..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kürtaj sadece kendileri bir zamanlar doðmuþ insanlar tarafýndan savunuluyor. -Ronald Reagen
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gerilim > A. Akýn Koral




21 Aralýk 2007
Babadan Oðula (Þehzade Mustafa)  
A. Akýn Koral
"Ne kadar saçma! Kolumuz güçlü, bileðimiz bükülmez diyoruz ama ne denli cýlýzýz aslýnda. Kardeþlerimizi öldüre öldüre baþa geçip, üç asýrdýr saltanat kayýðýný yürütüyoruz salýna salýna, kasýla kasýla... Neden böyle sürsün? Doðu'nun hazineleri zaten bizde. Ben kardeþimi ya da kardeþim beni niye katletsin? Ama dil, yüreðin ve usun itkisiyle konuþur durur benimki gibi..."


:CJID:




Kiþiler

Kanuni Sultan Süleyman: Osmanlý Ýmparatorluðu'nun 8. padiþahý
Þehzade Mustafa: Kanuni'nin eski eþi Mahidevran'dan olan oðlu
Hürrem Sultan: Asýl adý Aleksandra Lisovska olan ve Kanuni'nin yabancý uyruklu eþi
Þehzade Beyazýt: Kanuni'nin Hürrem Sultan'dan olan oðlu; 9. Osmanlý padiþahýdýr
Þehzade Cem: Kanuni'nin Hürrem Sultan'dan olan diðer oðlu
Rüstem Paþa: Kanuni ve Hürrem Sultan'ýn damatlarý; Mihrimah Sultan'ýn eþi
Mihrimah Sultan: Kanuni'nin Hürrem Sultan'dan olan kýzý; Rüstem Paþa'nýn eþi
Sadrazam Ali: Kanuni döneminde bir süre sadrazamlýk yapan paþa








"Nedir bu eller? Ah, gözlerimi oyuyor bu eller!
Yüce Neptün'ün tüm okyanusu
Ellerimdeki bu kaný temizleyebilir mi?
Hayýr, þu ellerim uçsuz bucaksýz denizleri kýzýla çevirir"

Shakespeare, MACBETH



BÝRÝNCÝ PERDE

1. Sahne



Ýstanbul, bir saray odasý


Hürrem Sultan
Oðlunu sevdiðini sanýyor; ama bilmiyor ki oðlu bir hain... Yüzüne gülüp arkasýndan babasýnýn kuyusunu kazan bir sinsi o...

Mihrimah
Validem! Lütfen öfkelenmeyiniz. Öfke ne denli korlanýrsa o kadar yakar kýzýl alevleriyle... Bunu, bu affedilmez hainliði babam padiþah hazretlerine anlatabiliriz.

Hürrem Sultan
Hayýr! Siz karýþmayacaksýnýz bu iþe. Ben onu, Mustafa'nýn hain olduðuna þüphesiz ikna edeceðim. Þu sýralar oralý olmuyor ama olacak. Bu koca devletin baþýna geçecek adam, cihaný yönetebilecek adamdýr. O da... Babasýndan sonra tahta geçecek benim Beyazýt'ýmdan baþkasý olamaz.

Rüstem Paþa
Peki ya ben valide sultaným! Size hizmet etmekten þeref duyacaðýmý biliyorsunuz. Her büyük devletin ardýnda sizin gibi baþarýlý bir kadýn vardýr. Yeni kurulacak düzenin içinde benim de bir katkým, bir hizmetim olsun isterim.

Hürrem Sultan
Daha önce de söyledim sana! Benim damadým, paþam olduðun kadar bu topraklarýn da sadrazamý olacaksýn.

Rüstem Paþa
Teveccühünüz!

Hürrem Sultan
Yokuþlar çekilmezdir, dizlerde derman býrakmaz ama sonrasýnda vardýðýmýz düzler bu zor çýkýþýn ardýndan gelir. Tuttuðumuz yol, þu haklý davamýzda bir üzüm tanesinin üzeri gibi buðuludur. Yapacaðýmýz, üzümü asmasýndan koparýp üzerimize silmek...
Sen... Rüstem Paþam! Amasya'ya gitmen þart.

Rüstem Paþa
Lakin siz öyle uygun görüyorsanýz baþým üzre. Amma öðrenmek isterim sebebini yolculuðumun...

Hürrem Sultan
Þehzade Mustafa'nýn yanýna gideceksin. Ona sadece þehzadeler þehri Amasya'yý ziyarete geldiðini ve bu arada kendisine de uðradýðýný nazikçe söyleyeceksin. Bu, onun dizginsiz gururunu okþayacaktýr. Ve onun mührünü alacaksýn gizlice. Ama dikkatli ol! Gözlerini dört aç! Yerin kulaðý var ve þehzade kafeste geçirdiði yýllardan sonra çok tehlikeli. Sakýn ola ki anlaþýlmasýn mührünü senin çaldýðýn. Sonra...

Mihrimah Sultan
Evet, sonra...

Hürrem Sultan
Gerisini bana býrakýn. Bize gereken yalnýzca onun mührüdür. Yarýndan tez yola koyul. Saraydan soran olursa Amasya Valisi'ni ziyarete gittiðini söylersin.

Rüstem Paþa
Emriniz baþým üzre. Sizin dediðinizi asla sorgulamam. O yüzden mührü
isteme nedeninizi sual etmiyorum.

Hürrem Sultan
Zamaný geldiðinde bunu öðreneceksiniz zaten.

Rüstem Paþa
Pir-ü pak bir devlet düzeni için çabaladýðýnýzý biliyorum. Þehzade Mustafa'nýn mührünü sizinmiþ gibi bilin þimdiden. Güzel kýzýnýzý bana baðýþladýðýnýz günden bu yana sizi tanýrým ve yapacaðým son þeydir yüzünüzü kara çýkarmak.
(Karýsý Mihrimah'ý alnýndan öper ve çýkar.)


2. Sahne


Padiþah Süleyman, sarayýn Mabeyn odasýnda ve yanýnda Sadrazam Ali paþa

Kanuni
Tam onüç yýldýr sefere çýkmýyorum Ali paþa. Bana akýl ver. Sürüyle densizlik baþ verdi. Yýlanýn baþýný küçükken ezmek gerek ama geç kaldýk galiba deðil mi? Anadolu'nun doðusu, hele o Ýran... Biraz boþ býrakýnca hemen vergiyi kesip þaha kalkýyor iki yüzlü kaltak!

Ali Paþa
Hünkarým, naçizane fikrimi sorarsýnýz, derim ki hemen orduyu hazýrlatýp yürüyelim üzerlerine.

Kanuni
Ya öbür taraf ne olacak? Frenkiymiþ, Germeni, Sýrpýymýþ, hepisi kudurdu yine.

Ali Paþa
Efendimiz, hep olduðu gibi Ýran'ý aldý mý onlar da durulup sineceklerdir. Ýran'ý bir kaç ayda çözsek, hemen batýya gözdaðý veririz.

Kanuni
Haklýsýn galiba Ali. Miskinliði atmak lazýmdýr. Haydi! Babalarýmýz gibi savaþ meydanlarýnda toplanalým yine. Devletin þaný yürüsün...

O sýrada kapý vurulur ve içeri Hürrem Sultan girer

Kanuni
Aleksandra Lisovska. Hoþ geldin, safalar getirdin. Ama nedir bu telaþýn? Yüzünden düþen bin parça. Çaðýrtsaydýn ben gelirdim sana.

Hürrem Sultan
(Asýl isminin zikredildiðini duyunca yapay bir nefretle)
Hünkarýmýz! N'olur bir daha kölelik ismimi anmayýnýz. Zira kulaða çok çirkin sesler çalmakta bu isim. Ben artýk Osmanlý'nýn gelini, kýzý Hürrem'im.

Kanuni
Elbette öylesin.

Hürrem Sultan
Sana söyleyeceklerim var.
(Sadrazama kinayeli bir bakýþ atar ve sonra kocasýna bakar)

Kanuni
Ali paþam, biraz yalnýz býrakýr mýsýn lütfen bizi?

Ali Paþa
Ama haþmetlim...

Kanuni
Lütfen çýk dýþarý.
(Ali boynu önünde dýþarý çýkar ve Hürrem'e þaþkýnca bakar)

Kanuni
Buyur zevcem. Anlat tatlý dillerinle, inþallah bal konuþursun. Binaenaleyh sen aðu desen de bal dinlerim ben...

Hürrem Sultan
Estaðfurullah... Devletlim, padiþah hazretleri...
Sana þu anda bir kocalýðýna, sultanlýðýna deðil; baba olan yanýna yalvarýyorum.

Kanuni
(Korkarak)
N'oldu? Þehzadelerimden birine bir þey mi oldu?

Hürrem Sultan
Neden hep þehzadeleriniz de kýzlarýnýz aklýnýza gelmiyor?

Kanuni
Onlarý da kastettim. N'olur çabuk anlat. Bir þey mi oldu prenseslerime yoksa?

Hürrem Sultan
Bir þey olduðu yok kimseye. Ben yalnýzca bir papazýn kara cübbesi gibi üzerini örtmüþ olduðun gerçekleri açýklamaya geldim.

Kanuni
(Yüzünü buruþturarak)
Yine mi Þehzade Mustafa hakkýnda...

Hürrem Sultan
Evet. Ama bu sefer çok ciddi bir mesele... Amasya'da ordu topluyor kendisi...

Kanuni
(Ýçini çekerek)
Hanýmým, çocuklarýmýn validesi, zevcem... Senin bu yersiz iþkillenmen nedendir? Þehzade Mustafa babasýný sever, sayar. Her seferinde onun için felaket tellallýðý edersin. Nedendir?

Hürrem Sultan
Elbet boþu boþuna deðil. O senin olduðu kadar benim de oðlum sayýlýr. Ama önce devlet iþleri ve sen gelirsin. O, yeniçerilerin desteðini almýþ, ordu topluyor. Yegane hayali padiþah olmak. Cihanýn padiþahýný devirmek, tahta geçmek ister.

Kanuni
Nereden biliyorsun bunlarý?

Hürrem Sultan
Yerin kulaðý vardýr. Eski zevcen Mahidevran'ýn uþaðý buradaydý. Ondan duydum. Bilirsin ben, duymak istediðim þeyleri duyarým. Ama kadýncaðýzý Amasya'ya dönüþ yolundayken öldürüvermiþler. Pis dalavereciler!
Düzenbazlar, sinsiler!

Kanuni
Þehzade Mustafa beni niye öldürmek istesin ki? Zaten biliyor ki kendisi padiþah olacaktýr benden sonra...

Hürrem Sultan
Ýktidar hýrsýnýn nasýl olduðunu benden iyi bilirsin. Sen de kardeþini katletmedin mi bu koltuk için?

Kanuni
(Öfkelenerek)
Defol git. Yýkýl karþýmdan... Çabucak terket mabeynliði. Yalnýz býrak beni... Kardeþimi öldürdüðümü de nereden çýkardýn? Devletin ince iþleri siz kadýnlara göre deðildir.

Hürrem Sultan
Öfkelendiðinize göre gerçeklerle karþý karþýya kaldýðýnýzý düþünüyorum. Çünkü gerçekler yeri gelir aðu gibi kekre olur. Hiçbir dil onun tadýný istemez.
Hünkarým... Ben sadece bedeni gözler önünde olan ama senin yüzünü ve baltasýnýn keskin ucunu kara bir örtüyle örttüðün celladýn örtük yerlerini açýyorum. Sen bunu görmek istemiyorsun. Üstü kapalý da olsa baltasýnýn aþaðý uzanan kanlý sapýný; yüzü peçeli de olsa o katil gözleri ve ölüm saçan iri cüsseyi nasýl olur da göremezsin þaþarým. Üstelik bu cellat, senin öz oðlunun ta kendisiyken... Kendi kardeþlerini birer rakip olarak görmeyecek kadar güçlenmiþ ve bu güçle gururu ayyuka çýkmýþ, arþta salýnýyor. Bir aslan edasýyla göðsü kabarýk. Engeli tek sensin. Babasý, tahta kurulmuþ padiþahý... Yeniçeriler, kendisini el üstünde tutuyor; hepsi satýlmýþ. Kimbilir kaç casusu fink atýyor sarayda ve ocakta. Gönül ferahlýðýyla uyarýyorum kalbimin tek sahibi, seni; senin üzerine, Ýstanbul'a yürür yakýnda. Ama bu kadar güçlenemezse, korkarsa yapacaðý þeyden, saraydan halleder pis dalaverelerini. Ben kocamýn, padiþahýmýn, hünkarýmýn zehirlenerek ya da sýrtýndan hançerlenerek ölmesini istemiyorum.

Kanuni
(Kendisinin sessizliði üzerine aðlayan Hürrem'e konuþur)
Yýllar önce sadrazamým Ýbrahim Paþa'yý senin nüfuzunla idam ettirdim. Sonra çok piþman oldum. O devlet için çalýþan iyi bir yönetici, bir sýrdaþtý. Yeniden piþman olmak istemiyorum. Bir kadýn olarak aðzýn iyi laf yapýyor. Þimdi lütfen beni yalnýz býrak zevcem. Sözlerini düþüneceðim. Ama bilesin ki oðlum böyle bir þeye yeltenmez. Yegane ve deðiþmez inancým budur.

Hürrem Sultan
Bir babanýn yufka yüreðiyle deðil; gerçek ve zeki bir hükümdarýn usuyla düþüneceðinize eminim.
(Baþýný eðip selamlar ve çýkar)

Kanuni
(Yerinden kalkar ve sinirli hareketlerle taht odasýnda dolaþmaya baþlar)
Yýllarca oðlumu iyi yetiþtirmeye çalýþtým. Türk ve Ýslam geleneklerine baðlý... Sanýrým ki iyi bir evlat yetiþtirdim. Benim erdemlerim onun serveti, onun refahý benim servetim oldu. Gözleri bana olan sevgi ve saygýsýný yansýtýyordu hep. Onun, þehzademin kafesteyken bile yüreðinden bir an olsun þüphe etmedim. Ama devlet iþleri iþin içine girince... Kýrk yaþýnda koca adam oldu.
Evet... Aleksandra'nýn dediði gibi kardeþimi öldürdüm. Onu hançerlediðimde lanetlenmiþ olabilirim ama bu bana dedelerimden miras bir töre, bir kanundur. Bunu yaparken þüphe ve tereddüde yer açmadým kalbimde. Osmanlý'nýn soyu böyle yazýldý ve böyle yazýlmaya devam edecek. Bir baba olarak gençliðimde yaptýklarýmý unutamam. Benim ruhumda gizlediðim bu þey; caným kaným olan oðlumda ortaya çýkabilir kötürüm bir yýlan gibi. Ve yýlanýn en sinsisi kötürüm olanýdýr. Çünkü canýný yakan bir þeyler vardýr. Artýk ihtiyatlý olacaðým. Ama bunu ondan nasýl saklarým? Ýhtiyatlý davranmak, benim oðluma olan güvenime ve sevgime mal olabilir.
Böyle bir þey geçiyorsa aklýndan oðul, Hürrem'in dediði kadar zehirli bir þey; yazýklar olsun sana...
(Ýçeri sadrazam girer)

Kanuni
Ordularý hazýrla! Üç ay sonra Ýran'a sefere çýkýyoruz. Þah bozuntusu çok azdý.

Ali Paþa
Baþým üzre sultaným.


3. Sahne


(Þehzade Cem ve Beyazýt saray odasýnda konuþurlar)

Beyazýt
Kardeþim! Neler oluyor bana? Ýçimde kanlý canlý bir sýkýntý yumaðý dikenli kanatlarýný açmýþ gibi yüreðim daðlanýyor sanki. Sanki koyu gece, saraya sýzmýþ titretiyor ayazýyla beni. Nedir bu içimi çürüten his? Þu koskoca görkemli, her yaný fildiþinden, altýndan, ofirden yapýlmýþ saray, rutubetli soluðuyla çevreye küf baðlatan bir zindan gibi kapanmýþ üstüme...

Cem
Bilmiyorum kardeþim ama benim de içimde dað gibi bir sýkýntý var. Hayýrdýr inþallah!

(O sýrada odaya anneleri girer)

Beyazýt
Valide sultaným! Seni görmek mutluluk verdi bana. Ýçimde kötü bir his var. Gel sarýlayým sana.

Hürrem Sultan
Oðlum, caným benim!
(Cem'e de sarýlýr)
Cem, bizi biraz yalnýz býrakýr mýsýn aðabeyinle?

Cem
Hay hay validem. Aðabey! Sýkýntýný unutmaya çalýþ. Eðer istersen sonra biraz atlarýmýzla dolaþmaya çýkarýz. Belgrad ormanlarýnýn temiz havasýný içimize çekeriz. Ýyi gelir.

Beyazýt
Olur kardeþim. Seyise söyle eðerlesin atlarýmýzý. Ben de gelirim birazdan.
(Cem çýkar)

Hürrem Sultan
Þehzadelerin þehzadesi. Oðlum benim! Sen doðduðun gün, güneþ daha bir parladý üzerime, doðumunu düþlerimde görmüþtüm önceden. Rüyaya yattýðým her gece sen, bana malum oldun. Altýndan tahtýnda, kaftanýnla oturuyordun düþlerimde.

Beyazýt
Anacýðým...

Hürrem Sultan
Babandan sonra tahta sen geçeceksin oðlum, güneþim benim!

Beyazýt
Validem! Ama bunu neye dayanarak söylüyorsun?

Hürrem Sultan
Sana dayanarak... Tek dayanaðým sensin. Tacý bir tek sen taþýyabilirsin. Halifenin ve sultanýn varisisin sen. Bu saltanatýn tek varisi...

Beyazýt
Bu, senin ya da benim deðil; babamýn, padiþahýmýzýn takdiridir. Onun iradesidir.

Hürrem Sultan
(Kýzarak)
Sus! Baban þu an gökçe bir engin deniz gibi önünde duran gerçeði göremiyor. Ama artýk yavaþ yavaþ bana hak vermeye baþladý. Gözlerine inmiþ perde aralanýyor. Ýyice açýldýðýnda gözleri kamaþsa da, enginlikteki çýbaný görecek.

Beyazýt
Neden bahsettiðini anlamadým.

Hürrem Sultan
Yakýnda anlayacaksýn. Ama þunu bil ki önümüzdeki deniz kýzgýn bir katran... Gerekirse bu yolda kardeþlerini bile çiðneyip geçmelisin. Týpký babalarýnýn yaptýðý gibi...
Cem, ülkenin baþýna geçemez. Çünkü zayýf yaratýlýþlý. Tekvini böyle... Tek engelin Mustafa. Onu da baban halledecek.

Beyazýt
Babam mý? Ama nasýl, niçin?

Hürrem Sultan
Yakýnda öðreneceksin. Sabrýn sonu selamet... Þimdi bana tüm kalbinle burada konuþulanlarýn bir sýr olarak gömüleceðine ve önündeki çetrefilli yolda baþýný ve göðsünü daima dik tutacaðýna ve gerekirse tüm engelleri bir bir aþacaðýna yemin eder misin?
(Hürrem, Kur'an-ý Kerim getirir)

Beyazýt
Sen öyle diyorsan... Neler olduðunu bilmiyorum ama eðer babamdan sonra taht boþ kalacaksa ya da ona beceriksiz ve korkak biri oturacaksa evet, ediyorum.
(Þehzade Beyazýt Kur'an'a el basar)


ÝKÝNCÝ PERDE

1. Sahne


Bir ay sonra...
(Þehzadeler kenti Amasya. Þehzade Mustafa'nýn konaðý)
(Bir yeniçeri girer)

Haberci
Þehzadem! Sabahýn erkeninde rahatsýz ettiðim için baðýþlayýn. Eniþteniz Rüstem Paþa geldi. Sizi ivedi görmek istediðini söyler.

Mustafa
Allah Allah! Peki çaðýrýn. Biraz beklesin. Bu kýlýkla adamýn karþýsýna çýkamam ya!

Mahidevran Sultan
Kimmiþ bu saatte?

Mustafa
Sen odana geç validem. Eniþtem Rüstem Paþa gelmiþ.
(Yaþlý kadýn çekilir)
(Mustafa protokol giysilerini giyer ve kýlýcýný beline asýp gelir)
Hoþ amadid, safa avordid... Hangi rüzgar sizi buraya getiren paþam? Neye borçluyuz ziyaretinizi?

Rüstem Paþa
Amasya valisiyle görüþmeye geldim. Gelmiþken þehzade hazretlerine uðramamak olmaz dedim.

Mustafa
Varolun paþam. Nezaketinizden dolayý teþekkürlerimi sunarým. Buyrun oturun lütfen. Rahatýnýza bakýn.
Ne alýrsýnýz? Ah ne kadar da aptalým! Uzun yoldan geliyorsunuz ne de olsa...
(Uþaklarý çaðýrýr)
Sofrayý donatýn. Misafirimiz uzun yoldan gelmiþ.
(Eniþtesine dönerek)
Bu gece konuðumuz olun lütfen. Sizi aðýrlamak bir þeref olacak bizler için...

Rüstem Paþa
Saðolun varolun þehzadem. Ama ne açým ne de gece kalabilirim. Bugünden tezi yok dönmem gerek.

Mustafa
Hayýrdýr. Ne bu acelelik paþam?

Rüstem Paþa
Þehzadem. Aslýnda sizinle önemli bir þey konuþmaya geldim.

Mustafa
Buyrun, söz sizin, hayýrdýr inþallah!

Rüstem Paþa
Devletlimiz, sultanýmýz, babanýz bildiðiniz gibi uzunca bir zamandan bu yana, onüç yýldýr sefere çýkmýyor. Ýran'da Þah azdý. Beylikler coþtu. Avrupa hazýr asker. Babanýz da henüz resmi olarak ilan etmese de Ýran'a yürüyecek görünüþe göre. Siz bizim þehzademizsiniz. Kýz kardeþinizin kocasý olarak önceden haber vereyim dedim size.

Mustafa
Güzel... Teþekkür ederim paþam. Sevindim bu haberinize. Paslanmýþtýk. Burada yiðit te olsalar yeniçerilerle kýlýç kalkan oynamaktansa azgýnlara karþý açýlmýþ gerçek bir savaþý yeð tutarým.

Rüstem Paþa
Bu yiðitliðinize hayraným doðrusu. Çok cesursunuz. Sizin gibi bir þehzade eþliðinde kazanamayacaðýmýz cenk yoktur.

Mustafa
Teveccühünüz... Babam bu konuda geç bile kaldý.

Rüstem
Haklýsýnýz. Benim size söylediðim yalnýz bir tahmindir; bilesiniz.

Mustafa
Siz sarayda olaný biteni sýcaðý sýcaðýna gözlemleme imkanýna sahipsiniz. Size güveniyorum. Umarým gerçek olur. Sabýrsýzlýkla bekleyeceðim. Uþaklarým sofrayý hazýrlamýþlardýr. Buyurun lütfen...

Rüstem Paþa
Lütfen siz buyurun. Ama evvela bana ayakyolunu gösterirseniz sevinirim.

Mustafa
Elbette. Buyurun.
(Sonra kendisi sofraya geçer)
Yemeðe konuðumuz olmadan baþlanmaz. Annnemi de çaðýrayým bari.
(Mahidevran Sultan gelip sofraya oturur)

Mahidevran Sultan
Neden gelmiþ yavrum eniþten?

Mustafa
Sonra konuþuruz validem.

Mahidevran Sultan
Bu adama güvenilmez. Altýnda baþka bir sebep yatýyordur muhakkak ziyaretinin.

Mustafa
Anne, sessiz olur musun? Birazdan gelir. Ayrýca kýz kardeþimin kocasýna neden güvenmeyeyim?

Mahidevran Sultan
Senin kardeþim dediðin kýzla babanýz ayný olabilir ama valideleriniz ayrý. Hele ki o Sýrp kýrmasý kadýn, þu Hürrem denen karý iþin içine girerse o zaman kimseye güvenme. Babana bile... Tatlý diliyle aðular adamý o karý. Zaten baþýndan beri sana garezi var...

Mustafa
Bunlarý sonra konuþalým istersen sultaným. Nerede kaldý bu adam da?
(Bir süre sonra þehzade ayaða kalkar)
Hah! Ýþte gelebildiniz nihayet... Yemekleriniz soðuyacak diye korktum. Sýcak helvanýz soðumuþtur bile. Katmerin yanýna biraz otlu peynir ve pekmez alýrsýnýz diye düþündüm. Paþam! Siz de katýlacaksýnýz cenge herhalde deðil mi? Ne de olsa serde yiðitlik yatar.

Rüstem Paþa
(Kem küm ederek)
Katýlmayý çok isterim ama Ýstanbul'a kim bakacak? Baþý boþ býrakýlmaz ki...

Mustafa
Elbet baþkente bakacak biri bulunur. Koskoca Heyet-i Vükela orada...

Rüstem Paþa
Vallahi katýlmayý çok istiyorum cenge... Nasip kýsmet... Haþmetlimizin kararý... O öl derse ölürüz vatan için...

Mustafa
(Alayla)
Celallenmenize gerek yok paþam. Yiðitliðiniz ortada. Görünen köy kýlavuz istemez. Binaenaleyh kanýmca askerliðinizden çok siyasi ve yönetici yanýnýzýn methini duymuþumdur. Belki de Ýstanbul'da kalmanýz hepimiz için daha hayýrlý olur.

Rüstem Paþa
...

(Yemekten sonra sofradan kalkýlýr)

Mustafa
Uðurlar olsun Rüstem Paþa Hazretleri... Saraya, baþta babam olmak üzere kardeþlerime, sadrazama, Hürrem Sultan'a çok selamlar...

Rüstem Paþa
Va'aleyküm selam... Saðlýcakla kalýn...

(Þehzade Mustafa adamýn arkasýndan bir süre bakar)

Mahidevran Sultan
Bu adam korkak olduðu kadar sinsi ve tehlikeli de. Güven olmaz böyle adamlara. Bunlarýn hepsinin sana garezleri var. Senin, babanýn tek gerçek varisi olduðunu biliyorlar.

Mustafa
Validem! Biliyorsun ki seni ne kadar çok seviyorsam þu acunda, dedikoduyu da o kadar sevmem.

Mahidevran Sultan
Çünkü sen ahlaklý biri olarak yetiþtirildin. Ama bu, dedikodu deðil; gerçeðin ta kendisi oðul. Eminim ki bu insanlar senin arkandan kuyunu kazýyorlar.

Mustafa
Zamaný geldiðinde bir þeyler yapýlýr. Zaman, her þeyi gösterecektir.

Mahidevran Sultan
Babandan haber gelmedikçe sakýn ola ki bu insanlarýn kelamýna göre hareket etme. Sana tuzak kurabilirler. Bu, atalarýn tarafýndan hoþ görülmüþ ve serbestileþtirilmiþ bir þey. Kim padiþah olmak istiyorsa, tahta çýkmak için kardeþlerini öldürme hakkýna sahiptir. Padiþahlýk yasasý... Hem aylar önce saraya gönderdiðimiz uþaðýmýzýn bilinmeyen bir sebeple ölüm haberi geldi. Kalbi tutmuþ dediler. Uzun yola dayanamadý dediler. Yoktu kadýncaðýzýn bir þeyi. Dalavereleri bitmez bunlarýn...

Mustafa
(Yazý odasýndan baðýrarak)
Validem, mührüm burada yok; gördün mü?

Mahidevran Sultan
Sen beni dinlemiyorsun, ama kulak arkasý etme dediklerimi oðul. Bak, Bursa'da yedi yaþýnda bir oðlun var. Kendini deðilse bile onu düþün, ihtiyatlý ol.

Mustafa
(Uþaklarýna baðýrýr)
Bana hemen yeni bir mühür yaptýrýn. Derhal! Nasýl olur da kaybederim mührümü... Validem, ben kýrk yaþýma geldim. Sen yüreðini ferah tut. Dediklerini asla kulak ardý etmem.
(Mustafa kýlýcýný kuþanýr ve yeniçerilerle kýlýç alýþtýrmasý yapmak için bahçeye çýkar)
(Mahidevran oðlunun arkasýndan derin derin içini çeker)


2. Sahne


Zal Mahmut
Þehzadem! Size saygým sonsuz ama düþünceli çarpýþýyorsunuz kýlýcýnýzla. Bir hamleme bakar göðsünüzü kýlýcýmla buluþturmak.

Mustafa
Evet! Biraz düþünceliyim Mahmud'um. Ama bu demek deðildir kýlýcýma karþý koyacaksýn...

Zal Mahmut
Peki öyle olsun, hodri meydan!

Mustafa
Hodri meydan!
(Tekrar duraksar)
Gerçekten ölecek olanlarý düþünüyorum yine... Savaþmaya deðil ölmeye gidiyoruz diye nara atanlarý... Acaba ölümün ne demek olduðunu bilerek mi söylüyorlar bunlarý? Bir yaným kýpýr kýpýr... Bir erkek, Osmanlý torunu bir erkek ömrünü muharebede geçirmeli derler. Ama bir yandan da savaþmak aptallýk, delilik...

Zal Mahmut
Biz yeniçeriler yaþamýmýzý buna adadýk. Cenkten baþka þey bilmeyiz biz. Ne kadýnlardan, çocuklardan, ne siyasetten, ne babalýk ne de aðabeylikten anlarýz. Bizler savaþtan anlarýz sadece.

Mustafa
(Kýlýcýný býrakarak)
Ýþte bu! Ne yüce deðil mi? Kendini tek bir þeye adamak... Ama yaþamda, gerçek yaþamda savaþýn yeri olmamalý. Babam Ýran'a yürürse ardýndaki binlerce savaþçý, neden savaþtýðýný bile bilmeyecek. Geri döndükten sonra öðrenenler çýkabilir ama buna göre de bir çoðu hiç öðrenemeyecek. Çünkü çoðu dönmeyecek...
(Çeþmenin yanýna oturur ve omuzlarý düþer)
O gürültü patýrtý, savaþ çýðlýklarý... Ah o daðlara çarpýp geri gelen kara çýðlýklar... Usumuzun içinde gitgide büyür. Bir çýð gibi... Bu yüzden bir çok insan, çarpýþma sonrasý sarhoþ gibi hisseder kendini.
"Saldýrýn, parçalayýn..."
Padiþahlar, imparatorlar alay mý ediyor artlarýndan 'yiðitlik' denen o garip tutkuyla kendilerini takip edenlerle yoksa? Yeri göðü titreten binlerce yüz, binlerce kol, binlerce ayak, binlerce kýlýç, kalkan... Kader diyoruz... Allah'ýn istediði taraf kazanýr. Hah! Ne kadar güçlüysen bile eðer kýzgýn güneþin ýþýklarý ordunun yüzüne vuruyorsa cenk meydanýnda kaybedersin. Kaleye týrmanýrken koca ordunun üzerine kýzgýn yað boca edilir; baþýbozuklarýn hepsi kavrulur. Ama yine de atýlýrlar bile bile ölüme. Çünkü yüzleþene kadar ölümle onu aklýna gerçek anlamda getirmeyenlere yiðit denir iþte! Yiðitlik saflýktan mý ileri gelir bilinmez... Ürperir binlerce galeyanlý adam tarafýndan çiðnenen toprak, gümbürder kalkanlar. Ama duyduk ki geçenlerde Portekiz'in binbir kanatlý ordusuna bir arý sürüsü yetmiþ... Yerle bir olmuþ gümbürdeyen cengaverler... Tamil surlarýndan salýyorlar binlerce kovandan arýlarý düþman ordusunun üstüne... Ve güm! Kaçýþýyor tüm o gözlerini kan bürümüþ ordu... Cenk; ya kazanýr ya kaybedersin...
Sonrasý ya yükseliþ ya çöküþ; ortasý yok. "Ordu! Hilal biçimi al! Düþmaný ortana aldý mý kapan ve patakla!" Sonra da ruhlar teker teker eþþekler cennetine... Hayýr, yok! Þehitlik mertebesine... O da hoca fetva verirse...
Ne kadar saçma! Kolumuz güçlü, bileðimiz bükülmez diyoruz ama ne denli cýlýzýz aslýnda.
Kardeþlerimizi öldüre öldüre baþa geçip, üç asýrdýr saltanat kayýðýný yürütüyoruz salýna salýna, kasýla kasýla... Neden böyle sürsün? Doðu'nun hazineleri zaten bizde. Ben kardeþimi ya da kardeþim beni niye katletsin? Ama dil, yüreðin ve usun itkisiyle konuþur durur benimki gibi. Sen olacaða bak yine Zal... N'olucak? Yine ovalardan, daðlardan kan akacak; iki kiþi birbirine kafa tutuyor diye. Sessiz kaldýn Mahmud'um. Ýþte galiba þimdi beni anlamýyorsun. Çünkü sen, o iþ için doðmuþsun.

Zal Mahmut
Estaðfurullah þehzadem. Belki doðru söylersiniz ama alem aktýkça, devran döndükçe bu da böyle sürer gider.

Mustafa
Doðru söylersin. Haydi kuþan bre kýlýcýný!



ÜÇÜNCÜ PERDE

1. Sahne

Bir ay sonra Ýstanbul, sarayda bir oda

Rüstem Paþa
Validemizin isteðini yerine getirdim. Biraz zor oldu ama olsun! Ona caným feda.

Mihrimah Sultan
Kocacýðým benim... Demek mührü aldýn.

Rüstem Paþa
Bele.
(Hürrem Sultan girer)

Hürrem Sultan
Yüzünden ve gözlerinden anlaþýlýyor ki muvaffak olmuþsunuz paþam. Sadrazam olabileceðini bir kez daha kanýtladýn. Nerede mühür?

Rüstem Paþa
(Yerlere kadar eðilerek)
Teveccühünüz anneciðim. Ýþte burada þehzadenin mührü.

Hürrem Sultan
(Mührü alarak)
Þimdi iþler deðiþecek iþte...


2. Sahne

Sarayda taht odasý

Kanuni
Bu mektubu nereden buldun?

Hürrem Sultan
Rüstem Paþa Amasya'ya valiyi ziyarete gitmiþti. Þehzade Mustafa'nýn anasýyla birlikte kaldýðý konaða misafir olmuþ. Beraber yazý odasýna geçmiþler. Þehzadenin masasýnýn üzerinde bulmuþ.

Kanuni
Bu mektubu bizzat kendisi yazmýþ þehzadenin...

Hürrem Sultan
Evet sultaným. Maalesef ki mühür onun...

Kanuni
Be çe haki, be çe cesarati! Bu ne cüret! Benim baþ düþmanýma, Ýran Þahý'na ortaklýk teklif ediyor. Ama bu nasýl olur? Bana Rüstem Paþa'yý çaðýrt hemen!

Hürrem Sultan
Hünkarým, kalbimin tek sahibi... Size, yalnýz sizin ve nesillerce sürecek soyunuzun iyiliði için tam 18 senedir dil döküyorum. Ama nihayet elimde bir kanýt var.

Kanuni
Ben, onu oðullarýn en deðerlisi olarak büyüttüm. Tüm yaþam deneyimimi sundum ona. O kafesteyken yüreðim parçalandý. Damarlarýnda benim kaným akýyor onun. Nasýl olur da Ýran Þahý'na bana karþý birlik teklif eden bir mektup gönderir. Benim varlýðým onu rahatsýz mý eder? O, benden sonra padiþah olacaktý. Ama demek ki kendi varlýðýný bir sebepten dolayý benim yýkýmýmla baðdaþtýrdý. Neyim varsa ona veren ben... Allah'ým, onun benden çýktýðýna inanamýyorum. Ama doðru...
(Öfkeyle yere tükürür)
Ben padiþah ta olsam bu tükürük te benden çýkýyor... Bitler, kurtlar da çýkýyor; dýþký da çýkýyor benden...
Devlete bak. On üç sene az zaman deðil ki. Devranlar dönerken neler olmuþ bu kadar zamanda. Artýk topraklarýmýn üstü kývýl kývýl çýyanlarla kaplanmýþ.

Hürrem Sultan
Sizi üzdüðüm için beni affedin efendimiz. Ama þu zaman öfkelenme zamaný deðildir. Keskin sirke küpüne zarar... Hükümdarlýk zekanýzla hemen çözmelisiniz bunu.

Kanuni
Sen üzme kendini. Bana hemen Rüstem Paþa'yý bul!

Hürrem Sultan
Kendisi þu an sarayda deðil. Geldiðinde gönderirim huzurunuza.

Kanuni
O zaman Ali Paþa'yý çaðýr bana...

Hürrem Sultan
Neden efendimiz?! Olanlarla ben de ilgilenebilirim. Sizin sadýk hizmetinizde olmak, karýlýk görevinizi yapan ben için bir onurdur!

Kanuni
Ali'yi çaðýrt yeter!

(Bunun üzerine Hürrem çýkar ve bir süre sonra sadrazamla birlikte girer)

Kanuni
Ali Paþa! Ordu en erken ne zaman hazýr olacak?

Ali Paþa
Efendimiz... Allah'ýn izniyle bir iki hafta sonra hazýrdýr.

Kanuni
Tamam. Yarýn komutanlarla konuþacaðým. Baþýbozuklardan, kapýkulu askerlerine, yayalardan süvarilere kadar en geç onbeþ gün müddet veriyorum size. Dediðim gibi yarýn denetim yapacaðým.
Ayrýca Ýran Þahý'na bir mektup yolla. En hýzlý güvercinlerle. Posta arabalarý da mümkün mertebe en erken zamanda koyulsunlar yola. Hangisi önce varýrsa... Yazýn ki; 'oðlumla kurduðun ittifak, mezar taþýnda yazacak ey riyakar adam!' Bir sürü tehdit yazýn bundan gayrý ve getirin bana mühürliyeyim. Altýna da 'Cihanýn Halifesi' yazýn.
Ýran'a giderken Amasya yakýnlarýndan geçeceðiz. Tokat bunun için uygun olacaktýr. Orada bana Þehzade Mustafa'nýn da katýlmasýný emrediyorum.

Ali Paþa
Emriniz, isminiz gibi bir yasadýr hünkarým...

Kanuni
Bir de... Ya da tamam, bu kadarý yeter. Sen çýkabilirsin...
(Ali Paþa çýkar)
Senden de bir isteðim olacak...

Hürrem Sultan
Estaðfurullah! Ýsteðiniz benim için buyruktur. Buyruðunuz da baþým üzre...

Kanuni
Bana yedi tane cellat bulacaksýn. Bundan kimsenin haberi olmayacak. Sarayda en aðýr afyonlarla bunlarýn dillerini kesip dilsiz yapacaksýn. Onlar da benimle birlikte sefere katýlacaklar...


DÖRDÜNCÜ PERDE


1. Sahne


Bir buçuk ay sonra...
Amasya'daki þehzede konaðý...

Mahidevran Sultan
Ýçimde bir sýkýntý var yavrum. Belki yüzüncü defa olacak ama n'olur beni dinle de gitme. Tuzak hazýrladýlar sana, biliyorum. Yiðitlikleri de þerefleri de onlarýn olsun. Bana sen lazýmsýn...

(Hazýrlanmýþ ve silahýný kuþanmýþ bir halde bulunan þehzade...)

Mustafa
Validem! Sen içini ferah tut. Kötüye yorma hiç bir þeyi. Beni babam çaðýrttý. Gerisi beni ilgilendirmez.

Mahidevran Sultan
Oðul! O zaman sana güle güle. Saðlýcakla git, saðlýcakla gel. Gidiþin tez, dönüþünse ondan tez olsun.

Mustafa
Allah'a ýsmarladýk validem.
(Annesinin alnýndan öper)

Zal Mahmut
Atýnýz hazýr þehzadem...

(Mustafa atýna biner ve dört yeniçeri silahtarýyla uzaklaþýr)

Mahidevran Sultan
Eðer dönmezsen n'aparým ben? Tüh, tüh, tüh... Ýçime kapkara þeyler doðuyor ama kötümserlik etmemeliyim. Sonra onun ne iyi komutan olduðu dillere destandýr. Oðlum iþini bilir benim. Babasý ise ahlaklý adamdýr. En azýndan eskiden öyleydi.
Ama oðluma bir þey yaparsanýz soyunuz kurusun; ocaðýnýz sönsün; oturduðunuz evleri, saraylarý ýsýrýðý onmaz aðulu, kapkara örümcekler sarsýn; sizin de çocuklarýnýz þu acunda gün yüzü görmesin, doðmamýþlarýnýz varsa rahimde güneþ görmeden çürüsün inþallah!


2. Sahne


(Tokat yakýnlarý, Akdere; Osmanlý savaþ yerleþkesi...)

Hizmetçi
Sultaným, yemeðinizi buyurunuz...
(Padiþah sofrasý kurulmuþtur)

Kanuni
(Birkaç asker çaðýrtarak)
Sen, sen; ikiniz de gelin. Þu yemekleri bir tadýn bakalým.

1.Yeniçeri
Estaðfurullah!

2. Yeniçeri
Estaðfurullah!

Kanuni
Tamam o zaman. Aþçýyý çaðýrýn bana...
(Aþçý gelir)

Kanuni
Þu yemeðin tadýna bak bakalým ustabaþý...

Aþçý
Emredersiniz sultaným!
(Aþçý yemekleri tek tek tadar; Kanuni biraz bekler...)

Kanuni
Tamamdýr. Gidebilirsin...

Ali Paþa
Hünkarým, neden böyle gerginsiniz. Affýnýza sýðýnarak sual ederim...

Kanuni
(Sessizlikten sonra)
Çevremdeki herkesi düþmaným görüyorum artýk. Devran bunu gerektirir Ali Paþa. Kimseye güven olmaz.
(Yemeðini yer)
(Bir yeniçeri ulak gelir)

Ulak
Haþmetlimiz; otaðýnýz hazýr.

Kanuni
Güzel. Hava serinledi. Halbuki yazýn sonundayýz daha. Sofrayý toplayýp otaðýma getirin kurun.

Ulak
Emriniz baþým üzre!
(Çekilir)

Kanuni
Ali, sen de kendi otaðýna geç. Rüstem Paþa'nýn adamlarýný benim otaðýma yollat.

Ali Paþa
Kaç kiþi padiþah hazretleri?

Kanuni
Onlar biliyorlar. Bu gece beni rahatsýz etmeyin olur mu! Þehzade Mustafa'yý gören otaðýma göndersin.

Ali Paþa
Emredersiniz...


3. Sahne


(Akdere; Osmanlý yerleþkesi önleri)

Mustafa
Mahmud'um, söyle bana nedir bu ýssýzlýk? Vakit çok mu geç?

Zal Mahmut
Ne çok ne de az...

Mustafa
Ne oldu bunlara? Sefere çýkan Osmanlý'nýn mehteraný, davulu, zurnasý susmazdý sabahlara kadar... 13 sene yaramamýþ herhalde, miskinliðe sürüklemiþ... Uykunun misk kokulu güzel ve cezbedici kollarý sarmýþ tümünü. Eskiden nöbeti devredenler bile tilki uykusuna yatarlardý. Ben de bir þehzadeyim. Karþýlanmak hoþ olurdu. En azýndan kardeþlerim, öbür þehzadelerim gelebilirlerdi. Özledim keratalarý!

(Bir yeniçeri gelir)

Yeniçeri
Hoþ geldiniz þehzadem! Emrinize amadeyim. Hayranlýðýmý sunmak isterim size. Kader, sizin komutanýzda cenk etmeyi yazmýþtýr inþallah þu bedene...

Mustafa
Güzel sözlerin için saðol varol asker. Sizler olmasa bizler de, vatan da olmazdýk. Madem benimle birlikte çarpýþmayý istersin, dileðin gerçekleþecek. Ýsmini yarýn komutanýna selamýmla ilet. Benim birliðimde yer alacaksýn...

Yeniçeri
(Samimi bir tavýrla yerlere dek eðilerek)
Teveccühünüz efendim! Þeref duyacaðým, ölürsem kýlýcým elimde olacak.

Mustafa
Yiðit adam! Bizleri diðer yeniçerilerin yanýna götür de bir selamlaþalým, muhabbetle dolsun hasret gönüller. Bilemezsin ne çok özledim sizleri!

Yeniçeri
Þehzade hazretleri! Sultanýmýz sizi otaðýnda beklemekte olduðunu buyurdu. Ývediymiþ...

Mustafa
Pekala o zaman. Elbette uðrayacaktým babama. Elini öpmeden gözüme uyku girmezdi bu gece. Ama madem acele buyurmuþ beni, götür bizi ona o halde. Onun sözü hükümdür, yasadýr.
(Yeniçeri yolu gösterir)

Mustafa
Diðer þehzadeler, kardeþlerim neredeler? Yýllar var ki hasretim onlara...

Yeniçeri
Otaðlarýna çekildiler þehzadem.

Mustafa
Allah Allah! Osmanlý adetlerine ne oldu?

Yeniçeri
Bilmiyorum efendim. Ama devletlimiz, buraya kadar mehteran almadý yanýna. Belki Amasya'dan alacak diye duyduk. Her gece sessizlik sarýyor dört bir yaný. Bizlerin de hoþuna gitmiyor haþa ama dediðiniz gibi hükümdür, yasadýr.
(Kanuni'nin otaðýna varýrlar)

Yeniçeri
Ben size buraya kadar eþlik edeceðim maalesef ki efendimiz. Emir kabilinden iþte... Sizi görmek çok güzel. Yarýndan itibaren komutanýmsýnýz inþallah!

Mustafa
Allah'a emanet ol asker! Ýyi geceler. Yarýn görüþürüz. Senin gibiler sayesinde yeniçerileri sayarým.
(Asker yerlere kadar eðilir ve Zal Mahmutla diðerlerine döner)

Yeniçeri
Ýyi geceler yoldaþlarým. Bugün iyi dinlenin ki yarýn çok yol katedeceðiz.

Zal ve diðerleri
Saðlýcakla kal yoldaþ!
(Yeniçeri gidince otað nöbetçisi gelir)

Nöbetçi
Hoþ geldiniz efendim! Atlarýnýzý bana emanet edebilirsiniz. Sultanýmýz içeride sizi bekliyor. Sadece sizi þehzadem.

Mustafa
Dostlarým, siz dýþarýda bekleyin. Babam diyeceðini dedikten sonra sizi de çaðýrýrým içeri.
(Mustafa atýndan inip otað kapýsýna yaklaþýr)

Diðer Nöbetçi
Þehzadem! Silahlarýnýzý buraya býrakýn lütfen!

Mustafa
(Sertçe)
Þehzadeler silahlarýný býrakmadan girebilirler sanýyordum...

Diðer Nöbetçi
(Gözlerini kaçýrarak)
Emir böyle efendimiz...

Mustafa
Öyle olsun! Nasýl olsa Ýran Þahý'nýn deðil; Osmanlý padiþahýnýn otaðýna giriyorum.
(Kýlýcýný ve hançerini býrakýr)

Diðer Nöbetçi
Savaþ borunuzu da almam emredildi efendim.

Mustafa
(Gülerek)
Tabii ki. Babamýn otaðýnda cenk baþlatmak için boru çalacak halim yok ya!
(Ýçeri girer)
(Geniþ otaðda kimse yoktur)

Mustafa
Bu mum ýþýklarý da nedir? Neredeyse karanlýk içerisi. Babam uyudu mu?
Baba! Babacýðým!
Sultaným, neredesin?
Oðlun Mustafa geldi... Baba!
Allah Allah!
Kimse yok mu burada?
Gölgeler de mum ýþýðýnda ne kaba oldular. Burada birþeyler dönüyor ama...
(Ýçeriden, perdenin arkasýndan bir takým sesler gelir)
Baba! Padiþahým!
Benim, þehzadeniz Mustafa. Emrinizdeyim...
(Karþýdaki perde aralanýr ve bir çift göz görünür)

Mustafa
Baba! Siz misiniz oradaki? Ama niye perdenin ardýnda gizleniyorsunuz?
(Mustafa perdeye doðru bir adým atar)
Bele... Sizsiniz. Bu gözleri nerede görsem tanýrým.
(Ýçeriden yeni bir ses daha gelir)
Haydi padiþahým, Amasya'dan çaðýrttýnýz ya beni! Beni, oðlunuz, öz be öz oðl...

(O sýrada perdenin ardýndan yüzleri kara birer peçeyle örtülmüþ dört cellat çýkar)

Mustafa
Siz de kimsiniz? Senin elindeki kement te neyin nesi? Babam nerede? N'aptýnýz ona? Söyleyin alçak herifler!...
(Kapýnýn yanýnda da üç cellat daha belirir)
Vay, vay, vay! Gelin bakalým. Ama eðer babama birþey yaptýysanýz ölmüþ bilin kendinizi.
(Bir cellat elindeki kemendi savurur ama tutturamaz)
Iskaladýn seni hayvan! Yaðlý ibriþim kemendi ha! O öyle kullanýlmaz it soyu it seni...
(Adamlar þehzadenin üzerine saldýrýrlar. Ama Mustafa'yý yere yýkamaz, kemendi boynundan geçiremezler bir türlü. Mustafa, sýrtýný otaðýn sert ve gergin bezine vermiþ, gelenleri uzak tutar yumruklarýyla)
Ah þimdi kýlýcým yanýmda olsaydý... Hepinizin boynunuzu ayýrýrdým gövdelerinizden. Kýlýç deyince!... Bu bir tuzak, deðil mi köpekler?! Bana komplo kurdunuz ve silahlarýmý aldýnýz. Ah bilmeliydim...
Siz dilsiz misiniz? Konuþsanýza be! Fars mýsýnýz yoksa?!
Þahýnýzýn soyu bir orospudan gelme...
Cevap yok... Dilsizsiniz herhalde...
(Birinin burnunu kýrar)
(O sýrada otað kapýsý açýlýr ve Zal Mahmut hýþýmla içeri dalar. Elinde bir balta vardýr)
Mahmud'um yetiþ... Bu veledi zinalar, mader gahpeler pusu kurmuþlar bana...
(Mahmut koþar ama elindeki baltayý þehzadenin sýrtýna indirir. Tok bir ses çýkar þehzadenin sýrtýndan)
Mahmut... Zal'im... Mahmud'um... Niye yaptýn... bunu?...
(Mustafa debelenir, zor yere yýkarlar. Sýrtýndan oluk oluk kanlar akýyordur)
Baba!... Niye?... Burada... ol..duðunu... hissediyorum....
(Yaðlý ibriþim kemendi boynuna geçirip sýkarlar. Mustafa'nýn dili dýþarý uðrar, gözleri pörtler ve boðulur)
Baba!... Senin... erdemin... benim... ser... vetimdi... Þimdi....
(der ve ölür)
(Perdenin ardýndan padiþah çýkar. Oðlunun ölüsünün üstüne tükürür. Zal mahmut padiþahý selamlar)



BEÞÝNCÝ PERDE


1. Sahne
(21 gün sonra Bursa'da bir konak)
(Kalabalýk bir sofra, sabah saatleri)

Genç Kadýn
Mehmet nerede kaldý acaba?

Yaþlý Kadýn
Hala uyuyordur, elleme çocuðu!

Genç Kadýn
Validem! Ben bir bakayým. Hiç bu kadar geç kalkmazdý...
(Gider)
(Bir çýðlýk duyulur)

Genç Kadýn
(Feryat içinde)
Oðlumu öldürmüþler. Çocuðumu öldürmüþler. Þehzademi... Boðmuþlar... Baksanýza, yetiþin aman; boynu mosmor kesmiþ... Yavrumu, çocuðumu boðmuþlar amanýn... Babasýnýn gelmesine de ne az kalmýþtý yavrum benim... Memedim... Þehzademi boðmuþlar aman ya rab! Hem de uykusunda... Kim yaptýysa gözleri kör olsun, ocaðýnda incir aðaçlarý bitsin... Daha yedi yaþýnda gün görmemiþ bir çocuktu...

(Kalabalýk toplanýr, elden bir þey gelmez)
(Odanýn camý açýktýr ve ölü çocuðun yanýnda bir kaðýt bulunur, kaðýtta yazýlý olan herkesi þaþkýnlýða düþürür)

...Nizam-ý Alem adýna...
(yazýlýdýr kaðýtta)


2. Sahne


(Ýstanbul, sarayýn ön avlusu)
(Ýki nöbetçi konuþurlar)

1. Nöbetçi
Ak güvercin... Bizim haber güvercini. Ayaðýnda kývrýk bir kaðýt, bir mektup vardý. Bu o iþte.

2. Nöbetçi
Kimdenmiþ haber?

1. Nöbetçi
Ýran Þahý'ndan...

2. Nöbetçi
Yapma yahu! Hürrem Sultan'a götür hemen. Emri büyük bu konuda. Herþeyden ilk haberdar olan kendisi olmak istedi. Saraydaki herþeyden...

1. Nöbetçi
Bele...
(Ýçeri girer)

1. Nöbetçi
O kadýna bu mektubu götüreceðime ölürüm daha iyi. Önemli bir þeye benziyor bu mektup. Sarayda bir sürü dolap dönüyor. Ýyisi mi gizlice taht odasýna girip, sultanýmýzýn sandýðýna býrakayým þunu.
Eðer kadýnlarý padiþah yapsaydý Osmanlý, bu kadýn tahta allem eder kallem eder kurulurdu.
(Taht odasýnýn kapýsýný baþka bir nöbetçiye açtýrýr ve mektubu kilitli sandýðýn arkasýna atar)
Neyse ki þimdi içim rahat. Habercilere göre sultanýmýz, bir kaç gün sonra buradaymýþ orduyla birlikte...
(Odadan çýkar ve koridorda yürür)
(Bir ayak sesi duyar koridorun karanlýk kýsmýndan gelen)
Kim var orada? Abdullah sen misin?
(Üzerine bir gölge çullanýr ve kalbine bir hançer saplanýr)


3. Sahne


(Ýran Savaþý çarpýþma olmadan kazanýlmýþtýr. Kanuni ve muzaffer ordusu Ýstanbul'a döndükten sonra kutlamalar yapýlmýþ, ama hemen Rodos'ta Rumlar'ýn Türk halkýna yaptýðý mezalim gündeme gelmiþ ve seferberlik ilan edilmiþtir. Bir hafta sonra yeni bir savaþ için yola çýkýlacaktýr.
Yeniçeriler sarayda Rüstem Paþa'nýn sadrazam olduðunu duyunca onun azlini isterler. Ama Hürrem Sultan Kanuni'yi çoktan ikna etmiþtir bu konuda. Kanuni, yine de olasý bir yeniçeri ayaklanmasýndan korkarak Rüstem Paþa'yý sadrazamlýktan danýþýklý olarak azleder.
Þehzade Mustafa Bursa'da defnedilmiþtir.

(Sarayda Taht Odasý)

Ali Paþa
Sultaným, sandýðýnýzýn arkasýnda bir mektup var. Þah'ýn karþýlýðýymýþ.

Kanuni
Ne!?! Oku çabuk! Bu mektubun burada ne iþi var?

Ali Paþa
Bilmiyorum efendimiz. (Mektubu okur)

"Kendine cihan padiþahý diyen sultan! Çok büyük topraklarýn olabilir ama cihanýn halifesi olduðun üyük bir yalandýr! Yýllar önce baban Selim, doðunun, Mekke'nin hazinelerini çaldý ve üstüne zimmetledi. Sonra halifelik makamýný cebren ve hileyle üstüne geçirdi. Halifelik, peygamberimizin (SAV) soyundan gelen ve seçilen kiþidir. Seni kim seçti? Sen halifeliði babandan miras aldýn saltanatýnla. Bu kabul edilemez.
...
Þehzade Mustafa'nýn, öz be öz oðlunun benimle ittifak kurduðunu söylüyorsun. Politika icabý bunu kabul edebilirdim. Tabii eðer böyle bir teklif sunulsaydý... Ama bil ki seni içten kemiren kurtlarýn, yýlanlarýn var... Böyle bir ittifak asla olmadý. Þehzadeyi tanýmam bile; ama þbnýný çok duydum. Mert bir insanmýþ. Oðlun tarafýndan deðil, baþkalarý tarafýndan satýldýðýn alenen ortada.
...

Kanuni
(Aklýna Rüstem Paþa'nýn Amasya'ya ziyarete gittiði gün gelir ve mektuptaki þehzade mührünü düþünür. Þah'ýn söyledikleri doðrudur)
Sus Ali! Sus! Yeter!

Ali Paþa
Emriniz baþým üzre haþmetmeaplarý!

Kanuni
(Titreyerek)
Beni yalnýz býrak derhal!

Ali Paþa
Emredersiniz. (Çýkar)

(Padiþah gece yarýlarýna kadar odaya kapanýr. Herkes endiþe içindedir. Yanýna kimse, Hürrem dahi, varamaz)

(Gece)
Kanuni
Oðlumu boðdurdum... Sýrtýna baltayla vurdular katiller ve boðdular onu... Yaþam soluðunu kestiler. Kardeþlerimden sonra öz evladýma nasýl kýyabildim Allah'ým? Hiç tereddüdüm yoktu o an... Otaðda, o koyu perdenin arkasýndan izledim, dinledim olanlarý... Ruhum terketmiþti bedenimi, kalbim hiç varolamamýþ gibiydi o an. Aman Allah'ým... Ruhumu yitirmiþim ben ya rab!
Oysa hepsi birer tuzakmýþ... Herþey entrikaymýþ...
Bütün kapýlar kapandý bana; surlarla çevrildi dört bir yaným þimdi... Her yerde aynalar... Varlýðýmla hiçliðimin kaynaþtýðý, birbirine girdiði yansýmalar...
Aynalar, ah içime akýyor aynalar; aynalar, içimde bir sürü ben var...
Kalbime bir ah sürülmüþ, nasýl anlayamadýn ya rabbi?
Yetmedi; daha yedi yaþýndaki balayý, torunumu boðdurdum. Nizam-ý Alem adýna... Benden, þu yaþlý dedesinden kendi elleriyle babasýnýn adýna alacaðý öcünden korktum! Nasýl da zehirlenmiþim Allah'ým!
(Ellerine bakar)
Bu bir lanettir! Avunulmaz, avutulmaz, sakýnýlmaz bir lanet! Ah ellerimden oðlumun ve torunumun soluklarý akýyor sanki. Uyuþtu her yaným. Ellerim nefes alýyor sanki... Soyum nefes alýyor ellerimde, bir damar gibi atýyor bileðimde...
(Soluðu kesilir)
Nefes alamýyorum.... Allah'ým kurtar beni bu ahtan n'olur! Yalvarýyorum sana...
(Padiþahýn nefesi gece boyunca ara ara kesilir durur; bu tuhaf hastalýk ömrü boyunca peþini býrakmayacaktýr)


4. Sahne


(Yeniçeriler olayý öðrenince Rüstem Paþa'yý sürgüne gönderirler. Kanuni'nin yine Hürrem Sultan'dan olma en küçük oðlu Cihangir, aðabeyinin ölüm haberine dayanamaz ve birkaç ay sonra acýsýndan ölür)

Kanuni
Allah'ým... En iyi tabipler astým olduðumu söylüyorlar. Oysa ki bu bambaþka bir lanet... Biliyorum; yaþamýmýn sonuna dek soluðum kesilecek; ama utanmazca hala yaþamak istiyorum. Bir an soluðum kesiliyor, öleyim diyorum sessizce þuracýkta... Fakat hemen sonra soluk alabilmek için çýrpýnýyorum. Babalarýmdan gelen soyum lanetlendi, kirlendi artýk.
Bir kadýn yüzünden... Ama olan oldu... Yýldýzlara bak! Aman Allah'ým ne muazzam bir gökkubbe! Ne de çok yýldýz parýldýyor... Kendimi bir pire kadar deðersiz duyumsuyorum....
O da ne?! Bir yýldýz kaydý... Biri daha... Her biri birer kan damlasý gibi damlýyor yere...

(Kayýyordu yýldýzlar birbirinin ardý sýra...)


03 EYLÜL 2006
Pazar









Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yolumun Üstü Geçmiþ [Þiir]
Denizkabuðunda Ben [Þiir]


A. Akýn Koral kimdir?

Yapmak istediði tek þey yazmak olan ama bunun tam tersi yönde gitmek zorunda kalan bir adam; ben. . .

Etkilendiði Yazarlar:
O kadar çok ki... Ama yine de Blind Guardian, P. Kindred Dick, Neil Gaiman, Warren Ellis, Yaþar Kemal, Sabahattin Ali, Sophokles, Nietzsche, Alan Moore, David Cronenberg, Jean Pierre Jeunet vb...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © A. Akýn Koral, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.