..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm mutsuzluklar yokluktan deðil, çokluktan gelir. -Tolstoy
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > can erdem




23 Haziran 2007
Bir Ýleri Bir Geri  
can erdem
Küçük bir oda odanýn içerisinde bir köþede ufak bir mum yanýyor mum küçük bir alevle kýrmaya çalýþýyor odanýn karanlýðýný ama yetmiyor aydýnlatmaya nesneleri Nesneler karanlýðý üzerlerine örtmüþçesine kendi dünyalarýný yaþýyorlar mumun alevinden çekinen bir edayla dalmýþlar kendi sessizliklerine


:BBAD:
Küçük bir oda odanýn içerisinde bir köþede ufak bir mum yanýyor mum küçük bir alevle kýrmaya çalýþýyor odanýn karanlýðýný ama yetmiyor aydýnlatmaya nesneleri
Nesneler karanlýðý üzerlerine örtmüþçesine kendi dünyalarýný yaþýyorlar mumun alevinden çekinen bir edayla dalmýþlar kendi sessizliklerine
Adam giriþ kapýsýnýn yanýndaki bezi eskimiþ yer yer kumaþý yýrtýlmýþ kanepesinde oturuyor baþý öne düþmüþ almýþ kafasýný avuçlarýna sallanýrda sallanýr bir ileri bir geri üzerinde siyah ellerini bileklerine kadar saran bir kazak…
Bir þey düþer ya insanýn aklýna çýkamaz derinliðinden o düþüncenin. Adam sallanýrda sallanýr bir ileri bir geri.
Yalnýzlýk ansýzýn gelip yapýþmýþtý yakasýna adamýn hareketiyle ortaya çýkan seslerin dýþýnda odada tek bir ses yoktu düþünceleri düþündükleri sanki onun hareketlendiriyor düþünceler arttýkça daha fazla sallanýyor sanki bir þeyi kovalar bir þeyi yakalamaya çalýþýr gibi bir ileri bir geri
Ansýzýn sakinleþiyor nefes alýþ veriþleri düzene giriyor
Ama neden sonra baþlýyor yine bir ileri bir geri sanki uzun bir koþuda týkanmýþ nefessiz kalmýþçasýna nefes alýþý hýzlanýyor soluðunun sesi tüm nesneleri irkiltiyor.
Tam o sýrada saçlarýný avuçluyor sanki koparýp atarcasýna!
Düþünceler düþünceler sarýyor etrafýný
Sanki karanlýkta kalan tüm düþler tüm hayaller gelip ona deðiyor ve yer buluyorlar onun bedeninde kendilerine….
Anýlar, yitirilmiþlikler, ilk acýlar ilk kayýplar
Sonra ilk aþklar ve ilk ayrýlýklar…
Zaman karanlýðý alýp avuçlarýna, anýlarý ve acýlarý içine katýp getirmiþti onun kapýsýna
Bir ileri bir geri sallanýyordu adam.
Bahçedeydi. Ýnsanlarýn altý ay eve týkýndýðý, evlerin çoðunun tek gözlü olduðu köylerden birindeydi ufacýk sýska bir çocuktu üzerinde yýrtýk yeþil ve siyah karýþýmý bir kazak vardý ayaklarýnda yeni olduðu belli olan küçük iki lastik ayakkabý vardý ne sevinmiþti babasý onlarý aldýðýnda. Uzun süre giymemiþti onlarý her akþam yatarken alýp baþýnýn yanýna koymuþtu sonra babasýnýn kýzmasýyla giymeye baþlamýþtý. O lastik pabuçlarýnýn ne kadar deðerli olduðunu bu köyde ve buna benzer köylerde yaþayan çocuklar kadar kimse bilemezdi herhalde.
Toprak damlý taþ evlerinde abisi ve babasýyla yaþýyordu. Evleri üç gözden oluþuyordu. Giriþte ufak bir hol, sað tarafta oturma odasý olarak kullanýlan fakat kýþýn çoðu zaman bir köþesinin koyun yavrularý için ayrýldýðý bir oda vardý; odanýn ortasýnda fýrýnlý bir tezek sobasý vardý. Odanýn içerisinde ki tahta pencereden içeri giren ýþýklar odada adeta gökkuþaðý misali süzülüyorlardý pencerenin yanýnda bütün duvarý kaplayacak büyüklükte bir divan vardý çoðu zaman bu divanýn üzerinde abisiyle battaniyeleri alýp kendilerine ev kurar saatlerce beraber oynarlardý. Holün sað tarafýnda aþhane bulunmaktaydý
Aþhanenin de büyük bölümü hayvanlar için yazýn bin bir emekle toplanýp hazýrlanmýþ samanlar bulunuyordu aþhanenin sað köþesinin tavanýnda baca için ayrýlmýþ bir boþluk vardý altýnda ise kara düzen bir sac vardý sac altýna bir iki tane büyük taþ konularak sabitleþtirilmiþti ekmeklerini orada yapýyorlardý
Holün sonu ise çoðu zaman irkilerek ve korkarak girdiði ahýr vardý.
Bazen orada tuhaf sesler duyardý çok küçüktü aklý kesmiyordu o yüzden bir anlam veremiyor yalnýzken oraya giremiyordu.
Bir ileri bir geri parmaklarýyla avuçlamýþtý saçlarýný durmadan sallanýyordu adam nefes alýþ veriþi yarasanýn geceyi yýrtan tiz sesi gibi yýrtýyordu odanýn karanlýðýný.
Kýþ henüz bitmiþti bahar tüm yüreðindeki cevheri yere vermiþ toprak yeþillenmiþ kuþlar tekrar o mucizevî sesleriyle þakýrdamaya baþlamýþlardý
Ýnsanlar kardan açamadýklarý kapýlarýný aralamýþ baharý kucaklýyorlardý.
Babasý evlerinin önünde ki tezeklerin piramit gibi yýðýlý olduðu bahçelerinde sabýrla uðraþýp sardýðý bir tütünü yakmýþ bakýþlarýnda ve yüzünde keder ciðerlerini parçalamak istercesine içine çekiyordu. çocukkapýnýn aðzýnda kendi eliyle yaptýðý
Öküz arabasýna benzer bir oyuncakla oynuyordu.
—Deniz oðlum getir þu makineyi
-¬efendim baba
—oðlum týraþ makinesini getir saçlarýn keseyim yoksa bit girecek kafana.
Deniz koþturdu odaya kapýyý açýp kapý arkasýndaki poþetten eski elle çalýþan týraþ makinesini alýp koþtu babasýna
Yitirilecek o kadar az þey kalmýþtý ki deniz için babasý bunlardan biriydi.
Babasý tütünü yarýlamýþtý kederli yüzünde tek bir gülüþ olsun yer bulamamýþtý sanki. Denizin koþuþturmasýný görünce sanki yüzüne bir bahar gelmiþ, öylesine içten ve öylesine derinden gülümsemiþti babasýný gülümserken gören deniz daha büyük bir mutlulukla dolmuþtu.
Babasý uzun zamandýr sadece susuyor ve düþünüyordu
—Deniz olum bir de tabure ve bez getir
Deniz evden bir örtü aldý kapý önündeki tabureyi de kucaklayýp babasýnýn yanýna götürdü babasý tabureye oturan denizin omuzlarýna örtüyü yerleþtirdi sonra saçlarýný kesmeye baþladý arada denizin saçlarýný seviyor
—oðlum denizim diyordu keþke annende görebilseydi bu günleri
Zaten o gideli babasý hiç mutlu olamamýþtý sanki onun yanýna gitmek için elinden geleni yapýyor, çoðu zaman yemek bile yemiyordu.
Deniz babasýyla geçireceði bu dakikalarýn onun hayatýnda bu kadar önemli olacaðýný nerden bilebilirdi ki
Zaten aklý ne kadarýný kesebiliyordu ki hayatýn!
Bir ileri bir geri deniz sallanýyordu ufacýk bir mum yetmiyordu odayý aydýnlatmaya uzun zamandýr ne kimseyi görmüþ ne bir ses duymuþtu. O ve kendi sessizliði yaþayan nesneler…
Soðuk bir gün. Öðlene doðru yükselen güneþle insanlar evlerinden çýkmýþ kapý önlerine biriken karý hep beraber
Atmaya çalýþýyorlar. Güneþ tepeye yükseldikçe hava biraz daha ýsýnýyor; evlerin damlarýndan aþaðý sarkan buz parçalarý düþüp yeri öpecekmiþçesine küçücük damlalar halinde eriyordu.
Deniz arkadaþý ayný zamanda kapý komþusu kazým görmek için dýþarý çýktý.
Kazým onun en sevdiði oyun arkadaþýydý
Beraber karý oyar ev yapar içine girerlerdi.
Deniz kazýmýn kapýsýna gelip küçücük elleriyle tahta kapýyý yumrukladý ama bir ses yoktu
Bir iki kez daha deneyip büyük bir hayal kýrýklýðýyla kendi evine doðru yürümeye baþladý.
Evlerinin yanýnda küçük yýkýk bir oda vardý içerisine tuvalet amaçlý birde küçük kulübe yapmýþlardý evin önünden geçerken bu tuvaletin içinde babasýný gördü karlar tuvaletin içine kadar dolmuþlardý babasý karlarýn üstüne iþiyordu ama çiþi Denizin ki gibi deðildi sanki babasý idrar yerine kanýný döküyordu karlar üstüne kar kýp kýrmýzý kesilmiþti.
Bir ileri bir geri sallanýyordu deniz ev soðuktu küçükken elektriksiz kaldýklarý günlere benziyordu ama bu sefer yalnýzdý hem de uzun zamandýr ve hiç olmadýðý kadar yalnýz. Zaten uzun zamandýr yalnýzlýðýný bozacak hiçbir þey girmemiþti odasýna. Ne kadardýr oradaydý saat kaçtý hangi gündeydi… Hiç birinin cevabý yoktu bir ileri bir geri sallanýyordu Deniz…
Babasý hastaydý sonunda yataða düþmeyi baþarmýþtý
Zaten yaþayamam diyip duruyordu geceleri kadýnýný düþünüm aðlýyordu durmadan. Geceleri onun kadar kimse tanýyamazdý. Geceyi sabaha baðlar; seher yýldýzýna seslenir, kadýnýna þarkýlar aðýtlar dökerdi.
—Deniz oðlum geçecek bunlar, geçecek diyordu Deniz ne yapacaðýný bilmeyen bir tavýrla sarýlýyordu babasýnýn göðsüne ama bu seferki farklýydý. Herkes, tüm akrabalar eve toplanmýþtý herkes kendi arasýnda konuþuyor Deniz tüm bu olanlara bir anlam veremiyordu.
Babasý mavi beyaz çizgili pijamalarýyla yatakta bitkin bir þekilde uzanýyordu ara sýra gözlerini açýp denize bakýyor denizin küçücük ellerin avuçlarýnýn içine alýp sýkýca sarýyor. Deniz babasýný ilk defa bu kadar kötü görmüþtü
Babasý denizin ellerini bir an ayýrmasýna müsaade etmiyordu avucunda sürekli onlarý ovalýyor seviyordu.
Bir ileri bir geri sallanýyordu Deniz. Zaman akýp gidiyordu. Zaman tüm sýnýrlarý bir kenara atmýþtý. Nefes alýþ veriþi hýzlanýyor sanki düþünceleri onu boðmaya çalýþýyorlardý. Deniz sallanýyordu. Durmadan hiç durmadan… Sanki bir çýðlýk alýp götürecekti onu
Sonra bir ses
—Deniz caným dükkâna git babanýn sevdiði ekmekten al
Deniz verilen bozuk paralarý alýp koþtu bakkala. Babasý son zamanlarda lavaþ ekmeðini çiðneyemiyordu o yüzden eve bir haftadýr þehir ekmeði alýnýyordu. Ama babasý öyle kötüydü ki bu ekmeði bile çiðneyemeyecek haldeydi. Deniz kafasýnda bin bir düþünceyle ekmeði alýp evin yolunu tuttu küçücük dünyasýnda neredeyse hiç kimse kalmamýþtý birden bir korku düþtü yüreðine o an koþturmaya baþladý.
Eve vardýðýnda evden çýðlýklar, aðýtlar yükseliyordu.
Deniz ne olduðunu anlamaya çalýþýyordu içindeki korku gittikçe arttý babasýnýn kapýsýnýn önündeki aðlayan kalabalýðý gördüðünde sanki içinden bir yýldýz kayýp düþtü. Elindeki ekmek yere düþtü. Deniz kapýya doðru koþtu o an orda bulunanlardan bir kaçý ona sarýlýp odaya býrakmadýlar neden sonra babasýnýn yattýðý odanýn kapýsý açýldý kapýnýn aralýðýndan Deniz babasýnýn baþýnýn bir bezle örtüldüðünü gördü iþte o an… O an… Ýþte
Bir ileri bir geri zaman yýktý duvarlarýný deniz birden bir hýçkýrýða boðuldu. Bir hýçkýrýk bozdu hasta nesnelerin aðýr uykusunu. Denizin gözlerinden sanki bir yaðmur boþaldý. Bir ileri bir geri deniz tutunamadý zamaný Mum söndü bir karanlýk aldý onu. Bir karanlýk bir karanlýk yýktý zamanýn duvarlarýný zaman aldý denizi soðuk karanlýk odadan

Can Erdem



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Afrika Menekþesi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ruanda Tut Ellerimden [Þiir]
Sen Orada Ben Burda [Þiir]
Balýkçý [Þiir]
Bekle Küçüðüm [Þiir]
Çocuk [Þiir]
Sevdalý Rüzgarlar [Þiir]
Yapý Ter [Þiir]
Akýn Akýn [Þiir]
Sen Olmasan [Þiir]


can erdem kimdir?

Celal Bayar üniversitesi Türk dili ve edebiyatý mezunuyum öykü ve þiirlerimi dostlarla paylaþýp onlarýn doðru yönlendirmelerini almak istiyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
cemal süreya, ece ayhan, ilhan berk,yýlmaz odabaþý


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © can erdem, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.