..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > EROL




19 Şubat 2008
Canlar Ölesi Değil...  
EROL
toprak, bizim sadık yarimiz... gelinen o, sonunda gidilen de o..


:AFCJ:
CANLAR ÖLESİ DEĞİL


Dükkanı şehrin çıkış kapısında bulunan bir bakkal vardı. O kapıdan ne zaman bir cenaze çıksa, yanında bulundurduğu testiye bir meyve çekirdeği atar ve bir ay sonra da onları sayarak:

- Bu ay şu kadar kişi testiye düştü, derdi.

Bir gün o da Öldü. Epey zaman geçmişti ki, ölümünden habersiz bir dostu ziyaretine geldi. Onu göremeyince komşularına sordu:

- Burada oturan bakkala ne oldu?

Dediler ki:

- O da testiye düştü...

İşte bu fani alemden gelip giden yolcuların hikayesi... Herkes ve her şey hakkında söylenen, bir varmış, bir yokmuş...

Toprak bizim “sadık yarimiz...” Gelinen o, sonunda gidilen de o. Fakat, toprak olmaya yüz tutmuşların mezarını zihnimizin ve şehrimizin dışına çıkaralı, toprak olmak daha çok korkutur oldu bizi. “Yüzünü toprağa indir dembedem” dizesi, unutulmuş bir hattatın levhasında, ya da sahipsiz bir duvarda asılı kaldı çoktandır.

Saçı ağarmadan toprak olanların maceraları da destanlardan silindi artık. Ya yoluna toprak olunası sevgililer?.. Kurda kuşa hükmeden Süleymanlar, Levlâke sırrının muhatabı Ahmetler, güzeller güzeli Yusuflar... Hepsi “dönünüz” emrine boyun eğip toprağı kucaklamadılar mı?

Erenlerin nazarı toprağı gevher eder

Erenler kademinde toprak olasım gelir.

Ölüm; en değişmez hakikatimiz. Zaman öldükçe yaklaşır ölümün de zamanı. Bize uzak olanı bize getiren de, bize yakın olanı uzağa götüren de hep aynı postacı. “Ölmeden önce ölünüz ki, hakikat sabahına dirilesiniz” der Mevlâna. Ve “düğüne koşar gibi” koşar ölüme.

Ve Aşık Yunus bir söz söyler, işitenler şad olası:

Ten fanidir can ölmez, ölenler geri gelmez

Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil...



Erol Uzun






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mum ve Pervane
Selam Olsun...
Ağla Karanfil, Ağla...


EROL kimdir?

Mevlana Mesnevi için: Yazmasaydım yanacaktım, demiştir. Benimkisi de öyle bir yangın herhalde.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © EROL, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.