"Moda denilen þey o kadar çirkindir ki onu her altý ayda bir deðiþtirirler." -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Yazar OÐUZ ATAY’ý 13 Aralýk 1977 günü kaybettik. Cenazesi 15 Aralýk 1977 Perþembe günü öðle namazýndan sonra Sultanahmet Camii’nde kaldýrýlacaktýr. Sevgili Oðuz Atay’ýn pek çok seveni, yukarýdaki ilanda belirtilen yerde, havanýn o günkü dondurucu soðuðuna aldýrmadan O’nu yalnýz býrakmamýþ; derin bir kederle uðurlamýþtýr. Arapça gayb kökünden gelen kayýp kelimesi ile biz onu belirsiz, bilinmeyen bir yere uðurladýk. Bu sebepten olsa gerek Atay’ýn o kâðýt mezarlýklar yerinde (gazete vefat ilanlarý) verilen ilanýnda kendisinin “öldüðü” deðil; “kaybedildiði” yazýlmýþtýr. “Tutunamayanlar” romanýn ana karakterlerinden biri olan Selim Iþýk: “Soðuk bir günde ölürsem de kimse gelmeyecek. Birkaç kiþi bulunacak cenazede” diyordur. O. Atay’ýn kendisi de aynen roman kahramanýn bahsettiði þekilde soðuk bir günde uðurlanmýþtýr; ama Selim Iþýk’ýn dediði gibi sevenleri onu yalnýz býrakmamýþtýr. “Olay XX. Yüzyýlýn ikinci yarýsýnda, bir gece, Turgut’un evinde baþlamýþtý. O zamanlar daha Olric yoktu, daha o zamanlar Turgut’un kafasý bu kadar karýþýk deðildi. Bir gece yarýsý evinde oturmuþ düþünüyordu…” þeklindeki cümleleriyle baþlar ilk romaný “Tutunamayanlar” . Kim midir tutunamayan? Garip Yaratýklar Ansiklopedisinde verilen tanýma göre; Tutunamayan: Beceriksiz ve korkak bir hayvandýr. Ýnsan boyunda bile olanlarý vardýr. Ýlk bakýþta dýþ görünüþüyle insana benzer. Yalnýz pençeleri ve özellikle týrnaklarý çok zayýftýr. Dik arazide yokuþ yukarý tutunamaz. Yokuþ aþaðý kayarak iner.(Bu arada sýk sýk düþer.)Tüyleri yok denecek kadar azdýr. Gözleri çok büyük olmakla birlikte, görme duygusu zayýftýr. Bu nedenle tehlikeyi uzaktan göremez… (Tutunamayanlar s:152) Yapýlan taným sadece bu cümlelerden ibaret deðildir tabi. Uzun uzun anlatýr O. Atay, tutunamayanýn içinde daha baþka neler neler barýndýrdýðýný. “Kan ve ter içinde uðraþarak tutunmaya çalýþtýðýmýz bu dünyanýn pisliði içinde, gerçek bir mücadelenin küfür ve leþ kokan hikâyesini bulacaksýn bu kitapta…” (Tutunamayanlar s:371) diyerek; Atay, okurun kulaklarýnda fýsýldar bir bir, yaptýðý gözlemleri ve tespitleri. Hani bazý sabahlar nedensiz bir mutsuzluk haliyle uyanýrsýnýz; ki bunun sebebi anlamýný fark ettiðimiz fakat henüz dilimize kelimeler halinde dökülmemiþ olan fark ediþlerin verdiði bir rahatsýzlýktýr. Ýþte “Tutunamayanlar”da, dile getiremediðiniz o birçok fark ediþin su yüzüne çýkmasýný izlersiniz sessizce… Atayýn kahramanlarýna verdiði seslerin eþliðinde... Oðuz Atay’ý okumak, bir fark ediþtir; hayatý yakalayýþtýr. Ýçinizdeki en korkak, en utangaç, en bencil ya da en sýkýntýlý yanlarýnýzý fark etmeye baþlarsýnýz onunla birlikteyken. Siz çoðu duygunuzu tozlarla, örümcek aðlarýyla paslarla baþ baþa býrakmýþken; Oðuz Atay’la birlikteyken çark tersten dönmeye baþlar. “Demiryolu Hikâyecileri” öyküsünde Atay: Ama gene de ona yazmak, hep onun için yazmak, ona durmadan anlatmak, nerde olduðumu bildirmek istiyorum. Ben buradayým sevgili okuyucum, sen neredesin acaba? diyerek bizi bize çevirmek ister. Oðuz Atay’ýn Tutunamayanlar romanýndan baþka yazmýþ olduðu kitaplarýn en azýndan isimlerini söylemeden geçmek olmaz: “Tehlikeli Oyunlar” , “Bir Bilim Adamýnýn Romaný” , “Oyunlarla Yaþayanlar” , Korkuyu Beklerken” , “Günlük” , “Eylembilim” þeklindedir. Tutmuþ olduðu günlüðü, kendisi aramýzdan ayrýldýktan sonra kitap haline getirilmiþtir. O günlükte: “Günlük sýkýntý ve öfkelerle geçiyor hayat. Otomobilin tamiri, para hesabý, neden yazdýklarýmý anlamýyorlar, neden çevrede kimse yok. Belki de anlaþýlacak, önemsenecek bir þey yazmadým, yapamadým.” diye yazmýþtýr. Oðuz Atay’ý okuyanlar kesinlikle onu anlýyor ve en iyi dostlarýnýn arasýnda görüyor diyerek onu sevenlerden biri olarak, O’na bir kez daha sesleniyorum. Evet…Artýk aradan çekilerek, sizi O’nunla yalnýz býrakmak istiyorum. Ýyi yolculuklar…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © hAtÝcE gÖk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |