Mart işte...Yağdıracak,yağacak başımıza irili ufaklı...Bana da tekrar anjin olmak düşermiş.
Köşe mekanımın vazgeçilmez dostu bilgisayarımla,nete ya da kurur aleme(net dışı) takılıp vakit geçiriyorum,kar yağışını seyrederken. Eskiden ne güzel olurdu şu "kar tatilleri".Şimdi koca kazık olduk tabi,işin tadı tuzu kaçtı.Okullu olacaktım ki..Sanki okula karşı kazanılmış bir zafermiş gibi büyük bir zevkle sokağa fırlayacaktım kar topu oynamak için.
Şimdi de oynuyorum eski coşkuyla.Şüphe duyunulmasın.Ama yine de "tatil"sizliğin eksikliği hissediliyor.Hele bir de tek başınaysanız.Tek başına olmaktan kasdım,sevgilinizin olmayışıdır.Benim gibi kazara romantik olanlar bu burukluğu en yoğun versiyonuyla yaşarlar.Sevgiliniz olacak ,kar topları yapılacak,karşılıklı atışılacak..En sonunda kız yine erkeği,yapmış olduğu isabetli atış yüzünden gaza getirtip ,yakalama isteği uyandırtıp tamamen kendisine odaklayacak.Erkek kaçan cilveli kız arkadaşını yakalamaya çalışırken sonunda onu karlar üzerine yatırabilecek.Mesafeden dolayı yükselen ısı,onlara soğuğu unutturacak ve birbirlerine sarılıp öpüşecekler..Ahh.Uzun zaman olmuş sanki....
Görüldüğü gibi her mevsimin bir aşk ateşi büyüsü var.Sadece "yaz aşkları"na lütufta bulunmak haksızlık olur.En azından bana göre..
Daha ne bekliyorum ki aslında ; çıkıp oynamalı.Ama boğazlarım şiş..Neyse başka bahara.Israrla oynamanızı ve eski günleri yad etmenizi tavsiye ederim.
İyi Eğlenciler
6 Mart 2004 cumartesi

Kötü İçerik Bildir
Gerekçe: Okumuş olduğunuz metnin İzEdebiyat Yayın İlkelerine aykırı içerik barındırdığını ya da başka bir sorun içerdiğini düşünüyorsanız lütfen bize bildirin. Bildiriminiz anonim tutulacaktır ve en kısa zamanda editörlerce incelenecektir.