..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat hem bir coşma, hem bir yadsıma işidir. -Camus
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > Yusuf Ziya Yılmaz




27 Ağustos 2006
Gülfidan  
Gülfidan

Yusuf Ziya Yılmaz



:BCAG:
Biz üç yürek dolusu arkadaştık
Nizamiyenin kapısında tanışan
Kopup gelmiştik Bitlis'ten, Trabzon'dan
Umutlarımızı tadılmadık
Buram buram acılara
Sevdalarımızı allı yeşilli duvaklarıyla
Gün görmemiş hasretlere bırakıp
Geldik asker ocağına

Geldik Gülfidan asker ocağına
Çektik kepleri başımıza
Postalları ayağımıza
Ve uzandık ranzalarımıza
Bir memleket türküsü tutturduk ki
Yaktığımız sigaralarla
Ciğerimiz koptu geldi yerinden
Kardeşliği de o kadar özlemişiz ki

Bir gece vakti Gülfidan
Bir içtima düdüğü çaldı ki
Koğuş kapısının önünden
Gül yazmalı, nehir boylu
Kan kınalı kekliğimin hayali kaldı
Gözlerimde parçalanan uykumda
Koştuk, safta sıra olup dizildik
Operasyon bölüğü hazırolda

Geceyi postallarımızın altına aldık
Laz Hasan, Kürt Sılo,
Afyonlu Kara Veli ve bütün bölük
Yürüdük yürüdük, dağ başlarından
Engin vadileri indik, ateş böcekleriyle
Derin sazlıkların arasından geçtik
Kurbağa şarkılarıyla
Geldik Hakkari Çukurca'ya

Yani Gülfidan
Kardeşliğimize pusu kurulan yere

Yine bir akşam üstüydü Gülfidan
Oturmuştuk, karakolda ranzaların üzerine
Sevgiliyi de öyle özlemişiz ki
Öyle özlemişiz ki
Sarı saçlarını ranzaya asıp
Gül yüzünü gözbebeklerimize çizmiştik
Çaylar elimizde
Bir kardeşlik türküsü tutturmuştuk ki
Bütün koğuş kardeşce

Ve pusu kurulmuştu
Gül dalında umutlarımıza
Kelebeğin kanadında söylediğimiz
'Değmen benim gamlı yaslı gönlüme
ben bir selvi boylu yardan ayrıldım' diyen
Zor sevdalı türkülerimize
Omuz omuza çektirdiğimiz
Kardeşlik resimlerine
Nereden bilelim Gülfidan....!
Nereden bilelim...!

Önce iki el bombası atıldı
Koğuşun penceresinden
Arkasından iki zehir zıkkım slogan
Türkülerimiz, yaylım ateşlere tutuldu
Çığlıklarımız kuş gibi
Kanadından vuruldu
Kardeşliğimiz dalından koparılan
Gül çırpınışı ağır yaralı

Önce Laz Hasan attı
Bir bombanın üzerine kendini
Varın beli bükük anamın ellerinden öpün
Hacı babama selam söyleyin
Hakkını bana helal etsin
Hatice'yi kendi elleriyle ellere versin
Fazla bekletmesin kızı
Hakkınızı helal edin arkadaşlar dedi
Vee....

Diğerinin üzerine Kürt Sılo atıldı
Öldürtmem dedi, ben bu kardeşliği
Öldürtmem loo...! öldürtmem
Kendime hain dedirtmem
O bombaysa ve patlayacaksa
Ben de bir bombayım patlayacağım
Atıldı bombanın üzerine
Kürt Sılo patladı....bomba patladı
Gözbebeklerimize kardeşlerimizin
Kanı sıçradı Gülfidan, kanı sıçradı
Laz Hasan öldü,Kürt Sılo ağır yaralı
Onlarca arkadaşımın eli ayağı koptu
Sevgi dolu yüreklerini
Omuz omuza çektirdiği resimleri
Hain kurşunlar deldi.

Geldik hastane kapısına Gülfidan
Nasıl geldiysek bilmem
Aldılar hepimizi içeri
Doktorlar başımızda
Vee.. yalvarmalar başladı
Komutanım benim gözlerimi
Gözlerimi Sılo'ya verin
Komutanım...! komutanım...
Benim böbreklerimi, ciğerimi Sılo'ya verin
Komutanım biz beş kardeşiz
Ben ölsem de kardeşlerim var
Anam babam umutsuz kalmaz
Benim canımı Sılo'ya verin
Kardeşliğimizin kahramanı yaşasın dedi.

Komutanın gözleri doldu Gülfidan
Askerler de ağlarmış meğer
Döküldü gözlerinden bulutlar
Başınız sağ olsun dedi çocuklar
Öldü...Gülfidan..! öldü..
Laz Hasan, Kürt Sılo
Kardeşliğimizi yaşatmak için öldüler
Bir bölük yıkıldı
Elerinde yürekleri, gözyaşlarına bulaşmış
Bir bölük yıkıldı yere Gülfidan
Bir bölük
Onlar öldü...onlar öldü
Kardeşliğimiz yaşasın dediler
Biz kaldık Gülfidan, biz kaldık
Kardeşlik nasıl korunur belki de
Dünyada tek şahidiyiz

O gün, bu gündür Gülfidan
Güneşin batışını hiç seyretmem
Beklerim, şafakların tutuşmasını
Kürt Sılo'yla Laz Hasan'ın
Dağların arasından omuz omuza
Bayrak bayrak doğuşunu beklerim.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın öyküsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Umudu Hiç Ağlatmadık

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sen Gülünce
Sen Sensizliğin Kaç Renk Olduğunu Bilir misin
İlk Senin Gözlerinde Tanıdım


Yusuf Ziya Yılmaz kimdir?

Umutların harman olduğu bir ülkenin, umutlarını bir başak tanesi kadar yeşşertebilmek benim insanlık görevim.

Etkilendiği Yazarlar:
Dünya klasikleri , Bertolt Brecht,Pablo Neruda,Necip Fazıl Kısakürek,Nazım Hikmet Ran,Fakir Baykurt,Ülkemin insanları ve Güneydoğu olayları


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yusuf Ziya Yılmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.