Şiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Köyün ışığı yüzümüze vururdu Çoban köpeği karşımızda dururdu İhtiyarlar bize dayanır solurdu Şimdi yol ayırımına geldik demek Halin nedir diye soranlar olurdu Bir bardak su veren yok, güller kurudu Adres soracak olsa bizi bulurdu Şimdi yol ayırımına geldik demek Ayran yapmaya çalkalardık yoğurdu Ferahlık duyanlar buz gibi soğurdu İşi rast gitsin, bizden gelen uğurdu Şimdi yol ayırımına geldik demek Ne telefon çaldı, ne kapıya vurdu Unuttu şimdi, gönlümüzü kavurdu Bir peçete gibi kenara savurdu Şimdi yol ayırımına geldik demek
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ali kaybal, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |