Bir Anı
Topkapı Eresin Otelinin restoranında oturuyorduk, internetten tanıştığım ve yıllardır çok büyük bir dostum olan ünlü gazeteciyle.
ERDEN ERKİN
Topkapı Eresin Otelinin restoranında oturuyorduk, internetten tanıştığım ve yıllardır çok büyük bir dostum olan ünlü gazeteciyle.
ERDEN ERKİN
şimdi ise bunların hiçbirini yapmak istemiyordu zar zor kalktı bir sigara yaktı, uzun zamandır kendisi için yaptığı en iyi şeydi bu
"Ne kadar saçma! Kolumuz güçlü, bileğimiz bükülmez diyoruz ama ne denli cılızız aslında.
Kardeşlerimizi öldüre öldüre başa geçip, üç asırdır saltanat kayığını yürütüyoruz salına salına, kasıla kasıla... Neden böyle sürsün? Doğu'nun hazineleri zaten bizde. Ben kardeşimi ya da kardeşim beni niye katletsin? Ama dil, yüreğin ve
Öğle üzeriydi. Ama hala serindi hava.. 40 haneli Sarıyar Köyü’nde yeni bir gün başlamıştı. Kırmızı kiremitli kerpiç evlerin ceviz, kavak, dut ve kayısı ağaçlarının arasına gizlendiği köy, uyku mahmurluğunu üzerinden atmış, canlanmıştı.
Ekran son derece koyu kırmızı fon üstüne sepiştirilmiş, neredeyse belirsiz kılcal damarlarla dolu. Manadan yoksun bir şeyler fısıldayan elektronik insan sesleri birbirleri üzerine bine bine yükseliyor ve sonra aniden son derece derinden gelen bir kalp atışı tarafından kesiliyor. Psikozun eşiğini çoktan aşmış bir insanın beyninde zuhur etmekte olan
Evimizin tek oğluydum!
Zavallı annem, evlenince beni, hanımına ezdirmeyeceksin değil mi, diye her zaman tembihlerdi!
Santral memurunu aradım, hayırdır diyerek sordum.
Efendim; bir ihbar aldık ve arkadaşlara çıkış verdim.
Nedir durum Ahmet çabuk söylesene diyerek çıkıştım.
Yaşanmış olaydan yola çıkılarak kaleme alınmış bu öykü, yakın tarite kaleme alınacak romanın bir özetidir
Biraz yağmur atıştırıyordu, motorla eve gelerek, evrakları aldım ve muhtara gitmek için dışarıya çıktığımda, annem arkamdan bağırıyordu,
Sabahın erken vakti çıkar evden. Sığındığı kentin sokaklarını bir bir geçer. Yenikapı da yan yatmış gemiye bakmaktadır. Sevgilisi kucağında uyumaktadır. Sabahın serin suları hışımla vurmaktadır gemiyi. Gemi karaya bağlanmıştır. Dalgalar vurdukça diğer ya
Kuru kuruya kahvaltısını ederken gözü kolundaki saatine ilişti. Öğleden sonra ikiyi gösteriyordu. Tüm gece poker oynamış biri için hiç de geç sayılmazdı. Hayattaki tek eğlencesi buydu işte, poker... Ailesini, işini, uğrunda feda etmiş, tek başına, sadece onun için yaşamaya başlamıştı. Gündüzler, geçirilmesi gereken boş saatlerken, geceler hayatını adadığı