• ÝzEdebiyat > Öykü > Gerilim |
1
|
|
|
|
Daha çok küçükken tanýdým seni.
Kaçtý yahu sen söyle 10 yaþýnda mýydým? Çocuktum daha. Hep seni seyrederdim uzaktan ve merak ederdim hayatýmda sen olsan nasýl olur hep bilmek isterdim.
Ýlk zamanlarýmýzý hatýrlýyorum da nasýlda içimi yakýyordun... |
|
2
|
|
|
|
Size çok tuhaf bir þey anlatýcam, bir kýz hakkýnda ve neden artýk hikâye yazmadýðým hakkýnda. |
|
3
|
|
|
|
800 VE 1500 METRE TÜRKÝYE ÞAMPÝYONUYDU
Yýl 1975. Galip 800 ve 1500 metrede gençler dalýnda Türkiye Þampiyonu olmuþ ve milli formayý sýrtýna geçirmiþti. Girdiði her yarýþta birinci oluyordu. Galip büyükler dalýnda da birinciliklerini sürdürdü. Artýk milli takýmýn deðiþmez koþucusuydu. Bu güzel insan, Avrupa Þampiyonu olmayý çok istiyordu. Türk Bayraðý'ný gönderde dalgalandýrmak en büyük hayaliydi. |
|
4
|
|
|
|
Kupasýný kahveyle doldurdu ve paketinden bir sigara çýkardý. Düzeltiyorum, bir sigara “daha”
çýkardý çünkü bir öncekini daha söndürmemiþti bile ve yenisini onun ateþiyle yaktý. Ýlk dumaný
sertçe çekti ve ellerini klavyenin üstüne koyar koymaz zihninde þimþekler çakmaya
baþladý. Görüntülerle dolu bir tünelden geçiyordu sanki, ya da bilinç altýnýn derin sularýna olta
atýyor ve her çekiþinde görüntüler çýkarýyordu. Hepsinde o vardý. Kanýn, keskin
nesnelerin, korkunun haþerelerin ve soundtrack gibi susmayan çýðlýðýn haricinde deðiþmeyen
tek þey oydu görüntülerde. Kýz…
Angie…
Baþlýðý attý…
“GERÇEK” |
|
5
|
|
|
|
5,5 aydýr gece gündüz demeden çalýþan Ekrem bilimde çýðýr açacak izahlara, pek çok icada pek çok ilime mucit olmuþ çoktan genç yaþýnda insan üstü zekasýna hükmedebilir hale gelmiþ ve insanlýk için yepyeni çýðýrlar açacak geliþmelere imza atmýþtý.
Sadece bundan kimsenin haberi yoktu.
|
|
6
|
|
|
|
Uykusuz bir sabahýn kahvaltý kokan bir evin içinde Raci 2 gündür aç midesinin gurultularý eþliðinde kararmýþ gözlerinin kendisine gösterdiði bulanýk odada dün gece yaþadýklarýný düþünüyordu. Dün gece yaþamýþ mýydý, dün güneþ battý da gece oldu mu?
Üstü baþý kan içindeydi. Sadece kan deðil, et ve organ parçalarý da kýyafetini aðýrlaþtýrmýþtý. Raci bakýþlarý donuk, kollarý ile kendi karnýný sarmýþ, öne doðru sallanýp durmakta, ibret??? Ýbret diye sayýklamaktaydý. Ellerine baktý, kan içindeydi ama dokunduðu hiç bir yer kan lekesi olmuyordu. Bu leke sadece Raci'nin üstündeydi. |
|
7
|
|
|
|
Aradan yýllar geçti, uzun yýllar...Genç kadýn þu anda Türkiye'nin çok ünlü bir mankeni, Ýstanbul'da yaþýyor, dizi film yýldýzý, her gece bir tv programýnda gözüküyor ve hiç evlenmedi. ERDEN ERKÝN... |
|
8
|
|
9
|
|
|
|
Topkapý Eresin Otelinin restoranýnda oturuyorduk, internetten tanýþtýðým ve yýllardýr çok büyük bir dostum olan ünlü gazeteciyle.
ERDEN ERKÝN |
|
10
|
|
11
|
|
|
|
Akþam olmuþ düðün melodileri baþlamýþtý. Önce saz bir giriþ yaptý. Galiba ‘Ankara’nýn büklüm büklüm yollarý’ný çalýyordu. Ekrem’in tahmini doðru çýktý. Türkü doðruydu. Melodiye org aleti de eþlik etti. |
|
12
|
|
|
|
Akþam olmuþ düðün melodileri baþlamýþtý. Önce saz bir giriþ yaptý. Galiba ‘Ankara’nýn büklüm büklüm yollarý’ný çalýyordu. Ekrem’in tahmini doðru çýktý. Türkü doðruydu. Melodiye org aleti de eþlik etti. |
|
13
|
|
|
|
Akþam olmuþ düðün melodileri baþlamýþtý. Önce saz bir giriþ yaptý. Galiba ‘Ankara’nýn büklüm büklüm yollarý’ný çalýyordu. Ekrem’in tahmini doðru çýktý. Türkü doðruydu. Melodiye org aleti de eþlik etti. |
|
14
|
|
|
|
Akþam olmuþ düðün melodileri baþlamýþtý. Önce saz bir giriþ yaptý. Galiba ‘Ankara’nýn büklüm büklüm yollarý’ný çalýyordu. Ekrem’in tahmini doðru çýktý. Türkü doðruydu. Melodiye org aleti de eþlik etti. |
|
15
|
|
|
|
Ressam Van Gogh Ýle Serdar Yýldýrým
Zaman gezgini olarak bir araya geldik. Ben bu hikayenin yazarý Serdar Yýldýrým ve dünyanýn gelmiþ geçmiþ en büyük ressamý olarak adý anýlan Hollandalý Van Gogh. Paris'te bir müzayede salonunda Van Gogh'un "Kafede Akþam" adýndaki tablosu satýldý. Yüzden kapý açýldý. Yüz on, yüz yirmi derken, iki yüz milyon dolara alýcý buldu. Van Gogh her pey sürüþte vay be, vay be dedi, durdu.
Ben: " Sayýn Van Gogh, bu bir dünya rekoru. Bugüne kadar hiçbir ressamýn tablosu böylesine astronomik fiyata satýlmadý. "
Van Gogh: " Arkadaþ, bilmem inanýr mýsýn, ben birkaç tablomla birlikte bu tablomu da mahalle bakkalýna býrakmýþtým. Tanesine on gulden dersin demiþtim. O zamanlar on gulden iki dolar ediyordu. Tablolarý alan olmadý. Biri satýlsa zeytin, peynir ve ekmek alacaktým. Zaman bana çok zalim davrandý. Yetenek var ama açsýn, býrak Van Gogh'un aklý kaçsýn. Çýldýrmak iþten deðil. "
Ben: " Sayýn Van Gogh, siz ortaya çýksanýz, ben bu tabloyu yapan ressam Van Gogh'um deseniz. Tablonuzu satýn almak için, fiyat artýran þu dolar milyonerleri, size yüz dolar baðýþ yapmazlar. "
|
|
16
|
|
|
|
Akþam olmuþ düðün melodileri baþlamýþtý. Önce saz bir giriþ yaptý. Galiba ‘Ankara’nýn büklüm büklüm yollarý’ný çalýyordu. Ekrem’in tahmini doðru çýktý. Türkü doðruydu. Melodiye org aleti de eþlik etti. |
|
17
|
|
|
|
. Zaman üstü duygularý kýþkýrtanlardan nefret ediyordu, bu sefil yaratýklarýn tümüne lanet etti |
|
18
|
|
|
|
Ayný insanlar, farklý zamanlarda neden ayný deðiller; konuþmalarý farklý, gülüþleri farklý, yürüyüþleri farklý diye düþünüyorsun |
|
19
|
|
|
|
Þeytanýn tek amacý insanlara kötülük yaptýrmak mýdýr? Sanmýyorum. Ýyiye, güzele de götürmeye çalýþýr insaný. Her kötü içinde en az bir iyi barýndýrýr. |
|
20
|
|
|
|
Anladým ki, varolmak öyle abartýlacak, çok önemli bir olay deðildir. Bir yanlýþlýk sonucunda ortaya çýkmýþ olan sýradan bir hatadýr. |
|