İnsan gülümsemeyle gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır. -Byron |
|
||||||||||
|
Bir o kadar da sağır Gecenin kör noktalarında Olabildiğine karanlık .... Dağ sanan gezdiği çukurları, Güneşi bilmeden baharlar yaşayan- Ve ışık yontan, Soluk benizlilerin Feri tükenmiş gözlerinden .... Çokça destanlar üreten Efsane aşıkların yürekte saklı kalmış sözlerinden .... Kendine legodan sarsılmaz sandığı aşklar yapan, Ve sonra ağlayan Sert rüzgarlara yenik düşen kalelerin ardından .... Gezegene dönüşebilmek yetisinden Fersahlarca uzak Bir toz ve gaz bulutuydu bende aşk, Minicik bir esintiyle atmosfere dağılan .... Ve ben Yüzme özürlü bir balık gibiydim Okyanus sandığı nehirlerde boğulan .... Ama aşk Ama doğru insan Doğru zamanda gelirdi biliyordum .... Ve ben seni Caneşim Bilemezsin kaç asırdır bekliyordum .... Hani sevmek yürek işidir Hani en doğrusunu yürek bilir ya .... İşte öylesine emindi, Öylesine serindi yüreğim sana göç ederken .... Ve dünyadan göçer gibiydim Saniyelerle ölçtüğüm senli dakikalardan, O gece sensiz sonsuzluklara giderken .... Ve o gün .......... O güne değin Hep yalnızlığıma bir dost Karanlığıma bir ışık Çaresizliklere bir umut beklediğim Ve kendimi herkesten gizlediğim o yerde, İlk kez bir sevileni seni bekledim .... Bekledim beklemesine ya Düşünmeden de edemedim. Bu yaşa gelene değin nasıl da geçmişti zaman Senin vuslatına varan anlar geçmek bilmezken .... Ellerim titriyordu gözlerimde sen. Göğüs kafesimi parçalamak istercesine çarpan yüreğimi zaptetmek zordu Biraz daha geciksen ölebilirdim .... Ama ucunda vuslatın vardı ya Gönülecem Bin kez ölsem Bin kez dirilir Seni bin ömür bekleyebilirdim .... Ve sen geldin .... Hani yüzerken konuşamaz yoksa boğulur ya insan, İşte ondandı mabudem zaman zamanki suskunluğum Benden başkacasının ben gibi bakmasına tahammül edemeyeceğim bir ummandı gözlerin, Derinliklerinde gönüllü boğulduğum .... Ne bir yüzü böylesine bağrıma basmak Ne de bir eli böylesine tutmak istemiştim .... Seni öyle seviyordum ki ben Sana gelirken ; Yüreğimde senden öte her şeyi söküp öyle gelmiştim .... Bir ateş Bir kıvılcım düşmüştü içimde bir yerlere yanıyordum .... Seni bilmeden Seni görmeden geçen yıllara içten içe kanıyordum .... Sözünle Özünle bambaşkaydın Emsalsizim kendimi cennette sanıyordum .... Sanki ben Sanki çok eskilerden ama mutlaka zamanın bir yerinden seni tanıyordum .... Ne kadar boş yaşamışım ben ne kadar aptalmışım Sevmek sanmışım, sancısı üç günde geçen ağrıları Hiç yere geceye esir etmişim masum şarkıları .... Suskunluğum söze dönüştü, seninle gündüzüm. senden öncesi ömrümün gecesi, İsmin aşk, cisminse yar’dır gayrı Gönlümün Ecesi ......
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © KeMaNcI^^....., 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |