Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey olduğunu söylemesi gerekir. -Balzac |
|
||||||||||
|
DOMUZ Refik Erduran ismi medya kulislerini,perde arkası olay ve karakterleri aktarma yolunda yetkin bir isim.Onun Domuz adını verdiği romanı, medya dünyasında yıldız sayılan bir gazetecinin yaşadıkları vasıtasıyla bu büyülü dünyanın kirli yönlerini ve kişilerini günümüz insanına bir ders babında aktarıyor. Baştan sona sürükleyici olay örgüsü,verdiği ilginç mesajlar,Domuz’un sıkılmadan okunmasını sağlıyor.Konu kısaca şöyle: Ercan Beykozlu sıradan bir insanken bir arkadaşı vasıtasıyla ulusal bir gazetede köşe yazıları yazmaya başlıyor.Daha sonra yükselerek popüler bir gazeteci olmayı başarır;hiçbir şey eskisi gibi değildir: ‘Derken ihbar furyası başladı.Yolsuzluklara tanık olanlar, haberi bana uçuruyorlardı.Bunların doğruluk dercesinin araştırılması için bir yardımcı istedim.Ertesi gün, iki yardımcı girdi hizmetime.Sütunum merakla beklenen bir skandal sergisine dönüştükçe tirajdaki artış hızlandı.Maaşım katlandı,sonra tekrar katlandı.Altıma bir zırhlı otomobil çekildi,yanıma,valilikçe bir koruma verildi.Kapalı garajda arabama özel bir bölme,gazetenin lokantasında patron masasında bana özel bir yer ayrıldı.’ Tüm bu güzellikler okul arkadaşının hayatına girmesiyle bozulacaktır.Arkadaşının banka hortumlaması olayına alet olacak,evli olduğu halde arkadaşının karısına göz koyacak,açıklar verecek ve nihayetinde gazeteden kovulup,karısı tarafından da terkedilince… Romanın sonunu yazmayacağım,Ercan Beykozlu’nun sonunu öğrenmek için kitabı okumanız gerekecek. Okuduğumuz gazetelerde,dergilerde kalem oynatan köşe yazarlarının ne durumda yaşadıkları,kendilerine ne denli büyük imkanlar sağlandığı,bunların karşılığı olarak köşe yazarlarının nelerden ödün verdikleri başarılı bir şekilde anlatılıyor,romanda.Bu imkan,zevk-u sefa elbette ki tüm gazete çalışanlarına verilmiyor.Yazarın iş bitirici, ihale takip edici,devlet dairelerinde çevresinin geniş olması,parayı herşeyin merkezine alması bu imkanlara kavuşmak için şart.Bu satırları okurken açık çekler verilen,maaşı sınırsız ve belirsiz kimi köşe yazarlarını çıkardınız sanırım.Bu tiplerin yazdıklarının hiç mi hiç önemi yoktur,hiçbir bilgi vermese de olur,yazıları incir çekirdeğini doldurmasa da olur.Bu tür yazarların da okuyucuya faydalı olmak gibi bir amacı da yoktur zaten,onun tüm derdi patronuna yaranabilmek,onun silahşörlüğünü yapmak,böylece hem kendisinin,hem patronunun kesesini doldurabilmektir. Kendi aralarındaki çekişmelerin, yazarların firmanın davetlisi olarak gittiği gezilerde aktardığı görkemliliğin neresi okuyucuyu ilgilendirir ki? Refik Erduran’ın Remzi Yayınları arasında çıkan ‘Domuz’ adlı romanı medyayı ve medyanın şaşaalı ama yalan dünyasını tanımak isteyenlere faydalı olacak türden soluk soluğa okunacak bir roman,okumanızı hararetle tavsiye ederim…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © YUSUF ÖZDEMİR, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |