BİR DOSTTAN HİKAYELER.. ...evet..ben,ailenizin vazgeçilmezi'bi dost'um.Kiminizin korkulu rüyası..Bazen telefon,bazen de mektuplarla uyarırım sizi..Tek amacım,sizleri bilgilendirmektir.Para flan da almam karşılığında..geçenlerde aklıma geldi..Oturdum yazmaya başladım,bugüne kadar sizler için yaptıklarımı..İlk Hüsnü Bey,geldi aklıma..Onun olayı sıradandı.Çoğunuzun yaptığı gibi.Bir kaçamaktı belki de?..A ma ben rahatsız oldum,hemen Jale Hanım'ı uyardım.Bakalım olay nasıl gelişmiş?..Jale Hanım anlatıyor..:O günün gecesi içimde bir sıkıntı vardı.Hatta kardeşim Nurdan'ı arayıp,halini hatrını sordum.İyi olduğunu söyledi de içim rahat etti.Hüsnü,traş olup yatağına yattı.Bana hiç dokunmadı.Hiç konuşmadan. Sadece yüzünde aptalca bir gülümsemeyle,yatağa yatıp arkasını döndü..Sabah erkenden kalktı ve kahvaltısını bile yapmadan,yeni aldığı takımlarını giyerek evden çıktı..Beni öpmeden,düşünebiliyor musunuz?İçimin sıkıntısının devam ettiğini farkettim.Sonra Müjgan'ı aradım kahvaltıya çağırdım..Geldi.Birer kahve içip,fallara baktıktan sonra kuaföre gitmke için sözleşip ayrıldık..Bütün eşylarımın ufaldığını görünce görünce kendime rejim için söz verdim ve eşofmanlarımı geçirdim üzerime.Evin önündeki parka attım kendimi.Biraz koştum ve çok yoruldum.O kadarki,ciğerlerim patlayacak sandım.Bir banka zorla oturdum.Etrafımda olup bitenleri seyre daldım.Fazla insan yoktu.Bir iki çocuk anneleriyle gelmiş,oyuncaklarla eğleniyordu.Keşke dedim,ben de çocuk olsaydım yeniden..Sonra gözüm,karşı banktaki gençlere takıldı.Okulu astıkları besbelliydi.O kadar acemilerdi ki,kitaplarını bırakmayı unutmuşlardı.Oğlan kızı,yengeç gibi kavramış;kalkıp gitmesini engeller gibiydi.Kızın yüzü kıpkırmızı,delikanlını söylediklerini dinliyordu.Biden aklıma Hüsnü'yle tanıştığımız o gün geldi.Üzerimde pembe bir elbise vardı.Saçlarım lüle lüle belime kadar iniyordu.İnceciktim.Bakan bir daha bakardı..Köpeğimiz Fırfır'ı gezdirme sırası bendeydi ve parka getirmiştim.Kakasını yapması için salık bıraktığımda doğruca Hüsnü'nün olduğu yöne gidip paçasına işeyi vermişti..Hüsnü de fena delikanlı değildi,hani.Şimdi olmayan saçları simsiyah ve uzundu..Kitap okuyordu sanırım.Biraz utangaç,biraz da kızgın 'kim bu salak köpeğin sahibi?'diye bağırıp ta beni rezil etmişti..Oturduğum yerden kalkıp Fırfır'ın yanına gittim.Delikanlı'dan özür dilemeye koyuldum.Beni görünce o da az evvel sarfettiği laftan ötürü özür diledi.'Hüsnü adım Hüsnü'diye kekelemeye başladı.Ben de kıkırdayarak'ben de Jale..memnun oldum.isterseniz pantalonunuzu temizlettireyim'dedim.Böyle başlamıştı,işte..Annesi Namigar Hanım ise beni hiç sevemedi..Rahmetli ölürken bile hissettirdi.Sebebiyse,o mahallelerindeki Emine'yi almayı düşünmüş,oğluna..İçim rahat,elimden geleni yaptım.yaranamadım..Allah bilsin..Beni istemeye bile gelmemişti de görümcesini yollamıştı..Nereden geldi,şimdi bunlar aklıma derken;eve döndüm ve Hüsnü'yü aradım.Sekreter kız,şu an olmadığını ,bir notum varmı diye sordu.'Yok'dedim ve kapadım.İki dakika sonra Müjgan''la randevuma yetiştim.Ayperi hanım da gelmişti,Müjgan'la..Teyzesiydi ve zengin ukalalardan dı.Bizleri pek beğenmezdi.Saçlarımı sarıya boyatıp kestirmeye karar verdim..Müjgan da onay verdi..Aynaya bakarken ne kadar yaşlandığımı gözlemledim.bu hiç hoşuma gitmedi.Kuaförden çıkarken kendimi çok iyi hissediyordum.Neredeyse bir çocuğun oyuncak aldığında duyduğu sevinci duymuştum ,içimde..Bunu çevredengelen bakışlar daha da pekiştiriyordu..Demekki,kararım yerindeymiş;dedim kendi kendime..Peki,niye huzursuzum hala?Dalgın dalgın,bunu düşünürken aniden bir butiğin önünde buluverdim kendimi..Güzel olduğu kadar ,baştan çıkarıcı bir elbiseyle karşı karşıya kaldım.içeriye girip bedenime uygun olanını sordum.Hemen oracıkta giyinip ,aldım ve çıktık..Tamamdı işte..Artık Hüsnü ilgisiz kalamazdı,bu halime..Müjgan'ın dediklerini duymuyordum bile...Bir ara Hülya 'dan bahsettiğini farkettim.Hülya,hem ortaokuldan beri arkadaşım hem de dişçimdi.Kocasının onu aldattığından,o güzel kadına bunu nasıl yaptığından bahsediyorduki;yıldırım çarpmış gibi yerimde sayıverdim.Çünkü ;Hülya ve Can birbirlerini deli gibi seven iki sevgiliydiler,eşten çok..Can Hülya'sız,Hülya can'sızdüşünülemezdi..İnanmadım,inanamadım..Müjgan'a bir işim olduğunu söyleyip,yanından ayrıldım.Doğruca biricik arkadaşım Hülya'nın yanına gittim.Gerçekten de anlatılan doğru çıkmış,zavallaı kız harap olmuştu.Ne varki;Can onu sevdiğini hala söyleyebiliyor,ayrılmak istemiyordu.Sadece bir anlık çapkınlık,gönül eğlencesi diyerek kızı daha da kahrediyordu.Çaresizdi,Hülya da..Çünkü seviyordu..Ama sevgi nereye kadar?Kırık bir onuru onarmaya yetmiyornu..Mahkemeye başvurmayı düşündüğünü söyledi ve haklıydı da..Ben de olsam...Ben olsam ne yapardım?diye düşünmeye başladım.Hüsnüy'le aramdaki aşk yıllar önce bitmişti.Çocuklar da büyümüş,okullarına devam ediyordu.Elimde bir işim,maddi olanağım da yok..Hüsnü verecek ben harcayacağım...O an Hülya'ya gıpta ettim ve kendime kızdım..Ben olsam'bırakmazdım,bırakamazdım'dedim.Hülya da duydu dediğimi..Neden diye sordu?anlattım..Çoğu kadının paylaştığı eziklik içindeydim.Hiç Bir şey üretmeyip,yaşayıp gitmek ne kötü..Bu yaştan sonra da yapabileceğim işi bulmak zor..Bana hak verdi..Ancak çabuk pes etmemem gerektiğini de söyledi.Eve geldiğimde saat epey ilerlemişHüsnü de eve gelmişti..Telefon çaldı ve apar topar evden çıktı.Aramızda bir cümle dahi geçmedi,ne saçımla ilgili ne kıyafetim..Hiç birini sormamıştı.Bir sigare yaktımve koltuğa oturdum.Küçük oğlum Berk,arkadaşı Harun'u getirmişti.Mutfakta birşeyler atıştırıyorlardı..Beni gördüklerinde oldukça şaşırdılar,fakat beğendiklerini söylediler..Bir saat kadar evde durduktan sonra onlar da çekip gittiler..Kapı çaldı..Baktığımda kimsenin olmadığını anladım.Yerde bir beyaz zarf duruyordu,açtım..Bana yazılmış bir pusulaydı.Kısa ve öz..'EŞİNİZ SİZİ FİLANCA BAYANLA ALDATIYOR'BİR DOST..O an neye uğrağımı anlayamadım.Bu not banamıydı diye epey düşündüm.Beklediğim birşeydi ama yine de yıkıldım..İnsan başına gelmeyince bilemiyormuş,bunu anladım.Gece yarısını epey geçmişti.Kapının açıldığını duydum,kalktım..Hüsnü gelmişti..Ne diyecek?ne yapacaktım?..doğrumu ?diye soracakmıydım..Ya doğruysa?Kafam allak bullaktı..İçmişti,kokusu iki metre öteden duyuluyordu..Bana boş gözlerle bakıp güldü..Birşey demedi..Banyoya girip duş aldı..Konuşsa,birşey söylese konuya girecektim..Aklıma Hülya'lar geldi.Çıktığında bir an yakalayıp anlatmaya çalıştım..O da inanamadı..neredeyse Müjgan'la aynı aynı cümleleri kullandı.Peki ,dedim..o hak etmiyor da ben hakediyor muyum?Sadece uzun uzun baktı ve 'bunu kendine sor'dedi.Ne vardı,kendime soracak..hiç bir kadın ldatılmayı haketmezdi.Tam yirmibeş sene onun için elimden geleni yapmıştım ve bana söylediği akıl almazdı..Nereden öğrendin ?dedi..Bİ DOSTTAN dedim..