ılık bir İzmir gecesinde ilk kez dinliyorum yağmurun sesini…
arap kızı camdan bakmıyor, bütün pencereler kapalı..yağmur usulca çiseliyor yüreğime…lambalardan sanal yakamozlar yansıyor sokaklara.fahişelerin adımları bozuyor sokak yakamozlarını.yağmur raks edip cilveleşiyor boşluklarda.aynı gök altında değiliz seninle, ama aynı gecedeyiz.senin tepende ışıl ışıl bir dolunay,benim gözlerimden yağmur çiseliyor.şimdi kocaman bir ova düşün sevgili..etrafı dağlarla çevriliaklar giy ak tenine, saçlarını sal beline…tut çek beni ovanın orta yerine,yağmur değmeli tenimizin her yerine..tenin değmeli tenimin her yerine,tenimiz değmeli ovanın her yerine…tenin tenime değdiğinde şimşekler çakarsa!yağmur biriktir dudaklarında susamışlığıma..yağmur biriktir dudaklarında yanmışlığıma…Usul usul sokulayım ılık nefesine…