Zaman dostluğu güçlendirir, aşkı zayıflatır. -La Bruyere |
|
||||||||||
|
Bu yaziyi kaleme almadan ve filmi görmeden evvel, aynı gün erken saatlerde, şu Danimarka bayraklarının yakılmasına sebep olan ve İslam dünyasında infial yaratan karikatürleri merak ettim. Internette buldum ve uzun uzun inceledim. Bu karikatürleri çizen kişiler, kendi peygamberlerine "I will survive" şarkısını söyleterek klip çeken ve klip`in orta bir yerinde Hazret`i bir araba çarpması sonucu öldüren kişiler. Burada dinlerimiz arasındaki farklari iyice belirginleştirmek için uzun uzun örnekler vermeye gerek yok. Bunların katolikleri bile bizim normal dini vecibelerini yerine getiren bir vatandaşımızın dine bakışı açısından, daha rahat daha serbest yada daha laçka daha saygısız, artık nasıl isimlendirmek uygunsa...Kızdığımız kişilerin Peygamberleri ile ilgili bu tarz bir saygı mekanizması yok. Yani kutba gittiğimizde Eskimolar bizi burunlarını burunlarımıza sürterek selamlıyorlar, çünkü el sıkışmayı bilmiyorlar, yok öyle bir şey onlar için, kimse kızamaz onlara "bu nasıl selamlaşma böyle" diye. Kendi Peygamberlerine yaptiklarina bakılırsa aslında saygılı bir tutum içerisinde oldukları bile söylenebilir. Yazıya film ile sırf bu yüzden girdim, film sayesinde anlayacakları bir dille cevap vermişiz bu zamana kadar yapılanlara. Karikatürlerde de aynı üslubu uygulamalıdık cuma namazı sonrasında homurdanmak yerine. Mesela hemen aklimdan geçen, Vatikan`in eşcinsel papazlara sağladığı hoşgörü ortamının sapkınlığı, çarmıha gerilmiş İsa`ya göz süzen tatlı bir papazcık ile karikatürize edilip Hürriyetin yada büyük herhangi bir gazetenin manşeti üzerine konulsa, bence verilebilecek en güzel ! cevap olurdu bu dini hoşgörüsü yüksek ! vatandaşlara ve Vatikan`a. Sözün özü, kendi silahi ile vurulanın canı daha çok yanar. Yapımız gereği verdiğimiz ani kararlar, sert çıkışlar, onları güçlendiriyor. Bu bir savaş ise ki bence öyle, stratejiyi çok iyi belirlemek lazım. Ancak şuna da eminim ki bu savaş, canlı bombalarla, terörist eylemlerle, yada bayrak yakmalarla bitmeyecek. İnsan öldürmeden, karakter ezerek, küçük düşürerek,soğukkanlı ve aşşağılayıcı davranarak yani onların silahlarını kuşanarak sonuç alınacak. İlgisiz gibi gözüksede Kurtlar Vadisi Irak, bu konuda atılmış küçücük, ancak savaşma üslubumuzla ilgili atılmış dev bir adımdır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Murat Topgul, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |