Postmodern olsun sevişmeler surreal kokulu teninde yasak sularında yüzmek ölümle yaşam arası gel-git nefeslerimde koca mavilikte tek umut yürek denilen adaya bir adım atabilmek olsun...El el üstünde kimin eli olsun?Benim elimin üstünde senin elin olsun,elinin sarabildiği kısım Cibali Karakolunda yangın,saramadığı kısım damdan sarkan buz kütleleri...Ne çok fark var bir elin hücreleri arasında,garip! Ne zamandı gözlerin buluştuğu an hatırlıyor musun? Hayır ama tahta evin eski merdivenlerinde gıcırtılı belli belirsiz önce ayakların konuştu sonra kelimeler iki dudağının arasında Kevser Irmağı oldu.Cem'in aşıkları akın etti kırk yıllık şaraptan vazgeçerek dudaklarına.Dudağın ab-ı hayat oldu ölümlü nefislere.Ebruli bir gecede yaktım gemilerimi ve geldim denizin üzerinde kurduğun eve geri dönüşü yok artık unuttum kendimi bir huzzam şarkıda...Soruyorum da ''Usta ne olcak halimiz?'' '' Güzel olcak deniz biz olcağız zamanla'' cevabını alamıyorum.Ve zaman sözümüzü geçiremediğimiz cellat...Dolamadan ipini boynumuza gel selvilerin altına...Sen elim,kolum, dar karanlık delhizlerimde yolumu gösteren ışığım...Düşlerimde seviyorum seni düşlerinden öpüyorum Fizan toprağım...