..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En bilge insanlar bile arasıra bir iki zırvadan hoşlanırlar. -Roald Dahl
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Gülmece (Mizah) > ayla aksoy




8 Şubat 2008
Spor Olsun Diye Arkadaşımı Dövdüm  
ayla aksoy
spor sağlık ve mutluluk adına yapılan bir uğraştır


:AIFI:
Spor olsun diye arkadaşımı dövdüm



     Çocukluğumdan beri boks ve uzak doğu dövüş sporlarına aklım takılmıştır. Uzun zamandan beri aklımdan çıkmış olan bu sözüm ona spor dalı, Kıbrıs’taki kıckbox turnuvalarıyla kafamda yeniden hortladı ve bana çocukken yaşadığım bir anımı hatırlattı.
     7 veya 8 yaşlarındaydım. Ailece Televizyonda boks maçını izliyorduk. (tabii o zamanlar 7+ sınırı yok) Tam bu iki adamın neden birbirlerinin ağzını burnunu kırdığı ve hiç kimsenin bunları ayırmak için çaba göstermediğini, üstüne üstlük, alkış tuttuklarını düşünürken, babamın “hadi Muhammed” diye bağırmasıyla irkildim. Karşı tarafa sıkı bir yumruk geçiren, kaşını patlatan zenci bir adama tezahürat yağdırıp duruyordu. Şaşırıp kalmıştım. Babamın birinin dayak yemesinden hiç bu kadar keyif aldığını görmemiştim. Bu iğrenç kavga bitene kadar sabırla bekleyip, aile içindeki özellikle babam ve abimin yorumlarını dinledim. Kavga bitti yorumlar devam ediyordu. “ of be ne biçim solu var bu adamın, ne geçirdi ama Muhammed âli’nin üstüne adam tanımıyorum”. Kafam iyice karışmıştı. Yorumlar bittiğinde babama usulca sordum. “ baba bu adamlar neden birbirlerini dövdüler? En çok döven adamı neden herkes alkışladı? Heyecanla, birazda beni geçiştirerek cevap verdi. “kızım bu spor, onlar spor olsun diye birbirlerine vuruyorlar…
     Aaa hadi bakalım çık çıkabilirsen içinden 7 yaşında bir çocuk olarak bana daha önceleri sporun anlamını farklı anlatmışlardı.”bak kızım spor çok güzel bir şey sende ileride jimnastik, bale, yüzme, gibi spor dalları seçebilirsin, hem çok sağlıklı ve mutlu olursun bunları yaparken.” Kısaca spor sağlıklı yaşamak adına yapılan bir aktiviteydi anladığım kadarıyla…
     Ertesi gün okulda en iyi arkadaşıma (boks kelimesi aklımda kalmadığı için herhalde) “seninle spor yapalım mı?” diye sordum. O da bana “tamam” deyince kızın suratının ortasına bir tane patlattım. Bütün okul tepeme üşüştü, kimse benden böyle bir davranış beklemiyordu herhalde. Öğretmenim bu duruma çok şaşırmış bir tavırla “kızım senin gibi akıllı bir çocuk neden böyle bir şey yaptı? Söyle bakim bana” Yaptığımın doğru bir davranış olduğunu düşünerek çok havalı bir şekilde “ spor olsun diye öğretmenim” dedim. Kadın daha da şaşırdı buna. Aynı gün babam okula çağrıldı ve benim cevabım babama aktarıldı. Eve gidene kadar sessiz kalan babam hiç ummadığım bir tepki gösterdi. “Evladım sen delimisin? Arkadaşına niye vuruyorsun? Durup dururken” korkarak ama kendimi savunmayı da ihmal etmeden cevap verdim. “yaa baba ben ona sordum, spor yapalım mı seninle diye, o da bana tamam dedi. Bende sol yumruğumla bir tane geçirdim.” Bu cevabı babamın beni anlayabileceğini düşünerek vermiştim. Ama hiç de öyle olmadı. “Çocuğum sen kafayı üşüttün herhalde birine yumruk atmak hiç spor olabilir mi?
     Hadi buyurun, bu dünyada babana bile güvenme sözünün ilk tecrübesini henüz 7 sinde anladım.
     Şu yaşıma geldim iki insanın birbirini ölümüne dövmesi, bir spor dalı olarak görülmesi beni hala şaşırtır.
      Aynı durumu şu anda 3 yaşındaki oğlum yaşıyor. TV de kıckbox turnuvası esnasında (tesadüfen kısa süreli açtık) birbirini öldüresiye döven adamları görünce “ anne bu adamlar niye kavga ediyorlar” diye ağlamaya başladı. Tabii diyemedim ki “OĞLUM BU SPOR”…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


ayla aksoy kimdir?

hayatın içinden aldıklarım


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ayla aksoy, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.