..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Konuş ki seni göreyim. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > FERAT ÖNAL




18 Ocak 2008
Rüzgar  
FERAT ÖNAL
Serin bir rüzgâr esiyor penceremden ruhuma doğru. Silinebilmiş dediğim geçmişim karşılıyor onu. Yaşananlar birer birer sorguya çekiliyor yalnızlığımda. Ayrılıklar kapılıp gitmek isterken rüzgâra, sevgiler bırakmıyor. Savrulup gitmek istiyorum. Hepsi gitsin diye. Geriye ne ayrılık kalmalı ne de sevdalar.


:BFAH:
Çıplak bir rüzgar esiyor, martıların uzaklara çarpan kanatları ardından. Güneşli bir havada serin bir rüzgar esiyor penceremin yıpranmış döşemesinin arasından.
Gideli çok da olmadı hani. Martılar onu hala görüyor olmalılar. Onların gözlerinden görebilmeyi ne çok isterdim. O zaman neler düşündüğünü öğrenebilirdim belki de. Yaşadıklarına ortak olabilirdim. Denizin tuzlu suları kavursa da beni, bıkmadan izlerdim onu.
Bir vapur düdüğü daha geliyor uzaklardan. Uzun uzun sesleniyorlar birbirlerine. Sense bekliyorsun bütün haşmetinle. Çok büyüksün biliyorum. Ve mağrursun bir o kadar da. Biliyorum. Sen uzakların yolcususun. Sığ sular anlamaz koca yüreğini. Vaktinin gelmesini bekler ve gidersin buralardan. Kim bilir ne zaman dönersin bilinmez. Her gidişinden sonra ne yapacağını bilemez de ada vapuru. Yer bitirir kendini. Yine de çıkamaz boğazın sığ sularının arasından.
Bir martı haber getirdi geçen gün senden. Uzaktaymışsın yine. Kim bilir hangi limanda kimlere umut bırakıyorsundur şimdi. Penceremden duyduklarım yetmiyor artık karanlık dünyama. Bilmek istiyorum neler yaşadığını. Derin sulardaki yaşam çabasının zorluğunu hissetmek istiyorum. Gel değişelim istersen. Durgun yalnızlığı sen al, coşkun dalgaları ben. Sanırlar ki hep sen boğuşursun dalgalarla. Zifir yalnızlığı sen bağlarsın doğan güne. Bilmezler yürek kanatan sancılarımı. Bana yakın olduğunu sanırlar onca insan. Sarf etmemek için zorladıklarında kendilerini, tırmalar kulaklarımı acınası suskunlukları.
Sen sahilde kaç ruh var bilir misin? Kıyıya çarpan dalgaları dinledin mi hiç? Ardından kopan anafora ve hiç eksik olmayan dinginliğine denizin kulak verdin mi hiç, martı çığlıkları arasından. Göründüğü gibi değil aslında yaşanan hayat. Dingin sandığımız sığ sularda dahi vardır bir anafor. Onunda vardır kendi içinde kopan bir parça. Özlemler, sevdalar vardır kordonda kıyıya çarpan dalgalarda. İfadeler farklıdır sadece. Kimileri tüm gücüyle haykırır içindekileri. Kimileri suskunluğuyla kanatır yürekleri. Ben sustum. Anaforlar koparken yüreğimde. Güldüm. Kanarken yüreğim içten içe. O yüzden bilmezsiniz içimde kopan gök gürültüsünü.
Gördüğünüzü sanırsınız. Oysa sadece bir yöne baktığınızın farkında bile değilsiniz. Bense sadece yüzleri göremem. Gördüklerimi ise kimse bilmez. Sokaktaki gürültünün ardındaki sessizliği gördün mü hiç. Hengâmeler kopar ya kimileri. O an bile çıkar ayrı iki kişi. Sıcaktır sessizlikleri. Umursuzdur hızla çarpan yürekleri. Söyledim ya benim göremediğim sadece yüzlerdir. Fazlasını bilirim ben bu pencerenin ardındaki dünyanın.
Her nefes alış farklı bir anlam katar sözlere. O yüzden ya dinlerim sürekli denizi. Her dalga farklı sözler fısıldar yüreğime. Karşı kıyıdan ayrılıkları getirir kimi zaman. Bilinmez ne getireceği. Kimileri de sevdalar dökülür. Yağmur damlalarına karışmış göz yaşlarıyla birlikte koca denize.
Her dalga bir ruh. Kimileri yalnız çarpar kendini kıyılara. Kimilerinin peşinden gelir. Kimilerinin yanında çarpar kıyılara kendini, yok olmak uğruna. En şanssızı da ne ardında ne de yanında bir ruh arkadaşı bulamayan olsa gerek. Yalnız başına salınır durur kalabalığın ortasında. Bilinmezliğin öte yanında.
Serin bir rüzgâr esiyor penceremden ruhuma doğru. Silinebilmiş dediğim geçmişim karşılıyor onu. Yaşananlar birer birer sorguya çekiliyor yalnızlığımda. Ayrılıklar kapılıp gitmek isterken rüzgâra, sevgiler bırakmıyor. Savrulup gitmek istiyorum. Hepsi gitsin diye. Geriye ne ayrılık kalmalı ne de sevdalar.
Yakın olmak için hep bahane ararız. Oysa hazırdır hep uzak kalmak için bahanelerimiz. Ayrıntılarda yaşarız ama karşımızdakinin ayrıntılarında. Somut bizin yanında hep soyuttur siz.
Gün dönerken sırtını güneşe, var oluşlar tükenmeye başlar sessizce. Son serçe kaybolur uzaktaki meşenin yaprakları arasında. Son ümit yok olur günlük hengameler içinde. Asfaltın sıcak yüzü terk eder kendini yağmur sularına. Sokak sessizleşir bir anda. Birler terk eder kendini ikilere. Yalnızlık asıl şimdi yok olmuştur. Yağmur suları altında tek yürek olmuş bir çift görünmeye başlar ansızın. Kalabalık kaybolmaya başladığında, sadece onlar mutludur yağmur altında. Kayalıklara çarpan dalgalar, ıslak çimen kokusu, ve bir çift yürek. Yağmur altında tazelenen bir sevda masalı yaşanır o anda.
Ayak seslerin gelir yağmur altından. Kaybolurken bulutlar uzaklarda kalabalık gelir tekrar sessizliğine sokakların.
Görebilseydim eğer. Duyamazdım sokakların kalp atışını. Rüzgâr bana ne anlatabilirdi ki o vakit. Kim bilir, o zaman yalnız kalacaktım belki de. Gün yüzünü yine güneşe dönüyor. Kaybolan umutlar yeşerecek bu vakitte. Rüzgar büyük kanatları altından gelecek martıların. Sevda masalları anlatacaklar bana. Bekleyeceğim sizi martılar penceremden süzülen rüzgârla girin odama.

                                             Ferat ÖNAL



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


FERAT ÖNAL kimdir?

O an 'larda içimden geldiği gibi kaleme alıyorum. Umarım beğenirsiniz.

Etkilendiği Yazarlar:
Ayn Rand, Mustafa Çay, Serdar Ortaç, Sezen Aksu, Yaratıcı güce sahip olanlar


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © FERAT ÖNAL, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.