Kürtaj sadece kendileri bir zamanlar doðmuþ insanlar tarafýndan savunuluyor. -Ronald Reagen |
|
||||||||||
|
Kiþiler Kanuni Sultan Süleyman: Osmanlý Ýmparatorluðu'nun 8. padiþahý Þehzade Mustafa: Kanuni'nin eski eþi Mahidevran'dan olan oðlu Hürrem Sultan: Asýl adý Aleksandra Lisovska olan ve Kanuni'nin yabancý uyruklu eþi Þehzade Beyazýt: Kanuni'nin Hürrem Sultan'dan olan oðlu; 9. Osmanlý padiþahýdýr Þehzade Cem: Kanuni'nin Hürrem Sultan'dan olan diðer oðlu Rüstem Paþa: Kanuni ve Hürrem Sultan'ýn damatlarý; Mihrimah Sultan'ýn eþi Mihrimah Sultan: Kanuni'nin Hürrem Sultan'dan olan kýzý; Rüstem Paþa'nýn eþi Sadrazam Ali: Kanuni döneminde bir süre sadrazamlýk yapan paþa "Nedir bu eller? Ah, gözlerimi oyuyor bu eller! Yüce Neptün'ün tüm okyanusu Ellerimdeki bu kaný temizleyebilir mi? Hayýr, þu ellerim uçsuz bucaksýz denizleri kýzýla çevirir" Shakespeare, MACBETH BÝRÝNCÝ PERDE 1. Sahne Ýstanbul, bir saray odasý Hürrem Sultan Oðlunu sevdiðini sanýyor; ama bilmiyor ki oðlu bir hain... Yüzüne gülüp arkasýndan babasýnýn kuyusunu kazan bir sinsi o... Mihrimah Validem! Lütfen öfkelenmeyiniz. Öfke ne denli korlanýrsa o kadar yakar kýzýl alevleriyle... Bunu, bu affedilmez hainliði babam padiþah hazretlerine anlatabiliriz. Hürrem Sultan Hayýr! Siz karýþmayacaksýnýz bu iþe. Ben onu, Mustafa'nýn hain olduðuna þüphesiz ikna edeceðim. Þu sýralar oralý olmuyor ama olacak. Bu koca devletin baþýna geçecek adam, cihaný yönetebilecek adamdýr. O da... Babasýndan sonra tahta geçecek benim Beyazýt'ýmdan baþkasý olamaz. Rüstem Paþa Peki ya ben valide sultaným! Size hizmet etmekten þeref duyacaðýmý biliyorsunuz. Her büyük devletin ardýnda sizin gibi baþarýlý bir kadýn vardýr. Yeni kurulacak düzenin içinde benim de bir katkým, bir hizmetim olsun isterim. Hürrem Sultan Daha önce de söyledim sana! Benim damadým, paþam olduðun kadar bu topraklarýn da sadrazamý olacaksýn. Rüstem Paþa Teveccühünüz! Hürrem Sultan Yokuþlar çekilmezdir, dizlerde derman býrakmaz ama sonrasýnda vardýðýmýz düzler bu zor çýkýþýn ardýndan gelir. Tuttuðumuz yol, þu haklý davamýzda bir üzüm tanesinin üzeri gibi buðuludur. Yapacaðýmýz, üzümü asmasýndan koparýp üzerimize silmek... Sen... Rüstem Paþam! Amasya'ya gitmen þart. Rüstem Paþa Lakin siz öyle uygun görüyorsanýz baþým üzre. Amma öðrenmek isterim sebebini yolculuðumun... Hürrem Sultan Þehzade Mustafa'nýn yanýna gideceksin. Ona sadece þehzadeler þehri Amasya'yý ziyarete geldiðini ve bu arada kendisine de uðradýðýný nazikçe söyleyeceksin. Bu, onun dizginsiz gururunu okþayacaktýr. Ve onun mührünü alacaksýn gizlice. Ama dikkatli ol! Gözlerini dört aç! Yerin kulaðý var ve þehzade kafeste geçirdiði yýllardan sonra çok tehlikeli. Sakýn ola ki anlaþýlmasýn mührünü senin çaldýðýn. Sonra... Mihrimah Sultan Evet, sonra... Hürrem Sultan Gerisini bana býrakýn. Bize gereken yalnýzca onun mührüdür. Yarýndan tez yola koyul. Saraydan soran olursa Amasya Valisi'ni ziyarete gittiðini söylersin. Rüstem Paþa Emriniz baþým üzre. Sizin dediðinizi asla sorgulamam. O yüzden mührü isteme nedeninizi sual etmiyorum. Hürrem Sultan Zamaný geldiðinde bunu öðreneceksiniz zaten. Rüstem Paþa Pir-ü pak bir devlet düzeni için çabaladýðýnýzý biliyorum. Þehzade Mustafa'nýn mührünü sizinmiþ gibi bilin þimdiden. Güzel kýzýnýzý bana baðýþladýðýnýz günden bu yana sizi tanýrým ve yapacaðým son þeydir yüzünüzü kara çýkarmak. (Karýsý Mihrimah'ý alnýndan öper ve çýkar.) 2. Sahne Padiþah Süleyman, sarayýn Mabeyn odasýnda ve yanýnda Sadrazam Ali paþa Kanuni Tam onüç yýldýr sefere çýkmýyorum Ali paþa. Bana akýl ver. Sürüyle densizlik baþ verdi. Yýlanýn baþýný küçükken ezmek gerek ama geç kaldýk galiba deðil mi? Anadolu'nun doðusu, hele o Ýran... Biraz boþ býrakýnca hemen vergiyi kesip þaha kalkýyor iki yüzlü kaltak! Ali Paþa Hünkarým, naçizane fikrimi sorarsýnýz, derim ki hemen orduyu hazýrlatýp yürüyelim üzerlerine. Kanuni Ya öbür taraf ne olacak? Frenkiymiþ, Germeni, Sýrpýymýþ, hepisi kudurdu yine. Ali Paþa Efendimiz, hep olduðu gibi Ýran'ý aldý mý onlar da durulup sineceklerdir. Ýran'ý bir kaç ayda çözsek, hemen batýya gözdaðý veririz. Kanuni Haklýsýn galiba Ali. Miskinliði atmak lazýmdýr. Haydi! Babalarýmýz gibi savaþ meydanlarýnda toplanalým yine. Devletin þaný yürüsün... O sýrada kapý vurulur ve içeri Hürrem Sultan girer Kanuni Aleksandra Lisovska. Hoþ geldin, safalar getirdin. Ama nedir bu telaþýn? Yüzünden düþen bin parça. Çaðýrtsaydýn ben gelirdim sana. Hürrem Sultan (Asýl isminin zikredildiðini duyunca yapay bir nefretle) Hünkarýmýz! N'olur bir daha kölelik ismimi anmayýnýz. Zira kulaða çok çirkin sesler çalmakta bu isim. Ben artýk Osmanlý'nýn gelini, kýzý Hürrem'im. Kanuni Elbette öylesin. Hürrem Sultan Sana söyleyeceklerim var. (Sadrazama kinayeli bir bakýþ atar ve sonra kocasýna bakar) Kanuni Ali paþam, biraz yalnýz býrakýr mýsýn lütfen bizi? Ali Paþa Ama haþmetlim... Kanuni Lütfen çýk dýþarý. (Ali boynu önünde dýþarý çýkar ve Hürrem'e þaþkýnca bakar) Kanuni Buyur zevcem. Anlat tatlý dillerinle, inþallah bal konuþursun. Binaenaleyh sen aðu desen de bal dinlerim ben... Hürrem Sultan Estaðfurullah... Devletlim, padiþah hazretleri... Sana þu anda bir kocalýðýna, sultanlýðýna deðil; baba olan yanýna yalvarýyorum. Kanuni (Korkarak) N'oldu? Þehzadelerimden birine bir þey mi oldu? Hürrem Sultan Neden hep þehzadeleriniz de kýzlarýnýz aklýnýza gelmiyor? Kanuni Onlarý da kastettim. N'olur çabuk anlat. Bir þey mi oldu prenseslerime yoksa? Hürrem Sultan Bir þey olduðu yok kimseye. Ben yalnýzca bir papazýn kara cübbesi gibi üzerini örtmüþ olduðun gerçekleri açýklamaya geldim. Kanuni (Yüzünü buruþturarak) Yine mi Þehzade Mustafa hakkýnda... Hürrem Sultan Evet. Ama bu sefer çok ciddi bir mesele... Amasya'da ordu topluyor kendisi... Kanuni (Ýçini çekerek) Hanýmým, çocuklarýmýn validesi, zevcem... Senin bu yersiz iþkillenmen nedendir? Þehzade Mustafa babasýný sever, sayar. Her seferinde onun için felaket tellallýðý edersin. Nedendir? Hürrem Sultan Elbet boþu boþuna deðil. O senin olduðu kadar benim de oðlum sayýlýr. Ama önce devlet iþleri ve sen gelirsin. O, yeniçerilerin desteðini almýþ, ordu topluyor. Yegane hayali padiþah olmak. Cihanýn padiþahýný devirmek, tahta geçmek ister. Kanuni Nereden biliyorsun bunlarý? Hürrem Sultan Yerin kulaðý vardýr. Eski zevcen Mahidevran'ýn uþaðý buradaydý. Ondan duydum. Bilirsin ben, duymak istediðim þeyleri duyarým. Ama kadýncaðýzý Amasya'ya dönüþ yolundayken öldürüvermiþler. Pis dalavereciler! Düzenbazlar, sinsiler! Kanuni Þehzade Mustafa beni niye öldürmek istesin ki? Zaten biliyor ki kendisi padiþah olacaktýr benden sonra... Hürrem Sultan Ýktidar hýrsýnýn nasýl olduðunu benden iyi bilirsin. Sen de kardeþini katletmedin mi bu koltuk için? Kanuni (Öfkelenerek) Defol git. Yýkýl karþýmdan... Çabucak terket mabeynliði. Yalnýz býrak beni... Kardeþimi öldürdüðümü de nereden çýkardýn? Devletin ince iþleri siz kadýnlara göre deðildir. Hürrem Sultan Öfkelendiðinize göre gerçeklerle karþý karþýya kaldýðýnýzý düþünüyorum. Çünkü gerçekler yeri gelir aðu gibi kekre olur. Hiçbir dil onun tadýný istemez. Hünkarým... Ben sadece bedeni gözler önünde olan ama senin yüzünü ve baltasýnýn keskin ucunu kara bir örtüyle örttüðün celladýn örtük yerlerini açýyorum. Sen bunu görmek istemiyorsun. Üstü kapalý da olsa baltasýnýn aþaðý uzanan kanlý sapýný; yüzü peçeli de olsa o katil gözleri ve ölüm saçan iri cüsseyi nasýl olur da göremezsin þaþarým. Üstelik bu cellat, senin öz oðlunun ta kendisiyken... Kendi kardeþlerini birer rakip olarak görmeyecek kadar güçlenmiþ ve bu güçle gururu ayyuka çýkmýþ, arþta salýnýyor. Bir aslan edasýyla göðsü kabarýk. Engeli tek sensin. Babasý, tahta kurulmuþ padiþahý... Yeniçeriler, kendisini el üstünde tutuyor; hepsi satýlmýþ. Kimbilir kaç casusu fink atýyor sarayda ve ocakta. Gönül ferahlýðýyla uyarýyorum kalbimin tek sahibi, seni; senin üzerine, Ýstanbul'a yürür yakýnda. Ama bu kadar güçlenemezse, korkarsa yapacaðý þeyden, saraydan halleder pis dalaverelerini. Ben kocamýn, padiþahýmýn, hünkarýmýn zehirlenerek ya da sýrtýndan hançerlenerek ölmesini istemiyorum. Kanuni (Kendisinin sessizliði üzerine aðlayan Hürrem'e konuþur) Yýllar önce sadrazamým Ýbrahim Paþa'yý senin nüfuzunla idam ettirdim. Sonra çok piþman oldum. O devlet için çalýþan iyi bir yönetici, bir sýrdaþtý. Yeniden piþman olmak istemiyorum. Bir kadýn olarak aðzýn iyi laf yapýyor. Þimdi lütfen beni yalnýz býrak zevcem. Sözlerini düþüneceðim. Ama bilesin ki oðlum böyle bir þeye yeltenmez. Yegane ve deðiþmez inancým budur. Hürrem Sultan Bir babanýn yufka yüreðiyle deðil; gerçek ve zeki bir hükümdarýn usuyla düþüneceðinize eminim. (Baþýný eðip selamlar ve çýkar) Kanuni (Yerinden kalkar ve sinirli hareketlerle taht odasýnda dolaþmaya baþlar) Yýllarca oðlumu iyi yetiþtirmeye çalýþtým. Türk ve Ýslam geleneklerine baðlý... Sanýrým ki iyi bir evlat yetiþtirdim. Benim erdemlerim onun serveti, onun refahý benim servetim oldu. Gözleri bana olan sevgi ve saygýsýný yansýtýyordu hep. Onun, þehzademin kafesteyken bile yüreðinden bir an olsun þüphe etmedim. Ama devlet iþleri iþin içine girince... Kýrk yaþýnda koca adam oldu. Evet... Aleksandra'nýn dediði gibi kardeþimi öldürdüm. Onu hançerlediðimde lanetlenmiþ olabilirim ama bu bana dedelerimden miras bir töre, bir kanundur. Bunu yaparken þüphe ve tereddüde yer açmadým kalbimde. Osmanlý'nýn soyu böyle yazýldý ve böyle yazýlmaya devam edecek. Bir baba olarak gençliðimde yaptýklarýmý unutamam. Benim ruhumda gizlediðim bu þey; caným kaným olan oðlumda ortaya çýkabilir kötürüm bir yýlan gibi. Ve yýlanýn en sinsisi kötürüm olanýdýr. Çünkü canýný yakan bir þeyler vardýr. Artýk ihtiyatlý olacaðým. Ama bunu ondan nasýl saklarým? Ýhtiyatlý davranmak, benim oðluma olan güvenime ve sevgime mal olabilir. Böyle bir þey geçiyorsa aklýndan oðul, Hürrem'in dediði kadar zehirli bir þey; yazýklar olsun sana... (Ýçeri sadrazam girer) Kanuni Ordularý hazýrla! Üç ay sonra Ýran'a sefere çýkýyoruz. Þah bozuntusu çok azdý. Ali Paþa Baþým üzre sultaným. 3. Sahne (Þehzade Cem ve Beyazýt saray odasýnda konuþurlar) Beyazýt Kardeþim! Neler oluyor bana? Ýçimde kanlý canlý bir sýkýntý yumaðý dikenli kanatlarýný açmýþ gibi yüreðim daðlanýyor sanki. Sanki koyu gece, saraya sýzmýþ titretiyor ayazýyla beni. Nedir bu içimi çürüten his? Þu koskoca görkemli, her yaný fildiþinden, altýndan, ofirden yapýlmýþ saray, rutubetli soluðuyla çevreye küf baðlatan bir zindan gibi kapanmýþ üstüme... Cem Bilmiyorum kardeþim ama benim de içimde dað gibi bir sýkýntý var. Hayýrdýr inþallah! (O sýrada odaya anneleri girer) Beyazýt Valide sultaným! Seni görmek mutluluk verdi bana. Ýçimde kötü bir his var. Gel sarýlayým sana. Hürrem Sultan Oðlum, caným benim! (Cem'e de sarýlýr) Cem, bizi biraz yalnýz býrakýr mýsýn aðabeyinle? Cem Hay hay validem. Aðabey! Sýkýntýný unutmaya çalýþ. Eðer istersen sonra biraz atlarýmýzla dolaþmaya çýkarýz. Belgrad ormanlarýnýn temiz havasýný içimize çekeriz. Ýyi gelir. Beyazýt Olur kardeþim. Seyise söyle eðerlesin atlarýmýzý. Ben de gelirim birazdan. (Cem çýkar) Hürrem Sultan Þehzadelerin þehzadesi. Oðlum benim! Sen doðduðun gün, güneþ daha bir parladý üzerime, doðumunu düþlerimde görmüþtüm önceden. Rüyaya yattýðým her gece sen, bana malum oldun. Altýndan tahtýnda, kaftanýnla oturuyordun düþlerimde. Beyazýt Anacýðým... Hürrem Sultan Babandan sonra tahta sen geçeceksin oðlum, güneþim benim! Beyazýt Validem! Ama bunu neye dayanarak söylüyorsun? Hürrem Sultan Sana dayanarak... Tek dayanaðým sensin. Tacý bir tek sen taþýyabilirsin. Halifenin ve sultanýn varisisin sen. Bu saltanatýn tek varisi... Beyazýt Bu, senin ya da benim deðil; babamýn, padiþahýmýzýn takdiridir. Onun iradesidir. Hürrem Sultan (Kýzarak) Sus! Baban þu an gökçe bir engin deniz gibi önünde duran gerçeði göremiyor. Ama artýk yavaþ yavaþ bana hak vermeye baþladý. Gözlerine inmiþ perde aralanýyor. Ýyice açýldýðýnda gözleri kamaþsa da, enginlikteki çýbaný görecek. Beyazýt Neden bahsettiðini anlamadým. Hürrem Sultan Yakýnda anlayacaksýn. Ama þunu bil ki önümüzdeki deniz kýzgýn bir katran... Gerekirse bu yolda kardeþlerini bile çiðneyip geçmelisin. Týpký babalarýnýn yaptýðý gibi... Cem, ülkenin baþýna geçemez. Çünkü zayýf yaratýlýþlý. Tekvini böyle... Tek engelin Mustafa. Onu da baban halledecek. Beyazýt Babam mý? Ama nasýl, niçin? Hürrem Sultan Yakýnda öðreneceksin. Sabrýn sonu selamet... Þimdi bana tüm kalbinle burada konuþulanlarýn bir sýr olarak gömüleceðine ve önündeki çetrefilli yolda baþýný ve göðsünü daima dik tutacaðýna ve gerekirse tüm engelleri bir bir aþacaðýna yemin eder misin? (Hürrem, Kur'an-ý Kerim getirir) Beyazýt Sen öyle diyorsan... Neler olduðunu bilmiyorum ama eðer babamdan sonra taht boþ kalacaksa ya da ona beceriksiz ve korkak biri oturacaksa evet, ediyorum. (Þehzade Beyazýt Kur'an'a el basar) ÝKÝNCÝ PERDE 1. Sahne Bir ay sonra... (Þehzadeler kenti Amasya. Þehzade Mustafa'nýn konaðý) (Bir yeniçeri girer) Haberci Þehzadem! Sabahýn erkeninde rahatsýz ettiðim için baðýþlayýn. Eniþteniz Rüstem Paþa geldi. Sizi ivedi görmek istediðini söyler. Mustafa Allah Allah! Peki çaðýrýn. Biraz beklesin. Bu kýlýkla adamýn karþýsýna çýkamam ya! Mahidevran Sultan Kimmiþ bu saatte? Mustafa Sen odana geç validem. Eniþtem Rüstem Paþa gelmiþ. (Yaþlý kadýn çekilir) (Mustafa protokol giysilerini giyer ve kýlýcýný beline asýp gelir) Hoþ amadid, safa avordid... Hangi rüzgar sizi buraya getiren paþam? Neye borçluyuz ziyaretinizi? Rüstem Paþa Amasya valisiyle görüþmeye geldim. Gelmiþken þehzade hazretlerine uðramamak olmaz dedim. Mustafa Varolun paþam. Nezaketinizden dolayý teþekkürlerimi sunarým. Buyrun oturun lütfen. Rahatýnýza bakýn. Ne alýrsýnýz? Ah ne kadar da aptalým! Uzun yoldan geliyorsunuz ne de olsa... (Uþaklarý çaðýrýr) Sofrayý donatýn. Misafirimiz uzun yoldan gelmiþ. (Eniþtesine dönerek) Bu gece konuðumuz olun lütfen. Sizi aðýrlamak bir þeref olacak bizler için... Rüstem Paþa Saðolun varolun þehzadem. Ama ne açým ne de gece kalabilirim. Bugünden tezi yok dönmem gerek. Mustafa Hayýrdýr. Ne bu acelelik paþam? Rüstem Paþa Þehzadem. Aslýnda sizinle önemli bir þey konuþmaya geldim. Mustafa Buyrun, söz sizin, hayýrdýr inþallah! Rüstem Paþa Devletlimiz, sultanýmýz, babanýz bildiðiniz gibi uzunca bir zamandan bu yana, onüç yýldýr sefere çýkmýyor. Ýran'da Þah azdý. Beylikler coþtu. Avrupa hazýr asker. Babanýz da henüz resmi olarak ilan etmese de Ýran'a yürüyecek görünüþe göre. Siz bizim þehzademizsiniz. Kýz kardeþinizin kocasý olarak önceden haber vereyim dedim size. Mustafa Güzel... Teþekkür ederim paþam. Sevindim bu haberinize. Paslanmýþtýk. Burada yiðit te olsalar yeniçerilerle kýlýç kalkan oynamaktansa azgýnlara karþý açýlmýþ gerçek bir savaþý yeð tutarým. Rüstem Paþa Bu yiðitliðinize hayraným doðrusu. Çok cesursunuz. Sizin gibi bir þehzade eþliðinde kazanamayacaðýmýz cenk yoktur. Mustafa Teveccühünüz... Babam bu konuda geç bile kaldý. Rüstem Haklýsýnýz. Benim size söylediðim yalnýz bir tahmindir; bilesiniz. Mustafa Siz sarayda olaný biteni sýcaðý sýcaðýna gözlemleme imkanýna sahipsiniz. Size güveniyorum. Umarým gerçek olur. Sabýrsýzlýkla bekleyeceðim. Uþaklarým sofrayý hazýrlamýþlardýr. Buyurun lütfen... Rüstem Paþa Lütfen siz buyurun. Ama evvela bana ayakyolunu gösterirseniz sevinirim. Mustafa Elbette. Buyurun. (Sonra kendisi sofraya geçer) Yemeðe konuðumuz olmadan baþlanmaz. Annnemi de çaðýrayým bari. (Mahidevran Sultan gelip sofraya oturur) Mahidevran Sultan Neden gelmiþ yavrum eniþten? Mustafa Sonra konuþuruz validem. Mahidevran Sultan Bu adama güvenilmez. Altýnda baþka bir sebep yatýyordur muhakkak ziyaretinin. Mustafa Anne, sessiz olur musun? Birazdan gelir. Ayrýca kýz kardeþimin kocasýna neden güvenmeyeyim? Mahidevran Sultan Senin kardeþim dediðin kýzla babanýz ayný olabilir ama valideleriniz ayrý. Hele ki o Sýrp kýrmasý kadýn, þu Hürrem denen karý iþin içine girerse o zaman kimseye güvenme. Babana bile... Tatlý diliyle aðular adamý o karý. Zaten baþýndan beri sana garezi var... Mustafa Bunlarý sonra konuþalým istersen sultaným. Nerede kaldý bu adam da? (Bir süre sonra þehzade ayaða kalkar) Hah! Ýþte gelebildiniz nihayet... Yemekleriniz soðuyacak diye korktum. Sýcak helvanýz soðumuþtur bile. Katmerin yanýna biraz otlu peynir ve pekmez alýrsýnýz diye düþündüm. Paþam! Siz de katýlacaksýnýz cenge herhalde deðil mi? Ne de olsa serde yiðitlik yatar. Rüstem Paþa (Kem küm ederek) Katýlmayý çok isterim ama Ýstanbul'a kim bakacak? Baþý boþ býrakýlmaz ki... Mustafa Elbet baþkente bakacak biri bulunur. Koskoca Heyet-i Vükela orada... Rüstem Paþa Vallahi katýlmayý çok istiyorum cenge... Nasip kýsmet... Haþmetlimizin kararý... O öl derse ölürüz vatan için... Mustafa (Alayla) Celallenmenize gerek yok paþam. Yiðitliðiniz ortada. Görünen köy kýlavuz istemez. Binaenaleyh kanýmca askerliðinizden çok siyasi ve yönetici yanýnýzýn methini duymuþumdur. Belki de Ýstanbul'da kalmanýz hepimiz için daha hayýrlý olur. Rüstem Paþa ... (Yemekten sonra sofradan kalkýlýr) Mustafa Uðurlar olsun Rüstem Paþa Hazretleri... Saraya, baþta babam olmak üzere kardeþlerime, sadrazama, Hürrem Sultan'a çok selamlar... Rüstem Paþa Va'aleyküm selam... Saðlýcakla kalýn... (Þehzade Mustafa adamýn arkasýndan bir süre bakar) Mahidevran Sultan Bu adam korkak olduðu kadar sinsi ve tehlikeli de. Güven olmaz böyle adamlara. Bunlarýn hepsinin sana garezleri var. Senin, babanýn tek gerçek varisi olduðunu biliyorlar. Mustafa Validem! Biliyorsun ki seni ne kadar çok seviyorsam þu acunda, dedikoduyu da o kadar sevmem. Mahidevran Sultan Çünkü sen ahlaklý biri olarak yetiþtirildin. Ama bu, dedikodu deðil; gerçeðin ta kendisi oðul. Eminim ki bu insanlar senin arkandan kuyunu kazýyorlar. Mustafa Zamaný geldiðinde bir þeyler yapýlýr. Zaman, her þeyi gösterecektir. Mahidevran Sultan Babandan haber gelmedikçe sakýn ola ki bu insanlarýn kelamýna göre hareket etme. Sana tuzak kurabilirler. Bu, atalarýn tarafýndan hoþ görülmüþ ve serbestileþtirilmiþ bir þey. Kim padiþah olmak istiyorsa, tahta çýkmak için kardeþlerini öldürme hakkýna sahiptir. Padiþahlýk yasasý... Hem aylar önce saraya gönderdiðimiz uþaðýmýzýn bilinmeyen bir sebeple ölüm haberi geldi. Kalbi tutmuþ dediler. Uzun yola dayanamadý dediler. Yoktu kadýncaðýzýn bir þeyi. Dalavereleri bitmez bunlarýn... Mustafa (Yazý odasýndan baðýrarak) Validem, mührüm burada yok; gördün mü? Mahidevran Sultan Sen beni dinlemiyorsun, ama kulak arkasý etme dediklerimi oðul. Bak, Bursa'da yedi yaþýnda bir oðlun var. Kendini deðilse bile onu düþün, ihtiyatlý ol. Mustafa (Uþaklarýna baðýrýr) Bana hemen yeni bir mühür yaptýrýn. Derhal! Nasýl olur da kaybederim mührümü... Validem, ben kýrk yaþýma geldim. Sen yüreðini ferah tut. Dediklerini asla kulak ardý etmem. (Mustafa kýlýcýný kuþanýr ve yeniçerilerle kýlýç alýþtýrmasý yapmak için bahçeye çýkar) (Mahidevran oðlunun arkasýndan derin derin içini çeker) 2. Sahne Zal Mahmut Þehzadem! Size saygým sonsuz ama düþünceli çarpýþýyorsunuz kýlýcýnýzla. Bir hamleme bakar göðsünüzü kýlýcýmla buluþturmak. Mustafa Evet! Biraz düþünceliyim Mahmud'um. Ama bu demek deðildir kýlýcýma karþý koyacaksýn... Zal Mahmut Peki öyle olsun, hodri meydan! Mustafa Hodri meydan! (Tekrar duraksar) Gerçekten ölecek olanlarý düþünüyorum yine... Savaþmaya deðil ölmeye gidiyoruz diye nara atanlarý... Acaba ölümün ne demek olduðunu bilerek mi söylüyorlar bunlarý? Bir yaným kýpýr kýpýr... Bir erkek, Osmanlý torunu bir erkek ömrünü muharebede geçirmeli derler. Ama bir yandan da savaþmak aptallýk, delilik... Zal Mahmut Biz yeniçeriler yaþamýmýzý buna adadýk. Cenkten baþka þey bilmeyiz biz. Ne kadýnlardan, çocuklardan, ne siyasetten, ne babalýk ne de aðabeylikten anlarýz. Bizler savaþtan anlarýz sadece. Mustafa (Kýlýcýný býrakarak) Ýþte bu! Ne yüce deðil mi? Kendini tek bir þeye adamak... Ama yaþamda, gerçek yaþamda savaþýn yeri olmamalý. Babam Ýran'a yürürse ardýndaki binlerce savaþçý, neden savaþtýðýný bile bilmeyecek. Geri döndükten sonra öðrenenler çýkabilir ama buna göre de bir çoðu hiç öðrenemeyecek. Çünkü çoðu dönmeyecek... (Çeþmenin yanýna oturur ve omuzlarý düþer) O gürültü patýrtý, savaþ çýðlýklarý... Ah o daðlara çarpýp geri gelen kara çýðlýklar... Usumuzun içinde gitgide büyür. Bir çýð gibi... Bu yüzden bir çok insan, çarpýþma sonrasý sarhoþ gibi hisseder kendini. "Saldýrýn, parçalayýn..." Padiþahlar, imparatorlar alay mý ediyor artlarýndan 'yiðitlik' denen o garip tutkuyla kendilerini takip edenlerle yoksa? Yeri göðü titreten binlerce yüz, binlerce kol, binlerce ayak, binlerce kýlýç, kalkan... Kader diyoruz... Allah'ýn istediði taraf kazanýr. Hah! Ne kadar güçlüysen bile eðer kýzgýn güneþin ýþýklarý ordunun yüzüne vuruyorsa cenk meydanýnda kaybedersin. Kaleye týrmanýrken koca ordunun üzerine kýzgýn yað boca edilir; baþýbozuklarýn hepsi kavrulur. Ama yine de atýlýrlar bile bile ölüme. Çünkü yüzleþene kadar ölümle onu aklýna gerçek anlamda getirmeyenlere yiðit denir iþte! Yiðitlik saflýktan mý ileri gelir bilinmez... Ürperir binlerce galeyanlý adam tarafýndan çiðnenen toprak, gümbürder kalkanlar. Ama duyduk ki geçenlerde Portekiz'in binbir kanatlý ordusuna bir arý sürüsü yetmiþ... Yerle bir olmuþ gümbürdeyen cengaverler... Tamil surlarýndan salýyorlar binlerce kovandan arýlarý düþman ordusunun üstüne... Ve güm! Kaçýþýyor tüm o gözlerini kan bürümüþ ordu... Cenk; ya kazanýr ya kaybedersin... Sonrasý ya yükseliþ ya çöküþ; ortasý yok. "Ordu! Hilal biçimi al! Düþmaný ortana aldý mý kapan ve patakla!" Sonra da ruhlar teker teker eþþekler cennetine... Hayýr, yok! Þehitlik mertebesine... O da hoca fetva verirse... Ne kadar saçma! Kolumuz güçlü, bileðimiz bükülmez diyoruz ama ne denli cýlýzýz aslýnda. Kardeþlerimizi öldüre öldüre baþa geçip, üç asýrdýr saltanat kayýðýný yürütüyoruz salýna salýna, kasýla kasýla... Neden böyle sürsün? Doðu'nun hazineleri zaten bizde. Ben kardeþimi ya da kardeþim beni niye katletsin? Ama dil, yüreðin ve usun itkisiyle konuþur durur benimki gibi. Sen olacaða bak yine Zal... N'olucak? Yine ovalardan, daðlardan kan akacak; iki kiþi birbirine kafa tutuyor diye. Sessiz kaldýn Mahmud'um. Ýþte galiba þimdi beni anlamýyorsun. Çünkü sen, o iþ için doðmuþsun. Zal Mahmut Estaðfurullah þehzadem. Belki doðru söylersiniz ama alem aktýkça, devran döndükçe bu da böyle sürer gider. Mustafa Doðru söylersin. Haydi kuþan bre kýlýcýný! ÜÇÜNCÜ PERDE 1. Sahne Bir ay sonra Ýstanbul, sarayda bir oda Rüstem Paþa Validemizin isteðini yerine getirdim. Biraz zor oldu ama olsun! Ona caným feda. Mihrimah Sultan Kocacýðým benim... Demek mührü aldýn. Rüstem Paþa Bele. (Hürrem Sultan girer) Hürrem Sultan Yüzünden ve gözlerinden anlaþýlýyor ki muvaffak olmuþsunuz paþam. Sadrazam olabileceðini bir kez daha kanýtladýn. Nerede mühür? Rüstem Paþa (Yerlere kadar eðilerek) Teveccühünüz anneciðim. Ýþte burada þehzadenin mührü. Hürrem Sultan (Mührü alarak) Þimdi iþler deðiþecek iþte... 2. Sahne Sarayda taht odasý Kanuni Bu mektubu nereden buldun? Hürrem Sultan Rüstem Paþa Amasya'ya valiyi ziyarete gitmiþti. Þehzade Mustafa'nýn anasýyla birlikte kaldýðý konaða misafir olmuþ. Beraber yazý odasýna geçmiþler. Þehzadenin masasýnýn üzerinde bulmuþ. Kanuni Bu mektubu bizzat kendisi yazmýþ þehzadenin... Hürrem Sultan Evet sultaným. Maalesef ki mühür onun... Kanuni Be çe haki, be çe cesarati! Bu ne cüret! Benim baþ düþmanýma, Ýran Þahý'na ortaklýk teklif ediyor. Ama bu nasýl olur? Bana Rüstem Paþa'yý çaðýrt hemen! Hürrem Sultan Hünkarým, kalbimin tek sahibi... Size, yalnýz sizin ve nesillerce sürecek soyunuzun iyiliði için tam 18 senedir dil döküyorum. Ama nihayet elimde bir kanýt var. Kanuni Ben, onu oðullarýn en deðerlisi olarak büyüttüm. Tüm yaþam deneyimimi sundum ona. O kafesteyken yüreðim parçalandý. Damarlarýnda benim kaným akýyor onun. Nasýl olur da Ýran Þahý'na bana karþý birlik teklif eden bir mektup gönderir. Benim varlýðým onu rahatsýz mý eder? O, benden sonra padiþah olacaktý. Ama demek ki kendi varlýðýný bir sebepten dolayý benim yýkýmýmla baðdaþtýrdý. Neyim varsa ona veren ben... Allah'ým, onun benden çýktýðýna inanamýyorum. Ama doðru... (Öfkeyle yere tükürür) Ben padiþah ta olsam bu tükürük te benden çýkýyor... Bitler, kurtlar da çýkýyor; dýþký da çýkýyor benden... Devlete bak. On üç sene az zaman deðil ki. Devranlar dönerken neler olmuþ bu kadar zamanda. Artýk topraklarýmýn üstü kývýl kývýl çýyanlarla kaplanmýþ. Hürrem Sultan Sizi üzdüðüm için beni affedin efendimiz. Ama þu zaman öfkelenme zamaný deðildir. Keskin sirke küpüne zarar... Hükümdarlýk zekanýzla hemen çözmelisiniz bunu. Kanuni Sen üzme kendini. Bana hemen Rüstem Paþa'yý bul! Hürrem Sultan Kendisi þu an sarayda deðil. Geldiðinde gönderirim huzurunuza. Kanuni O zaman Ali Paþa'yý çaðýr bana... Hürrem Sultan Neden efendimiz?! Olanlarla ben de ilgilenebilirim. Sizin sadýk hizmetinizde olmak, karýlýk görevinizi yapan ben için bir onurdur! Kanuni Ali'yi çaðýrt yeter! (Bunun üzerine Hürrem çýkar ve bir süre sonra sadrazamla birlikte girer) Kanuni Ali Paþa! Ordu en erken ne zaman hazýr olacak? Ali Paþa Efendimiz... Allah'ýn izniyle bir iki hafta sonra hazýrdýr. Kanuni Tamam. Yarýn komutanlarla konuþacaðým. Baþýbozuklardan, kapýkulu askerlerine, yayalardan süvarilere kadar en geç onbeþ gün müddet veriyorum size. Dediðim gibi yarýn denetim yapacaðým. Ayrýca Ýran Þahý'na bir mektup yolla. En hýzlý güvercinlerle. Posta arabalarý da mümkün mertebe en erken zamanda koyulsunlar yola. Hangisi önce varýrsa... Yazýn ki; 'oðlumla kurduðun ittifak, mezar taþýnda yazacak ey riyakar adam!' Bir sürü tehdit yazýn bundan gayrý ve getirin bana mühürliyeyim. Altýna da 'Cihanýn Halifesi' yazýn. Ýran'a giderken Amasya yakýnlarýndan geçeceðiz. Tokat bunun için uygun olacaktýr. Orada bana Þehzade Mustafa'nýn da katýlmasýný emrediyorum. Ali Paþa Emriniz, isminiz gibi bir yasadýr hünkarým... Kanuni Bir de... Ya da tamam, bu kadarý yeter. Sen çýkabilirsin... (Ali Paþa çýkar) Senden de bir isteðim olacak... Hürrem Sultan Estaðfurullah! Ýsteðiniz benim için buyruktur. Buyruðunuz da baþým üzre... Kanuni Bana yedi tane cellat bulacaksýn. Bundan kimsenin haberi olmayacak. Sarayda en aðýr afyonlarla bunlarýn dillerini kesip dilsiz yapacaksýn. Onlar da benimle birlikte sefere katýlacaklar... DÖRDÜNCÜ PERDE 1. Sahne Bir buçuk ay sonra... Amasya'daki þehzede konaðý... Mahidevran Sultan Ýçimde bir sýkýntý var yavrum. Belki yüzüncü defa olacak ama n'olur beni dinle de gitme. Tuzak hazýrladýlar sana, biliyorum. Yiðitlikleri de þerefleri de onlarýn olsun. Bana sen lazýmsýn... (Hazýrlanmýþ ve silahýný kuþanmýþ bir halde bulunan þehzade...) Mustafa Validem! Sen içini ferah tut. Kötüye yorma hiç bir þeyi. Beni babam çaðýrttý. Gerisi beni ilgilendirmez. Mahidevran Sultan Oðul! O zaman sana güle güle. Saðlýcakla git, saðlýcakla gel. Gidiþin tez, dönüþünse ondan tez olsun. Mustafa Allah'a ýsmarladýk validem. (Annesinin alnýndan öper) Zal Mahmut Atýnýz hazýr þehzadem... (Mustafa atýna biner ve dört yeniçeri silahtarýyla uzaklaþýr) Mahidevran Sultan Eðer dönmezsen n'aparým ben? Tüh, tüh, tüh... Ýçime kapkara þeyler doðuyor ama kötümserlik etmemeliyim. Sonra onun ne iyi komutan olduðu dillere destandýr. Oðlum iþini bilir benim. Babasý ise ahlaklý adamdýr. En azýndan eskiden öyleydi. Ama oðluma bir þey yaparsanýz soyunuz kurusun; ocaðýnýz sönsün; oturduðunuz evleri, saraylarý ýsýrýðý onmaz aðulu, kapkara örümcekler sarsýn; sizin de çocuklarýnýz þu acunda gün yüzü görmesin, doðmamýþlarýnýz varsa rahimde güneþ görmeden çürüsün inþallah! 2. Sahne (Tokat yakýnlarý, Akdere; Osmanlý savaþ yerleþkesi...) Hizmetçi Sultaným, yemeðinizi buyurunuz... (Padiþah sofrasý kurulmuþtur) Kanuni (Birkaç asker çaðýrtarak) Sen, sen; ikiniz de gelin. Þu yemekleri bir tadýn bakalým. 1.Yeniçeri Estaðfurullah! 2. Yeniçeri Estaðfurullah! Kanuni Tamam o zaman. Aþçýyý çaðýrýn bana... (Aþçý gelir) Kanuni Þu yemeðin tadýna bak bakalým ustabaþý... Aþçý Emredersiniz sultaným! (Aþçý yemekleri tek tek tadar; Kanuni biraz bekler...) Kanuni Tamamdýr. Gidebilirsin... Ali Paþa Hünkarým, neden böyle gerginsiniz. Affýnýza sýðýnarak sual ederim... Kanuni (Sessizlikten sonra) Çevremdeki herkesi düþmaným görüyorum artýk. Devran bunu gerektirir Ali Paþa. Kimseye güven olmaz. (Yemeðini yer) (Bir yeniçeri ulak gelir) Ulak Haþmetlimiz; otaðýnýz hazýr. Kanuni Güzel. Hava serinledi. Halbuki yazýn sonundayýz daha. Sofrayý toplayýp otaðýma getirin kurun. Ulak Emriniz baþým üzre! (Çekilir) Kanuni Ali, sen de kendi otaðýna geç. Rüstem Paþa'nýn adamlarýný benim otaðýma yollat. Ali Paþa Kaç kiþi padiþah hazretleri? Kanuni Onlar biliyorlar. Bu gece beni rahatsýz etmeyin olur mu! Þehzade Mustafa'yý gören otaðýma göndersin. Ali Paþa Emredersiniz... 3. Sahne (Akdere; Osmanlý yerleþkesi önleri) Mustafa Mahmud'um, söyle bana nedir bu ýssýzlýk? Vakit çok mu geç? Zal Mahmut Ne çok ne de az... Mustafa Ne oldu bunlara? Sefere çýkan Osmanlý'nýn mehteraný, davulu, zurnasý susmazdý sabahlara kadar... 13 sene yaramamýþ herhalde, miskinliðe sürüklemiþ... Uykunun misk kokulu güzel ve cezbedici kollarý sarmýþ tümünü. Eskiden nöbeti devredenler bile tilki uykusuna yatarlardý. Ben de bir þehzadeyim. Karþýlanmak hoþ olurdu. En azýndan kardeþlerim, öbür þehzadelerim gelebilirlerdi. Özledim keratalarý! (Bir yeniçeri gelir) Yeniçeri Hoþ geldiniz þehzadem! Emrinize amadeyim. Hayranlýðýmý sunmak isterim size. Kader, sizin komutanýzda cenk etmeyi yazmýþtýr inþallah þu bedene... Mustafa Güzel sözlerin için saðol varol asker. Sizler olmasa bizler de, vatan da olmazdýk. Madem benimle birlikte çarpýþmayý istersin, dileðin gerçekleþecek. Ýsmini yarýn komutanýna selamýmla ilet. Benim birliðimde yer alacaksýn... Yeniçeri (Samimi bir tavýrla yerlere dek eðilerek) Teveccühünüz efendim! Þeref duyacaðým, ölürsem kýlýcým elimde olacak. Mustafa Yiðit adam! Bizleri diðer yeniçerilerin yanýna götür de bir selamlaþalým, muhabbetle dolsun hasret gönüller. Bilemezsin ne çok özledim sizleri! Yeniçeri Þehzade hazretleri! Sultanýmýz sizi otaðýnda beklemekte olduðunu buyurdu. Ývediymiþ... Mustafa Pekala o zaman. Elbette uðrayacaktým babama. Elini öpmeden gözüme uyku girmezdi bu gece. Ama madem acele buyurmuþ beni, götür bizi ona o halde. Onun sözü hükümdür, yasadýr. (Yeniçeri yolu gösterir) Mustafa Diðer þehzadeler, kardeþlerim neredeler? Yýllar var ki hasretim onlara... Yeniçeri Otaðlarýna çekildiler þehzadem. Mustafa Allah Allah! Osmanlý adetlerine ne oldu? Yeniçeri Bilmiyorum efendim. Ama devletlimiz, buraya kadar mehteran almadý yanýna. Belki Amasya'dan alacak diye duyduk. Her gece sessizlik sarýyor dört bir yaný. Bizlerin de hoþuna gitmiyor haþa ama dediðiniz gibi hükümdür, yasadýr. (Kanuni'nin otaðýna varýrlar) Yeniçeri Ben size buraya kadar eþlik edeceðim maalesef ki efendimiz. Emir kabilinden iþte... Sizi görmek çok güzel. Yarýndan itibaren komutanýmsýnýz inþallah! Mustafa Allah'a emanet ol asker! Ýyi geceler. Yarýn görüþürüz. Senin gibiler sayesinde yeniçerileri sayarým. (Asker yerlere kadar eðilir ve Zal Mahmutla diðerlerine döner) Yeniçeri Ýyi geceler yoldaþlarým. Bugün iyi dinlenin ki yarýn çok yol katedeceðiz. Zal ve diðerleri Saðlýcakla kal yoldaþ! (Yeniçeri gidince otað nöbetçisi gelir) Nöbetçi Hoþ geldiniz efendim! Atlarýnýzý bana emanet edebilirsiniz. Sultanýmýz içeride sizi bekliyor. Sadece sizi þehzadem. Mustafa Dostlarým, siz dýþarýda bekleyin. Babam diyeceðini dedikten sonra sizi de çaðýrýrým içeri. (Mustafa atýndan inip otað kapýsýna yaklaþýr) Diðer Nöbetçi Þehzadem! Silahlarýnýzý buraya býrakýn lütfen! Mustafa (Sertçe) Þehzadeler silahlarýný býrakmadan girebilirler sanýyordum... Diðer Nöbetçi (Gözlerini kaçýrarak) Emir böyle efendimiz... Mustafa Öyle olsun! Nasýl olsa Ýran Þahý'nýn deðil; Osmanlý padiþahýnýn otaðýna giriyorum. (Kýlýcýný ve hançerini býrakýr) Diðer Nöbetçi Savaþ borunuzu da almam emredildi efendim. Mustafa (Gülerek) Tabii ki. Babamýn otaðýnda cenk baþlatmak için boru çalacak halim yok ya! (Ýçeri girer) (Geniþ otaðda kimse yoktur) Mustafa Bu mum ýþýklarý da nedir? Neredeyse karanlýk içerisi. Babam uyudu mu? Baba! Babacýðým! Sultaným, neredesin? Oðlun Mustafa geldi... Baba! Allah Allah! Kimse yok mu burada? Gölgeler de mum ýþýðýnda ne kaba oldular. Burada birþeyler dönüyor ama... (Ýçeriden, perdenin arkasýndan bir takým sesler gelir) Baba! Padiþahým! Benim, þehzadeniz Mustafa. Emrinizdeyim... (Karþýdaki perde aralanýr ve bir çift göz görünür) Mustafa Baba! Siz misiniz oradaki? Ama niye perdenin ardýnda gizleniyorsunuz? (Mustafa perdeye doðru bir adým atar) Bele... Sizsiniz. Bu gözleri nerede görsem tanýrým. (Ýçeriden yeni bir ses daha gelir) Haydi padiþahým, Amasya'dan çaðýrttýnýz ya beni! Beni, oðlunuz, öz be öz oðl... (O sýrada perdenin ardýndan yüzleri kara birer peçeyle örtülmüþ dört cellat çýkar) Mustafa Siz de kimsiniz? Senin elindeki kement te neyin nesi? Babam nerede? N'aptýnýz ona? Söyleyin alçak herifler!... (Kapýnýn yanýnda da üç cellat daha belirir) Vay, vay, vay! Gelin bakalým. Ama eðer babama birþey yaptýysanýz ölmüþ bilin kendinizi. (Bir cellat elindeki kemendi savurur ama tutturamaz) Iskaladýn seni hayvan! Yaðlý ibriþim kemendi ha! O öyle kullanýlmaz it soyu it seni... (Adamlar þehzadenin üzerine saldýrýrlar. Ama Mustafa'yý yere yýkamaz, kemendi boynundan geçiremezler bir türlü. Mustafa, sýrtýný otaðýn sert ve gergin bezine vermiþ, gelenleri uzak tutar yumruklarýyla) Ah þimdi kýlýcým yanýmda olsaydý... Hepinizin boynunuzu ayýrýrdým gövdelerinizden. Kýlýç deyince!... Bu bir tuzak, deðil mi köpekler?! Bana komplo kurdunuz ve silahlarýmý aldýnýz. Ah bilmeliydim... Siz dilsiz misiniz? Konuþsanýza be! Fars mýsýnýz yoksa?! Þahýnýzýn soyu bir orospudan gelme... Cevap yok... Dilsizsiniz herhalde... (Birinin burnunu kýrar) (O sýrada otað kapýsý açýlýr ve Zal Mahmut hýþýmla içeri dalar. Elinde bir balta vardýr) Mahmud'um yetiþ... Bu veledi zinalar, mader gahpeler pusu kurmuþlar bana... (Mahmut koþar ama elindeki baltayý þehzadenin sýrtýna indirir. Tok bir ses çýkar þehzadenin sýrtýndan) Mahmut... Zal'im... Mahmud'um... Niye yaptýn... bunu?... (Mustafa debelenir, zor yere yýkarlar. Sýrtýndan oluk oluk kanlar akýyordur) Baba!... Niye?... Burada... ol..duðunu... hissediyorum.... (Yaðlý ibriþim kemendi boynuna geçirip sýkarlar. Mustafa'nýn dili dýþarý uðrar, gözleri pörtler ve boðulur) Baba!... Senin... erdemin... benim... ser... vetimdi... Þimdi.... (der ve ölür) (Perdenin ardýndan padiþah çýkar. Oðlunun ölüsünün üstüne tükürür. Zal mahmut padiþahý selamlar) BEÞÝNCÝ PERDE 1. Sahne (21 gün sonra Bursa'da bir konak) (Kalabalýk bir sofra, sabah saatleri) Genç Kadýn Mehmet nerede kaldý acaba? Yaþlý Kadýn Hala uyuyordur, elleme çocuðu! Genç Kadýn Validem! Ben bir bakayým. Hiç bu kadar geç kalkmazdý... (Gider) (Bir çýðlýk duyulur) Genç Kadýn (Feryat içinde) Oðlumu öldürmüþler. Çocuðumu öldürmüþler. Þehzademi... Boðmuþlar... Baksanýza, yetiþin aman; boynu mosmor kesmiþ... Yavrumu, çocuðumu boðmuþlar amanýn... Babasýnýn gelmesine de ne az kalmýþtý yavrum benim... Memedim... Þehzademi boðmuþlar aman ya rab! Hem de uykusunda... Kim yaptýysa gözleri kör olsun, ocaðýnda incir aðaçlarý bitsin... Daha yedi yaþýnda gün görmemiþ bir çocuktu... (Kalabalýk toplanýr, elden bir þey gelmez) (Odanýn camý açýktýr ve ölü çocuðun yanýnda bir kaðýt bulunur, kaðýtta yazýlý olan herkesi þaþkýnlýða düþürür) ...Nizam-ý Alem adýna... (yazýlýdýr kaðýtta) 2. Sahne (Ýstanbul, sarayýn ön avlusu) (Ýki nöbetçi konuþurlar) 1. Nöbetçi Ak güvercin... Bizim haber güvercini. Ayaðýnda kývrýk bir kaðýt, bir mektup vardý. Bu o iþte. 2. Nöbetçi Kimdenmiþ haber? 1. Nöbetçi Ýran Þahý'ndan... 2. Nöbetçi Yapma yahu! Hürrem Sultan'a götür hemen. Emri büyük bu konuda. Herþeyden ilk haberdar olan kendisi olmak istedi. Saraydaki herþeyden... 1. Nöbetçi Bele... (Ýçeri girer) 1. Nöbetçi O kadýna bu mektubu götüreceðime ölürüm daha iyi. Önemli bir þeye benziyor bu mektup. Sarayda bir sürü dolap dönüyor. Ýyisi mi gizlice taht odasýna girip, sultanýmýzýn sandýðýna býrakayým þunu. Eðer kadýnlarý padiþah yapsaydý Osmanlý, bu kadýn tahta allem eder kallem eder kurulurdu. (Taht odasýnýn kapýsýný baþka bir nöbetçiye açtýrýr ve mektubu kilitli sandýðýn arkasýna atar) Neyse ki þimdi içim rahat. Habercilere göre sultanýmýz, bir kaç gün sonra buradaymýþ orduyla birlikte... (Odadan çýkar ve koridorda yürür) (Bir ayak sesi duyar koridorun karanlýk kýsmýndan gelen) Kim var orada? Abdullah sen misin? (Üzerine bir gölge çullanýr ve kalbine bir hançer saplanýr) 3. Sahne (Ýran Savaþý çarpýþma olmadan kazanýlmýþtýr. Kanuni ve muzaffer ordusu Ýstanbul'a döndükten sonra kutlamalar yapýlmýþ, ama hemen Rodos'ta Rumlar'ýn Türk halkýna yaptýðý mezalim gündeme gelmiþ ve seferberlik ilan edilmiþtir. Bir hafta sonra yeni bir savaþ için yola çýkýlacaktýr. Yeniçeriler sarayda Rüstem Paþa'nýn sadrazam olduðunu duyunca onun azlini isterler. Ama Hürrem Sultan Kanuni'yi çoktan ikna etmiþtir bu konuda. Kanuni, yine de olasý bir yeniçeri ayaklanmasýndan korkarak Rüstem Paþa'yý sadrazamlýktan danýþýklý olarak azleder. Þehzade Mustafa Bursa'da defnedilmiþtir. (Sarayda Taht Odasý) Ali Paþa Sultaným, sandýðýnýzýn arkasýnda bir mektup var. Þah'ýn karþýlýðýymýþ. Kanuni Ne!?! Oku çabuk! Bu mektubun burada ne iþi var? Ali Paþa Bilmiyorum efendimiz. (Mektubu okur) "Kendine cihan padiþahý diyen sultan! Çok büyük topraklarýn olabilir ama cihanýn halifesi olduðun üyük bir yalandýr! Yýllar önce baban Selim, doðunun, Mekke'nin hazinelerini çaldý ve üstüne zimmetledi. Sonra halifelik makamýný cebren ve hileyle üstüne geçirdi. Halifelik, peygamberimizin (SAV) soyundan gelen ve seçilen kiþidir. Seni kim seçti? Sen halifeliði babandan miras aldýn saltanatýnla. Bu kabul edilemez. ... Þehzade Mustafa'nýn, öz be öz oðlunun benimle ittifak kurduðunu söylüyorsun. Politika icabý bunu kabul edebilirdim. Tabii eðer böyle bir teklif sunulsaydý... Ama bil ki seni içten kemiren kurtlarýn, yýlanlarýn var... Böyle bir ittifak asla olmadý. Þehzadeyi tanýmam bile; ama þbnýný çok duydum. Mert bir insanmýþ. Oðlun tarafýndan deðil, baþkalarý tarafýndan satýldýðýn alenen ortada. ... Kanuni (Aklýna Rüstem Paþa'nýn Amasya'ya ziyarete gittiði gün gelir ve mektuptaki þehzade mührünü düþünür. Þah'ýn söyledikleri doðrudur) Sus Ali! Sus! Yeter! Ali Paþa Emriniz baþým üzre haþmetmeaplarý! Kanuni (Titreyerek) Beni yalnýz býrak derhal! Ali Paþa Emredersiniz. (Çýkar) (Padiþah gece yarýlarýna kadar odaya kapanýr. Herkes endiþe içindedir. Yanýna kimse, Hürrem dahi, varamaz) (Gece) Kanuni Oðlumu boðdurdum... Sýrtýna baltayla vurdular katiller ve boðdular onu... Yaþam soluðunu kestiler. Kardeþlerimden sonra öz evladýma nasýl kýyabildim Allah'ým? Hiç tereddüdüm yoktu o an... Otaðda, o koyu perdenin arkasýndan izledim, dinledim olanlarý... Ruhum terketmiþti bedenimi, kalbim hiç varolamamýþ gibiydi o an. Aman Allah'ým... Ruhumu yitirmiþim ben ya rab! Oysa hepsi birer tuzakmýþ... Herþey entrikaymýþ... Bütün kapýlar kapandý bana; surlarla çevrildi dört bir yaným þimdi... Her yerde aynalar... Varlýðýmla hiçliðimin kaynaþtýðý, birbirine girdiði yansýmalar... Aynalar, ah içime akýyor aynalar; aynalar, içimde bir sürü ben var... Kalbime bir ah sürülmüþ, nasýl anlayamadýn ya rabbi? Yetmedi; daha yedi yaþýndaki balayý, torunumu boðdurdum. Nizam-ý Alem adýna... Benden, þu yaþlý dedesinden kendi elleriyle babasýnýn adýna alacaðý öcünden korktum! Nasýl da zehirlenmiþim Allah'ým! (Ellerine bakar) Bu bir lanettir! Avunulmaz, avutulmaz, sakýnýlmaz bir lanet! Ah ellerimden oðlumun ve torunumun soluklarý akýyor sanki. Uyuþtu her yaným. Ellerim nefes alýyor sanki... Soyum nefes alýyor ellerimde, bir damar gibi atýyor bileðimde... (Soluðu kesilir) Nefes alamýyorum.... Allah'ým kurtar beni bu ahtan n'olur! Yalvarýyorum sana... (Padiþahýn nefesi gece boyunca ara ara kesilir durur; bu tuhaf hastalýk ömrü boyunca peþini býrakmayacaktýr) 4. Sahne (Yeniçeriler olayý öðrenince Rüstem Paþa'yý sürgüne gönderirler. Kanuni'nin yine Hürrem Sultan'dan olma en küçük oðlu Cihangir, aðabeyinin ölüm haberine dayanamaz ve birkaç ay sonra acýsýndan ölür) Kanuni Allah'ým... En iyi tabipler astým olduðumu söylüyorlar. Oysa ki bu bambaþka bir lanet... Biliyorum; yaþamýmýn sonuna dek soluðum kesilecek; ama utanmazca hala yaþamak istiyorum. Bir an soluðum kesiliyor, öleyim diyorum sessizce þuracýkta... Fakat hemen sonra soluk alabilmek için çýrpýnýyorum. Babalarýmdan gelen soyum lanetlendi, kirlendi artýk. Bir kadýn yüzünden... Ama olan oldu... Yýldýzlara bak! Aman Allah'ým ne muazzam bir gökkubbe! Ne de çok yýldýz parýldýyor... Kendimi bir pire kadar deðersiz duyumsuyorum.... O da ne?! Bir yýldýz kaydý... Biri daha... Her biri birer kan damlasý gibi damlýyor yere... (Kayýyordu yýldýzlar birbirinin ardý sýra...) 03 EYLÜL 2006 Pazar
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © A. Akýn Koral, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |