Aşk eski bir masaldır ama her zaman yepyenidir. -Heine |
|
||||||||||
|
ceplerimde ay kanıyor giderken sen gibi; gelirken herkes sana mektuplar gönderiyorum çok sonra düşecek semadan yokluğa bu gece şehrinde kenar mahalleler vuruldu sana umutlarımı besteliyorum vurulmadan gelmesi dileği ile… şehrinde gece hayalin henüz düşmemiş yere hayalin dilimden dilime… göz kapaklarımda rengi solan gecenin her harfine vuruldu bitti benim sokağım… avcıların av dönüşü ukala tavırları var şimdi gecenin sarıp sarmalar yokluğu; sarmalanmış hayatlar silsilesi uzun ve engelli koşarlar ya hani meşakkatli bir yolun hızlı ve dikkatli yazılması ayaklar dayanır belki bu yolda ya yüreklerin meşki, katlanabilir mi büklüm büklüm serilir mi sokaklarım sokaklar içinde benim sakağım acının Oscarlarını alan film uzun metrajlı bir film bu sokak; bütün dillerden geçmiştir gözlerin altında yuvarlak yuvalar en çok burada var geceler en çok burada (u)yutulur demek ki; en güzel ninniler burada söylenir söyleyen sokaklarım söyleyen diller ağır bir dilin sokağındayım herkesler; herkesler içinde herkese uzak… bu sokak modernizeme uğramış besbelli sabahları korna sesleriyle irkiliyorum artık simitçilerimde koyarsa dillerini sepete… başımız dik olur!! Değil mi dillerin içinde tarihin bütün tozlu sayfalarında başımız dik olacak değil mi? Modern bir çığlık sarmış sütçüden simitçiye Ali'nin bakır rengi kalemi Altın harfler yazamayacak, asla, kime ne!!? Ağır bir acının sokağındayım Dilim yere düşmüş; doğduğum anlardayım… Şarkılar notalardan ibaret artık Güneş ısıtmayacağı bir günde doğuyor Yağmurlar artık ıslatmayacak toprağı Ruhlarımız orada da kaskatı duracak!! Herkes karanlığı sevecek biraz daha Saatler uzağa… Çocukların hepsi birden büyüdü Çocuklar hep birden uyuyor Dünya büyük bir hızla durmaya hazırlanıyor Sokağımdan aynalar geçiyor İnsan oğlu dalıp dalıp gidiyor İnsan en çok da bakarken vuruluyor… Birbirini kestiğinde kanamayan sokaklardayım Görüyorsun ki insanlardan çok farklı benim sokağım Sabah gölgeler terk-i vatan halinde Acır sokaklar, acır ölüm, acır yaşamak bile… Uçtuğunu sanan gölgeler Sokağımda güneşim ile eziyette… ağır bir gölge çökerken umutlarım üstüne sokaklar düşer aklıma; sarmalar beni… … bir sabah dünyama uyanıyorum şehrimde rüzgarlar yokluğunu yağmalar dizgin tutmaz yağmurlar hasretimi derin kuyularda sular… bir sabah dünyama uyanıyorum sokağımda sükunet bu sabah sokağıma giriyorum alem-i cihan uykuda yada uyukluyor gökten ay yürekten aşk geçiyor gözümde uzak bir hayal hicranları dindiriyor şehrimde rüzgar sokağıma dokunmuyor … bu sabah sokağıma mektuplar düşüyor yokluk(un) kadar muttasıl ceplerimde güneşler yanıyor ay sokağımı terk etme yolunda giderken sen gibi gelirken herkes mektuplar düşüyor aşk kadar elzem ben ruhunda eriyip bitsem yokluğunu alsam yokuma gider olsam … gidiyorum!! … şehrimde sükut sokaklarım dillenmiş 'Yok olana' Eren Eymen ...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Eren Eymen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |