"...öyküyü yazan bilge, beþinci ya da altýncý göbekten kral torunu olduðumu ortaya çýkaracak þekilde belirleyebilir soyumu." -Cervantes, Don Quijote |
|
||||||||||
|
Tütsü kokularýyla yanan mum kokularý birbirine karýþmýþ havada yan yana yavaþ bir tempo tutturmuþ koþuyordu,karanlýk,derinden gelen hafif bir müzik,mutluyum. Þimdi ellerinizi bana doðru uzatýn,gözlerinizi kapatýn Ruhunuzu serbest býrakýn. Elinizi baþýnýzýn üstüne koyun hissedin,serinlik mi gelen yoksa sýcak mý?Tek hissettiðim elimin aðrýdýðý;baþka herhangi bir þey deðil. Þimdi diðer elinizle deneyin. Sýcak hem de çok sýcak. Serinse herkesi affettiðiniz için ruhunuz kuþlar gibi hafiflemiþ sýcaksa lütfen affedin. Saatlerden beri buradayým hala sýcak ve elim çok aðrýdý býrakýn gideyim. Daha sonra tekrar denemenizi öneririm,ruhunuzu özgür býrakýn,herkesi affedin... Beliren flu anýlar,geçici hafýza kaybý,perde çekilmiþ,çekmeceye bir daha hiç çýkarýlmamak üzere kaldýrýlmýþ ben Ruhum,kalbim,düþüncelerim. Ilýk bir bahar günü babamla birlikte yürüyorum. Elinde hiç býrakmadýðý sigarasý, uzaðý göremeyen,görmeye çalýþan gözleri, meltemde titreyen yaprak gibi elleri, düþünceli sözleri anýmsýyorum bir;bir. Onu son defa gördüðümü, beni karþý kaldýrýmda býraktýðýný, arkasýndan þaþkýn gözlerle baktýðýmý anýmsýyorum. Kambur sýrtýný, üzerinde eprimiþ kahverengi hýrkasýný, darmadaðýn olmuþ kývýrcýk saçlarý,þimdi bana o kadar uzak ki. Oysa ben küçük bir çocukken babam gibi, babam gibi güçlü, babam gibi baba, babam gibi eþ olmak isterdim. Ben o gün asla babam olamayacaðýmýn farkýna vardým. Hala fluydum. Aynada yoktum, yerde yoktum, havada yoktum,hiçbir yerdeydim. Salondan gelen saat sesini dinledim. On kere çaldý. Çocukken korktuðum saat. Gece ansýzýn çalmaya baþladýðýnda bana yorganýmýn altýnda korkunç dakikalar geçirten o saat. Ne yapacaktým?Ne yapabilirdim? Yüzüme dokundum,daha yeni çýkmaya baþlayan sakallarýmý hissettim. Her þey olmasý gerektiði yerde duruyordu. Sadece ben kaybolmuþtum, zaman atlamýþtým ve o zamana bir türlü ayak uyduramýyordum. Evi gezmeye baþladým. Tablolar duvardaki, her zaman asýlý durduklarý yerdeydiler, kitaplar ,yemek masasý, televizyon, müzik seti, cdlerim. Panjurlara vuran yaðmur damlalarýnýn sesini duyuyorum .Güneþin her zaman parladýðý uzun iskelelerin olduðu sýcacýk kumlarýn üstünde güneþleniyorum. Yanýmda sevdiklerim, hiçbir zaman gitmeyeceklerini bildiðim. Yapýlmasý gereken, mutlaka, þimdi , olmazsa olmaz diye bir þeyin olmadýðý, hiçbir þeyin olduðu, her þeyin olmadýðý bir yerdeyim. Uzaktan tanýdýk bir ses geliyor kulaðýma. I taste death ýn every kiss we share every sundown seems to be the last we have your breath on my skin has the scent of our end ý am drunk on your tears can’t you see ýt’s hurting every týme we touch we get closer to heaven at every sunrise our sins are forgiven the only way u can love me is to hurt me again and again your love is razorblade kiss the sweetest is the taste from your lips(Him-razorblade romance) Baþýmda davullar çalýyor. Yavaþ,yavaþ,isteksizce gözlerimi aralýyorum. Neredeyim? Buraya nasýl geldim? Kiminle,ne için geldim bu lanet olasý yere? Düþünceler kafamda fýr dönerken,yattýðým kanepenin karþýsýndaki kapýsý çýkarýlmýþ kapýda(delikte)kýz arkadaþýmý görüyorum. Güzel bulduðum kahverengi gözleri hüzün dolu bana bakýyor. Sabah olduðunu düþündüðüm geceye kalkýyorum. Evimde miyim?diye düþünmeye baþladým,Her þey ilk bakýþta tanýdýk geliyor,her zaman oturduðum kanepe,bardaðýmý koyduðum sehpa, yemek yediðimiz masa. Unutuyorum. Tüm anýlar hafýzamdan yavaþ ve emin adýmlarla siliniyor. Baþýmý yere eðiyorum, ellerimi görmeye çalýþýyorum. Görebildiðim tek þey hiç .Dokunmaya, yerini deðiþtirmeye çalýþtýðým vazo bana inat ederek olduðu yerde durmaya devam ediyor. Evde sinir bozucu bir sessizlik var. Saatin sýkýcý, sürekli tik taklarý beynimin içinde yankýlanýyor. Buharlaþýp yok oldum. Geri dönmek istiyorum evime,anneme,arkadaþlarýma... _Arka sokakta güzel bir cafe var orada konuþabiliriz Ama artýk aðlama kermit!Sonuçta Tanrý bir kapýyý açmadan diðerini kapamaz! _Öyle... Yavaþ adýmlarla, yaðmura aldýrýþ etmeden yan yana;çocukluðumu,düþlerimi, yalnýzlýklarýmý paylaþtýðým,arka bahçemizde her zaman beraber olacaðýmýza kardeþ sözü verdiðimiz dostum, kardeþimle yürüyorduk. Onun isteði dýþýnda geliþmiþ olaylar, bir yerlerdeki herhangi insanlar ,küçük bir bakýþ, saçma sapan bir söz onun canýný sýkmýþtý ve o gün onu daha önce hiç bu kadar caný sýkkýn görmemiþtim. Ýlk bakýþta evim gibi görünen,gitgide bir hücreyi andýran dört duvar arasýnda gidip geliyordum. Sýkýlmaya baþlamýþtým. Annemi, arkadaþlarýmý, dünyayý özlemiþtim. Kendimden sýkýlmýþtým. Kendimi dinlemekten, sessizlikle konuþmaktan, tek baþýma düþünmekten. Ne olmuþtu da ben bu kadar kendim(le) olmuþtum (kalmýþtým)... _Selam!Ýki sprite, içine limon koyarsanýz çok sevinirim,,baþka bir þey ister misin kermit? Gözleri yaþlarla doluydu, konuþamayacaðýný biliyordum, sesini duymak istiyordum, sessizlik sinirlerimi bozmaya baþlamýþtý. Elleri titriyordu, elleri titremezdi. Saçlarý darmadaðýn olmuþtu, üzerinde en sevdiði siyah üzerinde kardan adamlar olan kazaðý vardý, ayakkabýlarý çamurluydu. Makyaj yapmazdý, ama o gün sürdüðü siyah göz kalemi akmýþtý .Konuþmasýný bekliyordum. _Lütfen bir de su.... Titreyen, çatlak sesi sessizlikte birden patladý. Onu çok seviyordum, ona aþýk mýydým? Kafam karmakarýþýktý. Onu çok uzun zamandan beri tanýyordum, hastalandýðýnda yanýndaydým, erkek arkadaþlarýný konuþurduk, ona ilk öpüþtüðüm kýzý anlatmýþtým, bozulan bilgisayarýný yapardým, çok kötü yaptýðý makarnalarý zorla yemiþtim, annesiyle babasý ayrýlacaðý zaman ona moral verebilmek için elimden geleni yapmýþtým. O kadar çok beraber, o kadar çok aynýydýk ki ona aþýk olamazdým, aþký onunla birlikte hiç düþünmemiþtim. Fluyum. <<<<<<>>>>> Kalbimi birden kutuplardan gelen buz gibi bir hava akýmý kaplamýþtý, þimdi benim de ellerim titriyordu. Gözlerinin içine bakmaya çalýþýyordum, onunkiler benimle ilgilenmiyordu. Ne yapýyordum ben? Karþýmda oturan insan benim en yakýn dostum, o benim kardeþim. Onu çok uzun süreden beri tanýyorum, ona aþýk olamayacak kadar uzun. Yavaþ ve emin adýmlarla mý aþýk olmuþtum? Ona en baþýndan beri mi aþýktým? Düþünmemeye çalýþmalýyým. Aþký düþünme aþký düþünme aþký düþünme aþký düþünme aþký düþünme aþký düþünme aþký düþünme aþký düþünme, düþünme ,düþünme , düþünme . . . _Seni seviyorum _Ben de seni seviyorum... Bütün gökyüzü benimse neden her yerde uçmayayým, ölene kadar yaþayacaðým. Hahahaha! Hala fluyum. Yaþayýp yaþamadýðýmý bilmiyorum, ölüp ölmediðimi bilmiyorum, nerede yaþadýðým,kim olduðum hakkýnda en ufak bir fikrim yok. Hiçbir þeye dokunamýyorum, zamanýn akýþýný deðiþtiremiyorum, hiçbir yaþayan insan görmedim sabahtan beri, kendimi göremiyorum. Hahahahah! Þimdi içeriden arkadaþlarým çýkacaklar ‘bu bir kamera þakasý!!!! Saksýnýn arkasýndaki kamerayý fark etmedin mi???evet evet oraya el salla!!!’diyecekler diye umuyorum. Cehennem soðuyana kadar aðladým. Kalbim, ruhum , her þeyim, hiçbir þeyim. Artýk ben hiçbir þeyim. O gittiðinden beri buralardan, benden, özlemini kalbimden uzaklaþtýrabilmek için daha fazla gözlerini düþünmemeye çalýþýyorum. Gece þehre indiðinde, ben karanlýðýna karýþýyorum. Aðlýyorum, aðlýyorum, aðladýkça içimde gün geçtikçe büyüyen özlemi unuttuðumu sanarak gülüyorum, gülüyorum. Susuyorum, susuyorum kimsenin beni duymadýðýný, onu özlememenin bana çektirdiði acýyý anlamadýðýný sanarak , baðýrýyorum, baðýrýyorum... Fluyum hala fluyum. Panjurlarýn arasýndan güneþin yerini yavaþ yavaþ yerini aya býraktýðýný izliyordum. Acýdan, kimsesizliðin verdiði çaresizlikten ,saatin tik taklarýndan , aðýrlaþan bedenimden, düþüncelerimden ,kendimden kurtulamýyordum. Kendimle saatlerdir baþbaþaydým. Hayatýmla , geçmiþimle hiç olmadýðým kadar iç içeydim. Beynimin içinde milyonlarca arý výzýldamasý, ayaklarýmdan yavaþ yavaþ tüm vücudumu saran soðuk ve ruhumu kaplayan sonsuz ateþ... Ölüm bana artýk çok yakýn. Yaþamak; hayal edemeyeceðim kadar uzak. Çevremdeki eþyalar netliðini, her atan kalp atýþýmda, yitiriyorlardý. _yavaþ git! Yetiþemiyorum sana! Hey sana diyorum! _Koþ! Hýzlý adýmlarla yürüyorduk kermitimle. Yerde biriken yaðmur sularý, yürürken pantolonumun paçalarýný ýslatýyordu. Nereye gittiðimizi bilmiyordum. Hava iyice kararmýþ, yaðmurdan sonra hafif bir rüzgar baþlamýþtý. Bir apartmana girdik. Katlarý her çýktýðýmýzda artan müzik sesi ve tütsü kokusu, bu gecenin iyi geçeceðini gösteriyordu. Geceyi geçireceðimiz evin kapýsýnýn önüne geldiðimizde öpüþmeye baþladýk. Gözlerindeki hüzün, yerini boþluða býrakmýþtý. Ellerimi görebiliyordum, zaman geçtikçe çizgilerde belirginleþti. Yüzüme dokundum defalarca kollarýma, bacaklarýma baktým. Flu deðildim artýk. Kendimi baþtan aþaðýya görebileceðim ayakkabý dolabýnýn aynasýna koþtum. Dolap olmasý gereken yerde deðildi. Hiçbir þey olmasý gereken yerde deðildi, benim dýþýnda. Gitgide etraf karardý, karardý, karardý...Ben tek baþýma olduðum yerde kendimi aramaya baþladým. 1.Bölümün sonu
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ege ýþýk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |