Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine... |
|
||||||||||
|
'Yağmurun cinneti hiç bu kadar ürkütücü olmadı biliyor musun ,rüzgarın çehresi hiç bu kadar sahte olmadı...' Tükenir bir kuytuda kanatları korkuya bulanmış martıların uğultusu,Şahmeran haşmetinden,dizindeki kabuk tutmamış yara kanayan kız çocuğuna kadar herkesin öyküsü tükenir...Ve içimde zaman tükenir gitgide,gövdesi kopuk bir baş'langıç,gerçekle düş arası düş'manca bir yokluğa sığma çabası,yorgun heceler arasında karanlık tümceler,çoğul boşluklar arasında 'tek'il kişiler,içimde dünya tükenir... 'Masallar hangi uçuruma yuvarlandı söylesene,kaçıncı umuttu bu Kaf Dağı'nın ardına gizlenen...?' Aşınır bir okyanusun dibinde çakılı kalmış buğday yanığı sevinçlerim,bir ilkyaz esintisinde bu çorak Dün'ya'ya rağmen yeşerttiğim çöllerin kumu aşınır...Girdaplar aşınır bulanık su kıyılarında,anlatamadığım iklimler,ölü balık sürüleri kalır su yüzünde,artık kendimin olmayan düşlerle aynaya baktığımda,bir kenarda asılı kalmış çocukluğum aşınır... 'Koparamıyorum kalbimi başkaldıramayan güneşlerden,biliyor musun hiç dokunmadığım bir yangın bu,ateşine körükler savurduğum ama hiç duyamadığım nefesini içimde,küllerinden bozma yağmurlara sığdırdığım...' Büyür bir kenarda biriktirdiğim demli ezgilerin uğultusu,yaralı güzelliklerin coğrafyasından bir pencere açıp,dışarıyı değil de karanlığı görebildiğimdendir belki en çok,içimde ayaz korkularım büyür...Eskiden de vardı korkularım,insanlardan,karanlıktan,yükseklerden,gökyüzünden,ya yarın sabah olmazsa gibi yani belki yörüngemiz değişir de bizi bırakıp...Yani gök yarıldığı/yıldızlar dağıldığı/güneşler karardığı/mezarlar altüst olduğu zaman...Büyür hepsi içimde,kıyamet senaryoları,savaşlar çağı,barışa kalan sadece boş küme...Düşümde renklerin karmaşası,maviye varılamayan sabahlar büyür... 'Ve bilmiyorsun,kuytularda biçilmiş yaz'gısıyla gömdüğümüz yerde bekleyen "gelecek" boşa çıkaracak bütün hesaplarımızı...' Tek kişilik oyunlar,kendini yazan senaryolar...Darboğazlardan zemheri çığlıklar büyür içimde sadece kendime akıttığım... Ama nasıl olsa iz silinir,kopuk bir masal gibi dibe çöker gemiler,kıyamete bir deccal inmiş kimin umrunda...Her aşk için ayrı bir takvimin matematiğinin yapıldığı zamanlara inat Ait'siz,kimliksiz,kendine dönük,gereğinden fazla ölçüsüz,kopmuşuz hep bi'yerlerden...Doğmaktan korkulası,büyümekten utanılası,ufka dokun'maya çalınası...tırnaklarını geçirerek gri bulutlarımıza,siliniyor hayat...Hapsoluyor,hep soluyor tenoru umudun,yitip gitmiş süt dişlerinin ak'ı uçmuş beyazında...Ama sen dert etme çocukluğum;iz silinir,toprağın dibine batar tüm kan rengi yokluklar,yaşa ve unut...Bırak dağınık kalsın düşler,biz çoktan söktük gözlerimizi diktiğimiz yalandan...Ötesi yok... 'Yak gövdeni Ateşe ver ellerini Koparak geçmişten kendine, Denizaşırı ülkelere Bir gülümse,bir şiir yak bu buz iklimine' Ötesi yok...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Merve Çelik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |