Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk |
|
||||||||||
|
burdan tepeye tandır yemeye giden steyşın araçlar görünmezdi , onlar tandır yerken biz de birgün yiyebilme ihtimaliyle çekirdek çitlerdik sol yanda gri kayanın üstüne döşek koyup. ayak uçlarını uçuruma sallayabildiğin yıkık bir duvar da yoktu, bir çocukta yükseklikten ölesiye korkmasına rağmen niye uçurumları sever hala anlayamam, anlatamam da sigara içmek için de hiç buraya saklanmamıştım da saklandığım her yerin karıncası böceği dostum du hani arkasının bir bölümüydü işte evin , sadece boz bir toprak yığını orda burda birkaç bira tenekesi. "tyler durden"ın açık saçık kahpelere anlattığı hikayeleri bana anlatıyordu bu anlamsız yer "git hikayeleri" demek ki anlamı varmış diye düşünüyorum ,buranın her tarafının, ağlamak için falan mı gitmiştim , yoksa buranın da alacağı kalmasın mı demiştim hatırlamıyorum.. köpeklere ve ceviz ağacının altında yayılan börülcelere son kez bakmak istememiştim, köpeklerden tiksinirim aslında , börülce de pek yemem ama sırf ordalar o evdeler diye sevmiştim onları da, vajinandan akan sıvıyı kabullenişim gibi. ama ilk geldiğim gün köpeklerin bana saldırdığı yola istemeden bakmıştım, hiç korkmadan ben de üzerlerine yürümüştüm, sonra teyzem evin önünden bağırmıştı "kontes" , "afacan" diye ben de daha bir hızlanmıştım ağaçların arkasında kalan mabede doğru. bir de açık kapıdan cibinlik görünüyordu 4 kişi yatıyorduk yatakta ve cibinliğe rağmen sinekler tüm vücudum da yüzümdeki sivilcelere benzer pembe kreterler inşa etmişlerdi 10 günboyunca. ve nesini severdim o süleymancıkların, bok böceklerinin , yasemin köklerinin ... neyse neyse neyse bu yazılamayacak tekrar mağlup oldum... kaçıncı deneme, molierre kıçıyla gülüyor, atamayacağım içimden hayatımın en güzel günlerinin özlemini, oluru yok , tekrarı yok gibi, seni en çok saran doldurup boşalmayan şey kesinlikle tarif edilmiyor, düşünürken bir çocuğu değil kendimi koyuyorum bir de oraya 27 yaşında bir adam duruyor , otobüs bkliyor şehrine dönecek ... hiç gitmek istemedim oradan
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mişan zorbiev, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |