Dünya hayal gücünün tuvalinden başka birşey değildir. -Henri David Thoreau |
|
||||||||||
|
Umutlar… Evet yapraklara benzerler, yeşerirler, sararırlar, solarlar ve dökülürler. Sonra yine yeşermeye başlarlar hiç usanmadan, bıkmadan. Bizleri ayakta tutan, mücadele gücümüzü artıran, bazen üzen bazen de sevindiren o küçücük yaşam kırıntıları.. Hayatı neden ağaca sormak gelmez ki aklına şaşarım arkadaş. Her baharda yeşeren o. Sonbaharda umutlarını yerle bir eden de o. Kış uykusunda beyaz yorganla örtünen, yazın meyve veren… Gökten umut damlacıkları yağar. O umut damlalarıyla uyanacaksak şemsiyeye gerekte kalmaz o zaman. Yeter ki ıslanmayı göze alalım. Her yağan yağmur damlasını sevelim, o damlalara bir olmayı bilelim, ağaçtaki yapraklar gibi aynı gövdeden olduğumuzu unutmayalım. İlginç acaba, ağaç bir dünya, yapraklar insan, yağmurlar; umut, hayal olamaz mı? Herkes masal gibi bir hayat ister oysa…Ama bence insanlar ölene kadar uyumamalı. Her şeyden ve her şeyden sonra, Dayarsın sırtını bir ağaca, gözlerinle semayı izlersin, ellerin nerde hissetmezsin, Ayakların yere basar mı, basmaz mı anlamazsın ya kimi zaman, içindeki karmaşık duygularla bezemişsindir gözlerini. Gördüklerin duygularındır aslında.. Gözlerin dolar, tutmak istersin gözyaşlarını.. Bırak ağlasınlar.. onlar cennette birer ırmak olarak dönecekler sana. Bırak, tutma ağlasınlar yaşamanın tadına varana kadar.. bırak ağlasınlar.. anlasınlar hayatın en köşesinde kalmış sevda yükünü. Bırak, düşünmesinler acıların katlettiği minik yavruları. Ve bırak ağlasınlar ki, bedelini ödemek zorunda kalmasınlar dökmedikleri gözyaşlarının.. ve bırak ağlasınlar, sonu gelsin çaresiz yaşanmışlığın, ayrılığın, yalnızlığın.. Hani resim tabloları vardır. Kiminin duvarlarını süsler, kiminin yaşamlarını… hiç o resim tablolarını seyrettiniz mi saatlerce ? ben seyrettim ve fark ettim ki; resim tabloları ile insanın beyin kıvrımları arasında hiçbir fark yok. Her ikisi de hayal aleminin dehlizlerinde dolaştırıyor insanı. Canlılık, hayat veriyor. Hayallerse insanı bir başka aleme, aşkın, sevginin, merhametin diyarına sürüklüyor.. tam en güzel yerindeyken hayalin bir anda kendimizi gerçeklerle karşı karşıya buluyoruz. Sevgimiz sitemlere, aşkımız lânetlere dönüşüyor. Susuyor, susturuluyoruz.. konuşmak, o hayalleri yaşamak isterken birlikte, iki kelimeyi söylemek isterken birbirimize, susuyoruz.. Dileklerimizde karbeyaz bir güzellik varken, her bebeğin gözlerindeki o bilge bakış, gözbebeklerimize yerleşmişken, susuyoruz.. sarıyı yeşile karıştıran sonbahar ağaçlarının altında yürümek varken, nemli toprağın kokusunu ciğerlerimize çekmek, bir dosta selam verip konuşmak varken ordan buradan, susuyoruz.. gökyüzünü görebilmenin ayrıcalığını keşfetmek, bir kuş olup özgürce maviliklere uçmak varken, susuyoruz.. gökyüzünü görebilmenin ayrıcalığını keşfetmek, bir kuş olup özgürce maviliklere uçmak varken, susuyoruz.. bir ressamın tuâlinde can bulmuş resimlere dalmak, sevgiliye bakmak, özlemek varken, susuyoruz.. küçücük bir çocuğun gamzeli ellerinde, saflığın sıcaklığını hissetmek ve en önemlisi onun kadar mutlu olmak varken , susuyoruz.. umudumuzu haykırmaktan korkuyor, susuyoruz.. Geleceğe dair umutlarım var.. mutsuz insanlar, yaşanan acılar, hergün ağlayan çocuklar.. hepsi geçecek bir gün, umudum var.. geleceğe dair umutlarım var kalbimin en ücra köşelerinde.. sevilmeyen insanlar, gözü yaşlı analar.. gülecekler bir gün umudum var.. geleceğe dair umutlarım var hala.. yaşamaktan bıkanlar, güneşin doğmasını beklemeyenler, yaşayacak.. ve bir gün herkes sevecek, ayrılıklar bitecek ve her gün ümitle beklenecek.. Hadi, avuçlarında sakladığın umutlarını bir bir ser önüne ve her yeni güne bu umutlarla aç gözlerini.. Ve ; Sevginin seli olsun her kelimen, Bana bir mısra ol Şiirin kalanı.. Biz olalım, Kırmızı bulutlar olsun Mavi yapraklarda buluşsun Bırak denizimiz yemyeşil, Çimenlerimiz eflâtun olsun.. Bu şiir bizim şiirimiz, Bu şiir sevginin şiiri olsun..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Mirzabey, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |