…

Tanpýnar’ýn “Yaz Yaðmuru” öyküsü de uzun süre yormuþtu beni. Lezzetini hissediyordum ama, üç beþ sayfadan sonra hemen pes edip kapatýyordum. Oysa “Yaz Yaðmuru” bugün çok sevdiðim hikâyeler arasýnda..

Hep romanlar, öyküler… Nurullah Ataç’ý da bu aralar yeniden okumaya çalýþýyorum. Onun denemelerinin hep ‘diri’ kalýþý ürkütüyor beni. Ataç’la tartýþýrsýnýz, Ataç’ýn düþüncelerine, yargýlarýna karþý çýkarsýnýz ama fakat ve lakin Ataç okumaktan vazgeçmek pek mümkün olmuyor.

Ezbere bildiðiniz bir þiir, olsun!, yine kitabýn sayfalarýnda o þiiri aramak, ‘okumak’ istersiniz. Behçet Necatigil iþte…

Bazý zamanlar aklýma gelen bir hatýra, bir özlemi anmak ve unutmadýðýmý belli etmek için yeniden eski kitaplara dönüp okuduðum oluyor. Çalýkuþu’nu da bu sebeple okumuþtum. Yýllar sonra Attilâ Ýlhan bir yazýsýnda “Türkiye hâlâ Çalýkuþu Feride’nin serüvenindedir” demiþti. Attilâ Ýlhan “Yarýn Artýk Bugündür” televizyon dizisini niçin yazdýðýný anlatýyordu bu yazýsýnda. Sadece ‘gönül hikâyesi’ sanýlan Çalýkuþu sonsuz þefkatiyle bugüne de çok þey söylemiyor mu sizce?

Yalnýz kimi kitaplar var, yeniden okunmasa daha iyi. Geçmiþte çok severek okumuþuz. O rüyayý bir kez daha yaþamak istiyoruz. Derken tatsýz tuzsuz. Biz mi deðiþmiþiz, beðenilerimiz, dünyaya bakýþýmýz mý deðiþmiþ; yoksa o kitap geçmiþte bizi aldatmýþ mý, bilinmez…

Bu denemeyi de sevgili kýzým Zeynep Rana’ya borçluyum. Her gün sevgimi ve muhabbetimi artýk ona aktarýyorum…

Kalýn saðlýcakla…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yapýtlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yabancý Gözüyle Türkler
High – Rise (Gökdelen)
Eþek Edebiyatý
Körleþme
Batýlý Þiiri Bize Nasýl Sevdirdiler?
Uzak Nasýl Yakýn Edilir?
Mihr ile Mâh
El Ruido de Las Cosas Al Caer (Düþen Þeylerin Gürültüsü)
Budalalýk Nedir, Nasýl Keþfedildi?
Görmeyi Öðrenmiþ Gözler

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýstanbul’u Düþünmek
O Kelime!
Ýþlenmemiþ Cevherler Ülkesi: Türkiye
Gülmek Ýçin Krala Aðlamak Ýçin Filozofa Gitmek
Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi'nin Düþündürdükleri
Ýki Burçlu Bir Kale: Zaman!
"Bu Dünya Ýþi Oyundur Oyun"
Hallerinden Memnun Cevherlerimiz
Çekyataltý Romanlar II
Üç Elma, Üç Yýldýrým

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sözün Çiçeði [Þiir]
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.