Sanat hem bir coşma, hem bir yadsıma işidir. -Camus |
|
||||||||||
|
İliğimden canımı çeken, Ne arıyorum bu yerde? İhaneti bölen duvarlarda konuşmuyor, Aynı evde… Seni özlüyorum; Gece batıyor gözlerime, bu seferde; Rüyaların paylaştığı ölümü çağırıyorum, Sessiz… O da gelmiyor; Oda duvarlarına asılmış resim gibi sanki! Sensin tanrıyla aramda duran, Duvarlar gibi anlaşılamayan… - canım - - II - Çizgide, bir at burnu Farkı; değiştiğin zaman! Sonrasız mı zannettin kapıldığın azman? Sür, ey ömrünü koşturan adam! Ayrımındasın yolun incecik kıldan… Herkes çekinir, çekilen bu çizgiden Çekilir her şey yalnızlığından… - bir gün - - III - Çoğalır korkular, Kuşkuların kendini dinlemesinden. Soyunur nefsin, Kurtulur ruhun beden elbisesinden. Panikler gece, Bütün renkleri boyar sarıya! Sevdiğinden… Yanar, benzi soluk gülün bahtı üstümde Morarır toprak dem tutar, nefes alır göğsümde… - şimdi - - IV - Açılıp sunulur sergin, istemesen de. Özgür doğar yusufçuklar, evrende özgün Hep bir Leylâ mahzun kalır, adınla! Vakitlerin mübareği çoğaldığında, Tandan ikindiye sarkar bir gölge, Kaybolur akşamla karanlığında… - gece - - V - Her yerde; “Beni bul”; diye yalvaran bir bilmece, Düşer aynalardan örsün üstüne. Çekilir özden sular, ham demir dövüldükçe. Yakınlaşır uzaklar, aynı safa sürülür Ateşin ilhamında bilinmez çözüldükçe, Yanar yüreğinde paylaşımsız bir hece… - gönül - - VI - Kadim ve kabarıktır, sözün bittiği yerde. Çok duyulmaz, duyumsuz; En arı yorumcu kaderin çemberinde. Tuz bağlar yaralara yüz ırmağından. Islanır kaldırımlar, düşkünlüğünden Öfke saçar çıkmaz sokakta taşlar. Düşer en saf hâlinde, şiirle düşler. Çıkarır cübbesinden gözü karayı. Asar elemlerin son durağına Asırlarda saklar meçhul yarayı… - sır - - VII - En kimsesiz kimse, arandığında; Falcının dilinde muğlâk bir ayna. Çaresize çare sorulduğunda Kırılır, ışığın yansımasından; Açar dualara sevda yolunu. Kalır siyah beyaz fotoğrafında, Unutur kendini görse aynalar… - mucize - - VIII - Cehennemde kurulan cennet bahçesi, Adakların sığındığı kapıda; Bir ceylân ki mukadder, avcının hayalinde Ne düşler Tanrım, söylesene! Ne arıyorum bu yerde? Yoksa av ben miyim ceylânın gözlerinde… - intikam - - IX - Hisli bir marştır, söylendiğinde. Zaman bekçisinde, çıkmaz evinde; Alev! Düştüğü yerden çoğalır, düşünce. Soyunur alenî; Çıplak kalır gurur, azap içinde… - yanar - - X - Evren mutfağında bütün acılar. Hasretle yoğrulur tüm mutluluklar. Ne kadar şans dilese de sabır, Silgisiz yazıya seyirci kalır. Bakarsın hiçbir şey istediğin gibi olmuyor. Baktığın gözün arkada, yaşı yüzünü ıslatıyor; Hayatın… Aşamadığım gerçekleri sıralandı mutfağında; Güya sabah oldu, kuşatıldım yine Kafdağı'nda… - çaresiz -
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © necdet durmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |