..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye > YUSUF ALPASLAN ÖZDEMİR




14 Ağustos 2009
Bu Kitaba Özellikle Bugünlerde Çok İhtiyacımız Vardı: Türkiye'nin Zihin Tarihi  
YUSUF ALPASLAN ÖZDEMİR
Hilmi Yavuz'un Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti kültürleri arasındaki ilişki, etkileşim ve önerilerini içeren önemli bir kitabı şimdilerde okumanın tam zamanı.


:AICH:
Meşhur felsefeci, şair Hilmi Yavuz’un Türkiye’nin Zihin Tarihi’ni okumayı bitirdim. Kitabı tanıtıma geçmeden internette Ekşi Sözlükde Yavuz hakkında neler yazıldığına baktım: Çoğunluğu olumlu ifadeler olsa da olumsuz ifadeler de var. Aşırı megaloman oluşu ( Örneğin; üniversitede öğrencilerinin en iyi sınav kağıdına dahi sekiz verirmiş, çünkü on Allah’a, dokuz da kendisine mahsusmuş), Attila İlhan’dan nefret etmesi, Ayşe Arman’ın eski sevgilisi oluşu vs.

Hilmi Yavuz kısa bir süre önce Timaş’a geçti. Türk kültürü üzerine kuşatıcı bir söylev alt başlığıyla bu yayınevinden çıkan Türkiye’nin Zihin Tarihi, Osmanlı kültürü ve zihin tarihinin, günümüz Türkiyesinin ve Türk toplumunun oluşumunun üzerindeki etkisini Hilmi Yavuz’un engin birikimi ve eşsiz üslubuyla sunuyor iddiasıyla tanıtılmış arka kapakta. Hilmi Yavuz ise sunuş yazısında ‘ Osmanlı’nın kuşatıcı estetik ve entelektüel mirası üzerine yazılanlar, maalesef çoğu defa bilineni tekrarlamaktan veya deskriptif olmaktan öteye gitmiyor. Halbuki, onun sistemli, kavramsal ve analitik bağlamda yeniden inşası gerekiyor. Şayet bu yapılmazsa Osmanlı kültürünün büyüklüğünü, sezgisel idrakimize değil, zihinsel idrakimize mal etmemiz mümkün olmayacaktır. Bu kitap, böyle bir idrake hazırlık mahiyetinde bazı mütevazi teklifleri içeriyor. Kitaptan daha fazlasını beklemek abes olur. Bununla birlikte tekliflerimin Osmanlı kültürünün yeniden inşasında bir manası olacaksa, elbette bundan bahtiyarlık duyarım’ diyerek kitabın mahiyeti ve yazılış amacı hakkında okuyucuya bilgilendiriyor.

Türkiye’nin Zihin Tarihi’nde makaleler üç bölüme ayrılmış: Osmanlı’nın Zihin Tarihi, Kültür Kimlik ve Demokrasi. İlk bölümde Osmanlı hakkında yanlış bilinenler,itirazlar; ikinci bölümde Batı kültürünü örnek alıp geçmişini yok etmeye çalışan bir ulusa teklifler, son bölümde de başta sivil toplum örgütleri olmak üzere yönetici ve yönetilenlere yüksek sesli uyarılar var.

Hilmi Yavuz’un ilk ve en büyük eleştirisi Sabri Ülgener, çok az da Şerif Mardin ve Fuat Köprülü dışında aydınlarımızın Osmanlı zihniyet tarihiyle kuşatıcı bir şekilde ilgilenmemeleridir. Okullarda yanlış ve kabataslak öğretilen tarihi Emin Oktay Tarihi olarak değerlendirir, Osmanlı’yı resmi arşiv belgeleriyle değil, başta edebi eserler olmak üzere sanat eserleriyle daha iyi tanıyabileceğimizi savunur Hilmi Yavuz. Başbakanlık arşivindeki milyonlarca belgenin yalnızca üçte birinin tasnif edilebildiğini, geri kalan üçte ikisinin tasnif edilmeyi ve okunmayı beklediğini, bunun da yeni nesillere Osmanlıcayı öğretmekle mümkün olacağını savunan Yavuz; Osmanlı kültür ve medeniyetini soylu ama tepeden bakmayan, muhteşem ama insanı ezmeyen, büyük ama ürkütmeyen bir kültür olarak vurgular.

İlk bölümdeki makalelerinde Osmanlı’da felsefe, ahilik,aydınlanma, tüketim,halifelik,hukuk gibi çetrefilli konular hakkında bilgiler ve teklifler sunan Hilmi Yavuz’un altını çizdiğim bazı fikirlerini burada alıntılamak istiyorum:

‘ Osmanlı kültürü eşyanın niteliğiyle değil, niceliğiyle ilgilenmiştir.’

‘Osmanlı münevveri için , musikinin dışında olmak, yaşamın dışında olmak demekti’

‘Yavuz Sultan Selim’e törenle halifeliğin verildiği, Osmanlı’ya halifeliğin geçtiğine dair sahih bir bilgi ve belge yoktur’

‘ Osmanlı hukuk sisteminin, meşrutiyetini bütünüyle şeriattan alan bir sistem olmadığı açıktır.’

‘ Hukuk sistemimizin sekülerleşmesi ve laik bir kimlik kazanması Mecelle ile başlamıştır, Medeni Kanun ile değil.Kim söylüyor bunu? Osmanlı hayranı bir gerici mi? Hayır? Bu sözler, Kemalistliğinden ve laikliğinden kimsenin kuşku duymayacağı bir hukuk bilgininin, Ord. Prof. Dr. Hıfzı Velded Velidedoğlu’nundur.’

‘ Osmanlı İmparatorluğu’nun bürokratik ve despot bir devlete dönüşmesinin, Fatih Sultan Mehmet’le başladığını biliyoruz.’

‘ Laik olmanın zorunlu olarak ateist olmak anlamına gelmediğini laikçi Türk entelijansıyası ne zaman öğrenecek?’

‘ Osmanlıca yazı dilidir ve Türkçeden ayrı bir dildir.’

Hepsi de ayrı tartışma konusu olabilecek özgün fikirler bunlar. İlk bölümdeki makalelerin Osmanlı’yı ve kültürünü farklı bir cepheden tanımaya ve değerlendirmeye yol açacağı tartışmasız bir gerçek, kanaatimce…

Kitabın yarısının ayrıldığı Osmanlı müşehadelerinden sonra Türk kültürüne geçiliyor ikinci bölümde. Türk kültürünün kökenlerinin tanımlanması ve temellendirilmesinin şart olduğunu ileri süren Hilmi Yavuz, Cumhuriyetten sonra Batılılaşma ve Batıcı dünya görüşünün egemenliği altına giren Türk kültür ve fikir hayatının İlhan Selçuk gibilerinin iddia ettiğinin aksine Osmanlı kültüründen ve tarihi geçmişinden soyutlanamayacağını özellikle vurgular, Türk tarihini Cumhuriyetin ilanından başlatıp, öncesini tamamen yok sayan sözde aydınlara şiddetle karşı çıkar. Daha sonra birkaç makalesinde Türk felsefesinden, özellikle Ziya Gökalp ve Hilmi Ziya Ülken’den bahseden Yavuz,Türk kültürünün sistemleştirilmesi ve temellendirilmesi işine soyunur, burada da uzun uzun Ahmet Hamdi Tanpınar’ı konu edinir, Murat Belge’yi eleştirir.Köylülük, ötekilik,lümpenlik,burjuvazi,Batıcılık, parçalı kimlikler, ulusal kişilik, aydınlar, musikimiz kitabın bu bölümünde değinilen kavramlar.

Türkiye’nin Zihin Tarihinin son bölümü demokrasiye ayrılmış. Bu bölümde sivil toplum örgütleri, tek partili hayat, çokseslilik ve Türk jakobenizmi sorgulanıyor. Özellikle Atatürkçü Düşünce Derneği’nin sivil toplum örgütü olarak değil, devletin bir derin kurumu olarak kabul edilmesi oldukça ilginç. Ezeli rakip Attila İlhan üzerine eleştiri ağırlıklı değerlendirmeler de son bölümün temel konularından.

Geçmişimizden, geleneklerimizden, tarihimizden ve kültürümüzden uzaklaşmaya ya da uzaklaştırılmaya çalışan yayınların boğucu istilası karşısında Hilmi Yavuz’un ‘Türkiye’nin Zihin Tarihi’, gerçekten de serinletici ve bilinçlendirici bir işlev görüyor ve görecek şüphesiz. Osmanlı, Türk kültürü ve demokrasisi üzerine bilgi vermekten ziyade kuşatıcı yorum ve teklifler sunan kitap, Türk fikir hayatında tartışmaya açılmalı ve teklifleri değerlendirilmeli...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Küçümseme Hastalığı [Deneme]


YUSUF ALPASLAN ÖZDEMİR kimdir?

Özellikle Yeni Türk Edebiyatı'na ilgi gösteren, edebiyat ve eleştiri sevdalısı bir eğitimci ve metin yazarıyım.

Etkilendiği Yazarlar:
memet fuat, hilmi yavuz,nihat genç


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © YUSUF ALPASLAN ÖZDEMİR, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.