Mutlu insanlar tatlı şeylerden söz ederler. -Goethe |
|
||||||||||
|
kimliğimizi, kimlik varlığımızı borçlu olduğumuz, anlatım zenginliğimiz olan dilimizi, malesef köhneleştiren diğer dillerin katılımını, zenginlik gibi gören aydın karanlıklara karıştık. sarhoş masalarında haplanmış, uyuşmuş beyinlerin, kronikleşmiş entel karizmalarına, körü körüne yıldız veren okuyucular türetir olduk. malumdurki içindeki edebiyat sevgisiyle, yazılan türkçe güzelliğinden yoksun uyuşuk dizeleri anlamaya çalışırken kendine sert eleştiriler getirenler var içimizde. üzülmeyin, zaten onları çoğumuz anlamıyoruz. siyasi görüşlerini, kabullenemedikleri kimliklerini, kendileri uyum sağlamak istemedikleri benzeşmeden, ürktükleri olgularını, türkçemizi katletmeye yönelik yazıları, şiirleri, yanlızca duygularını ifade etmek istediklerinde severler. zira onların konuştuğu dillerde, böylesine geniş bir edebiyat olgusu yoktur. edebiyat zenginliğimiz, binlerle ölçülen yıllara dayanmaktadır. son dönemlerde gençlerimiz, her ne kadar bunun bilincinden, bu köklü dilin anlatım ve yaşam dizinine hizmetinin öneminden, uzak bırakılmış iselerde, yinede içlerinden yetişenler, diğerlerinin kısır bakışlarında, yollarına daha binlerce yıl üretkenlikle devam edeceklerdir. iki cümlenin alt alta yazılımını şiir sanan, her eleştiriyi sataşmayı kimlik kavgası başlığı altında garipleşen, o eleştirdiklri kimliğin, dilinin anlatımına muhtaç olanların, yazıları makale diye yayınlanır oldu. edebiyat açılımını anlatabilen, yetkiler, eleştiriler edebiyatçıların hakkıdır!!! esasen bu hak bütün türk milletinindir. yorumu, şivesi, yaşamı, bütün davranışı özünde, anlatımının güzelliği zenginliği dilinde, dilinin çevirisi davranışlarında aşikardır. kendini bu ülkenin insanı görmeyen, dilini edebiyatını sevmeyen, duygu düşünce ve davranışlarını anlatırken, şiir bile yazsa anlaşılmaz olması kaçınılmazdır. her popüler şair, yazar, iyi türkçe kullanır diye bir kavram yoktur. keşke olsaydı. anlamakta zorlandığımız, karma karışık cümle ve kelimelerle yazılmış, şiir, roman, makale, kime ait olursa olsun eleştirelim. yazarın şairin adı büyük olabilir, adına hürmet edenler peşinden gitsin. yazdıkları ile var olanların, başımızın üzerinde yeri var... yazar oğuz gölçik...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © oğuz gölçik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |