..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paul'un Peter hakkında söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanımamızı sağlar -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Varoluşçuluk > mehtap




15 Ocak 2007
İnfaz  
mehtap
kader mahkumu diye birşey var ve içimizde yaşıyor


:BJDE:
'9 saat' diye geçirdi içinden...sadece dokuz saat.
usulca ayağa kalktı.sessiz ve olabildiğince sakin.hemen karşısında duran çeşmede ellerini yıkadaı.Bu saatlerdir yaptığı tek şeydi zaten.Birden aynaya baktı.gözlerinin altında morluklar oluşmuş,yüzü çökmüştü sanki..sarılık geçirdiğindede böyle olmuştu.solgun,halsiz,derin.yüzünü yıkamayı istedi ama yüzü kirli değildi elleri kadar...gülümsedi kendi çöküşüne.tekrar yıkadı ellerini..Çeşmeden akan suya bakarken şocukluğu geldi aklına.aslında çok da güzel denilebilecek bir çocukluk yaşamıştı.
'canım babam,annem ve kardeşim.doğru ya bugün nurayın doğum günü.yaşasaydı 29 yaşında olacaktı.tek desteğim.ne çok sevmişim seni.ve ben onun doğduğu gün ölmeyi seçtim'diye yazdı elindeki sayfaları azalmış defterine.elifine bırakabileceği tek şey bu defterdi.tüm hayatı işte 3-5 yaprak.sıkı sıkı bastırdı göğsüne.
sessiz ve olabildiğince sakin odadaki tek sandalyeye oturdu.bir sigara yaktı.içinden birşeyler kopuyordu,kanıyor iyi oluyor tekrar kanıyordu.bir damla daha eksildi gözyaşlarından koptu ,defterin üzerine düştü..anlarmıydı elif onun ağladığını acaba?
Birden saat geldi aklına.
'8 saat'
hemen kalemini alıp yazmaya başladı.o uğursuz geceyi yazmalıydı.anlatmalıydı her şeyi..doğruyu bilmeliydi.duyduklarına değil,o na,annasine inanmalıydı.annesinin ağzından dinlemeliydi.
ağzından dinlemeliydi...tekrar gülümsedi.gülmek nede çok yakışıyordu.rıza da o gülümsemeye aşık olmamışmıydı?erimişti karşısında.
'nekadar güzel gülüyorsun 'demişti .ellerini tutmuş birdaha hiç bırakmamıştı.
ne mutluluktu allahım,rıza ile sabah kahvaltıları..
eyy dağlar..ey dağdaki,
yaram derine gitmiş dikiş tutmaz...sesini kendi bile duymadı.
bütün güzellikler anılarınad kaldı elanın.aıların en derininde.siyah-beyez resimler gibi.renkleri çok severdi aslında.renksiz sevdiği tek şey siyah-beyaz resimler..nedense hepsinde bir hüzün vardı.sevinçli mutlu zamanlar bile siyah beyaz resimlerde hüzünlü gelirdi.sanki yaşanılan gerçeğin acısı,yaşanan bir acının donmuş karesi gibi düşünürdü.
rızada da o hüzünü sevmişti.gülen gözlerindeki hüznü.uzaklara baktıkça uzaklaşan her daldığında büyüyen hüzün..
'dağları çok sever rıza' dedisesi boş odad yankılandı.
dağları çok severdi rıza.çok sevdiği için o öldüğünde ağlamadı ela.hasan dağlarında uçurumdan düşmüş,cesedine iki gün sonra ulaşılabilmişti.
'gitme'demişti ela,gitme...içim daralıyor.ruhum sıkılıyor.gitme,gidersen herşeyim bitecek sanki,dedi ama anlatamadı.
rıza söz verdi gözlerindeki hüzünle.geri geleceğini söyleyim çıktı ve gitti.çok severdi dağları..dağlara tırmanmayı,en yükseğe çıkıp ela iye bağırmayı...bu sefer bağıramadı,ela hiç ağlamadı.
kalemine sarıldı hemen.yazacak gücü yoktu,zorladı kendini.
'elifim'
kalktı tekrar ellerini yıkadı.tekrar aynaya baktı.bir bardak su içip tam yazacakken bogazı düğümlendi sanki.nefes almak güzelmiydi bu kadar?dışarıdan bir ses daha doğusu yan binadan şerif alinin sesi.'ne güzel türkü söylüyor bu adam'diye düşündü.oysa bu zamana kadar dinlememişti hiç.'neden dinlemedim ki' diye geçirdi içinden.bukadar güzel söyleyene rastlamamış olabilrmiydi?
'bu mümkün değil'dedi.nurayın sesi çok güzeldi. çok güzel saz çalar ve türkü söylerdi.askere gönderdikleri günü hatırladı.bu gidişin son gidiş olduğunu bilseydi hiç el sallarmıydı otobüsün ardından?
ölüm haberi geldiğinde ela can askerine mektup yazıyordu...anneside 7 gün dayanabildi oğlunun acısına.
'7 gün'
'7 saat'
tekrar yazmaya başladıç
'elifim'
dışarıda yağmur ve şerif alinin sesi vardı..
'kulaklarımda uğul uğul/uğultular/ben günlere yanarım günler bana/demem o ki sana/
hasretin okadar koymazdı ama..'
'elifim'
o gecede böyle yağmur doluydu.
nurayın ölümünden 4 sene sonra rıza ile evlenmiş;rızanın ölimünden 4 sene sonra oktayla evlenmişti.oktayla evlenme nedenini bugün bile çözemiyordu.ne gibi bir mecburiyet olabilirdi...rıza diye yatarken,rıza diye su içerken oktay ne yapmıştı da kandırmıştı babasını?ve nasıl kabul etmişti ela...sır.
o evlilikten biraz sonrada babası gitmişti annesi ve kardeşinin yanına.
o gece uğursuzdu.elif uyumuş nazlı uyku rolü yaparken,oktay içeri girdi.yine rezil,yine sarhoş,yine anlamsız..yine bağırmalar,yine kavgalar.işkence...
birkere daha vurdu bıçağı,oktayın cansız vücuduna.defalarca.her yer koyu kırmızı bir kan.sesiz ve sakin ellerini yıkadı.tekrar tekrar.ama çıkmıyordu koyu,alkol ve eroinden yapış yapış olmuş kan.
'elifim'
beni güzel hatırla.
'3 saat' kaldı dedi.sabah ezanı okunmamıştı henüz.namaz kılmak istedi yapamadı.bir sigara yaktı.
herşeye direnmemişmiydi?nasıl bir dünya ki vermeden alacak hesabı yapan?bu mu olmalıydı ödülü?bir dönebilsem diye düşündü.bir dönebilsem..
'bir saat kaldı'
tekrar ellerini yıkadı.saçlarını taradı.bir tane daha sigara içti.defterini büyük bir zarfın içine koyup üzerine 'elifim'diye yazdı.
kalemi alıp duvara,rızanın ona yazdığı şiirden bir satır yazdı.adet yerini bulmalıydı.
demir kapının sesi ile irkildi birden...evet artık gitmeliydi.getirdikleri beyaz önlüğü giydi.gardiyan 'son bir isteğin var mı'diye sorduğunda elindeki zarfı gösterdi...
eğilmez bir gururla yürüdü uzun koridoru.kendisi çıktı sandalyeye gözünde bir damla yaş,uzakta ezan sesi vardı sadece...
sabahın en başında bir kadının sesiz çığlığı böldü zamanı...zaman durdu o an...tek gerçek duvarda kalan yazıydı
' saçları geceden,beli ince/o çok sevdiğim,badem gözlüce'




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İki Yıl Oldu. [Şiir]
Seni Pazar Günü Daha Çok Özlüyorum [Şiir]
İki Yıl Oldu [Şiir]
Hep Sen... [Şiir]
Bugün Canım Seninle Olmak İstiyor. [Deneme]
Yalan Aslında Tüm Sevdalar [Deneme]


mehtap kimdir?

önce çok okudum. şimdi yazıyorum. . sadece bir eser bırakmak amacım,hedefim. . . ben olmadığım zaman bu dünyada adım yaşasın istedim. .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © mehtap, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.