Kürtaj sadece kendileri bir zamanlar doğmuş insanlar tarafından savunuluyor. -Ronald Reagen |
|
||||||||||
|
Kuran, Allah’ın sözü olarak tanımlanır ve dinin tek kaynağıdır. Allah, Kuran’ın korunmuş bir kitap olduğunu bizzat şu şekilde ifade eder: > “Hiç şüphesiz Zikr'i Biz indirdik Biz. Onun koruyucuları da gerçekten Biziz.” (Hicr Suresi, 15:9) Bu ayet, Kuran’ın herhangi bir tahrifata uğramayacağını ve Allah tarafından muhafaza edileceğini açıkça belirtir. Ayrıca, Nisa Suresi'nde, Kuran’ın çelişkisiz bir kitap olduğu vurgulanır: > “Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Eğer Tanrı'dan başkası tarafından olsaydı onda çok farklılık bulurlardı.” (Nisa Suresi, 4:82) Bu ayetler, Kuran’ın hem doğruluğunu hem de dinin kaynağı olma özelliğini ortaya koyar. Kuran’ın çelişkisizliği, onun Allah’tan geldiğinin bir delilidir. Hadisler, Nebimiz Muhammed’in sözleri ve davranışları olduğu iddiasıyla derlenmiş metinlerdir. Ancak, hem bu iddia doğru değildir Dört Halife Döneminde dahi hadisler yasaktı hem de Kuran’ın çelişkisiz yapısına karşın, birçok hadis Kuran’la açıkça çelişmektedir. Örneğin: Kuran: “O'na benzer hiçbir şey yoktur ve O işitendir görendir.” (Şura Suresi, 42:11) Hadis: “Allah ahirette elçilere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.” (Müslim-İman 302; Buhari 97/24, 10/29; Hanbel 3/1) Bu hadis, Allah’ın fiziksel bir forma sahip olduğunu ima ederek, Kuran’ın Allah’ı hiçbir şeye benzetmeyen ayetleriyle çelişir. Başka bir örnek: Kuran: “Dinde zorlama yoktur.” (Bakara Suresi, 2:256) Hadis: “Dinini değiştireni öldürün.” (Nesai 7-8/14; Buhari 12/1883) Bu hadis, İslam’ın özgürlük ve hoşgörü anlayışını yansıtan Bakara Suresi’yle açıkça ters düşmektedir. Tarih boyunca, hadisler çeşitli kültürel etkilerle İslam’a dahil edilmiştir. Yahudi hikayeleri (İsrailiyat), Hristiyan efsaneleri (Mesihhiyat), putperest adetleri ve eski felsefi öğretiler, hadis adı altında dinin bir parçası haline getirilmiştir. Bu süreçte, özellikle Emevi ve Abbasi dönemlerinde, Arap gelenekleri ve siyasi ideolojiler İslam’a eklenmiş ve kutsallaştırılmıştır. Örneğin, Kab el Ahbar ve Vehb bin Münebbih gibi isimler, Yahudi hikayelerini hadis diye İslam’a taşımışlardır. Bu tür hikayelerin, bugün birçok tefsir ve hadis kitabında bulunması, hadislerin güvenilirliğini sorgulamamızı gerektirir. Kuran, insanlara bazı alanlarda özgürlük tanımış, bu konularda tercihlerini kendi kültür ve anlayışlarına göre yapabileceklerini belirtmiştir. Örneğin: Kuran, yemeği elle mi çatalla mı çubuklarla mı yememiz gerektiği konusunda bir açıklama yapmaz. Kıyafetin sarık cübbe mi olacağı, kravat gömlek mi olacağı, yoksa kimono mu olması gerektiği konusunda Kuran’da bir izah yoktur. Bu özgürlük alanları, Kuran’ın insanlara esneklik tanıyan bir rehber olduğunu gösterir. Ancak tarih boyunca, bu özgürlük alanları çeşitli hadis ve geleneklerle daraltılmış ve kutsallaştırılmıştır. Kuran, müminlere düşünmeyi, sorgulamayı ve akıl yürütmeyi emreder: > “Hâlâ akıl etmez misinz?” (Bakara Suresi, 2:44) “Kur'an'ı düşünmüyorlar mı?” (Nisa Suresi, 4:82) Bu emirler, Kuran’ın akla ve mantığa uygun bir din anlayışı sunduğunu ortaya koyar. Oysa birçok hadis, akıl ve mantıkla bağdaşmayan unsurlar içerir. Örneğin: > “Allah benimle görüştü ve el sıkıştı. Elini iki omzum arasına koydu. Öyle ki parmaklarının soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim.” (Hanbel 5/243) Bu hadis, Allah’ı fiziksel bir varlık olarak tanımlayarak, Kuran’ın Allah’ın eşsiz ve benzersiz olduğunu vurgulayan ayetleriyle çelişir. Kuran, Allah’ın korunmuş ve çelişkisiz bir kelamıdır. Hadisler ise, tarihsel süreçte çeşitli kültürel ve siyasi etkilerle şekillenmiş ve Kuran’la çelişen unsurlar içermektedir. Bu nedenle, Kuran’ın dinin tek kaynağı olduğu, hadislerin ise terk edilmesi gerektiği açıktır. Kuran, şu şekilde dinin temel prensiplerini belirler: > “Hiçbir günahkâr başkasının yükünü yüklenmez.” (Necm Suresi, 53:38) Kuran’ın bu açık ve evrensel ilkeleri, hadislerin akılcı ve eleştirel bir gözle incelenip terk edilmesini zorunlu kılmaktadır. Unutmamalıyız ki, İslam’ı anlamanın en doğru yolu, Kuran’a sıkı sıkıya bağlı kalmak ve çelişkilerden kaçınmaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |