Ağlamak da bir zevktir. -Ovidius |
|
||||||||||
|
hep bişiler aradım hayatımda. her zaman. dedim ki orjinal bi fikir bulmalıyım. orjinal bi fikir bulmalıyım(bu cümle joan nesh ten çalıntıdır(akıl oyunları : orjinal bi fikir bulmalıyım) hiç kimsenin bugüne kadar farketmediği bişi. geceleri saatlerce gökyüzünü izledim. yıldızları, gezegenleri,( ikisininde aynı olduğunu bende biliyorum. ama ''bikaç'' örnek verince, hayatımın sandığım kadar boş olmadığını sanıyorum.)evreni. parlak bi fikir gelmeliydi aklıma. çünkü ben bunun için yaratılmıştım. insanların bana ihtiyacı vardı. olmadı. ölümsüzlüğün sırrını buldum : yetmedi zaman makinasınıda : ama oda yetmedi. çünkü kelime oyunlarından başka bişi değildi ikiside. bana daha sağlam bişi lazımdı. şöyle cuk diye oturmalıydım bi yerlerin baş köşesine. orjinal bişi bulmalıyım. hiç kimsenin bugüne kadar farketmediği. şimdi şimdi anlıyorum. en azından, bulamasamda, artık neyi aradığımı biliyorum. kendimi insanların, bugüne kadar farketmediği bişi. el feneri patlamış ruhuna turist bi yolcuyum karanlığımda. ne sürüldüğüm yer belli, ne süründüğüm yol. cevap anahtarı çalınmış sınav soruları ömür. bir yanlışın tüm doğruları götürdüğü. yolsuzluğun her yola yolluk yapıldığı; bi zaman dilimi: içinde bulunduğum karmaşanın altyapısı. anlaşılmaz bi yalnızlık antlaşması bu bedenin anne karnındaki cenin pozisyonu. porsiyonu sadakatsizlik doğuran aşk karmaşası. arada sırada takındığım tebessümün açıklaması aslında doğarken sana takılmış yüz görümlüğü. görünüre çıkmış yüzsüzlüğün götürdüğü; mutsuzluğun kim ağlattıya getirildiği. özü sözüne tezat bi kitabın, önsözünün son sözleri küçük dilimin büyüğüyle sevişmişliği. göz çukurlarımdaki ağ tabakası, retinama örümcek algısı işlemekte. düşüncelerim encik misali. nerden neden geliyor bu insanlar ve nereye neden giderler, büyüyünce anlayacağım. ve neden gülerler bana. yirmi gün oldu, çakırdan kahveye geçeli. daha şimdiden karardı dünyam. aldım süt kokusunu. ağladım. meme verdiler. daha şimdiden bağladılar kollarımı. hedeflerimi kundakladılar. yandı yüreğim. ağladım, meme verdiler. babamı beklemiştim onunda beni beklediği kadar. özlem içimi kavurmuştu kanım yıkanırken. ayaklarının altında cennet olanı parçaladım; doğarken. kulağıma üflediler; adım oldu. ilk üflentim; o oldu. adımı babam koydu. yalaaaan. imamdı; benimle ilk konuşan. ömür.iki ezan arasıydı. mutluluk üç vakte kadar :. şebek muamelesiyle büyüyecekti bu cenin. amcalarına gösterecekti pipisini. ve bunu marifet belleyip; sonraları ''az sonra'' zina denilecekti. söylenecek ne var ki güzel olan. dilsizliğimin sebebi bu... konuşamıyorum. anlamadıklarıma konuş lan-dığımdan. işkenceyle gelinir dünyaya, çıkana ve çıkartana. bi kaç tokat acısıyla açılır gözler, gülmeden ağlatılır çocuk yüzler. cennetim kabrim olsun isterim, kabrim;bakire rahmi...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © tezat, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |