..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bilinç ruhun sesidir, tutkular ise bedenin. -Rousseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Özcan Temiz




20 Aralık 2009
Duygularım ve Siyah Mürekkep  
Özcan Temiz
Yazmayacağım, sana pembe kalemimle siyah yazılar. Yazmayacağım, sana yakışmayan hiçbir şeyi.


:AEBC:
San'a Sen'i anlatmamı isityorsun kalemimle, kağıt üzerinde yazdığım kelimelerle, cümlelerle. Yazıyorum, sana arzu duyduğum heyecanlarımı, dokunuşlarımı.
Okuyorsun kağıt parçalarının üzerindeki sadece mürekkebin rengiyle renk alan yan yana dizilmiş, alt alta sıralanmış kelimeleri. Saklamak istiyorsun yazdıklarımı,
yeri geldiğinde bir Padişahın fermanı gibi, yeri geldiğinde ilacının reçetesi gibi, yeri geldiğinde ders kitabının yaprakları gibi, yeri geldiğinde not defteri gibi, yeri geldiğinde karne gibi, yeri geldiğinde istifa mektubu gibi kullanmak için, beni kullanacağın gün için.

Biliyorsun aslında senin için yazdığım onca şeyin aslında hiçbir şeyin ne kadar kısa ömürlü olduğunu, olacağını. Biliyorsun okuyup anlamaya çalışacağın o şekilli harflerin mürekkebin kağıt üzerinde kuruyacağı zaman kadar kısa olduğunu. Biliyorsun, yarın gözünden akacak bir damla yaşın kağıt üzerindeki o
makyajlı sözcükleri nasıl dağıtıp darmadağın bir hale getireceğini.

Uzatmak istiyorsun mürekkebin kağıt üzerindeki kuruma zamanını, biliyorsun kuruyunca da acı çekeceğini. Bir tedavi arayışı, bir hayat dersi, bir hatırlanma hissi, bir değer kazanması uğruna olsa da, bunun adı sadece ateş basması.
Bir ateş basması uğruna hevesli ama bir o kadar da mutsuz umutlu.

Kendine bahşedilmiş güzelliğin farkına varmak istemezcesine, içinde yükselen okşama isteğini şekilli harflerle avutmaya çalışarak mı anlayacaksın beni.

Nasıl inanabilirsin !.. gözlerinin içine bakmadan, her bir harfi yazmak için 29 kere düşünüp sana seni seviyorum diyebileceğime, bitanem diyebileceğime, hayatım diyebileceğime....

Düşününebilirsin, inanabilirsin, bekleyebilirsin de, çünkü sen düşünemeyeceğine, anlayamayacağına, hissedemeyeceğine şartlamıştın kendini; zannettiğin aşkın ilk harfine, 29'un arefesinde, o gün de yelkenler fora demeye.

İçinden yükselen okşama isteğini uyandırıyormuydu akıntıya kapılıp amansız yerlere doğru gitmek, yoksa sadece, zannettiğin aşka doğru yol amak için açtığın yelkeni, rüzgar yalayıp geçiyormuydu, bir alevin kasıklarını yalayıp geçtiği gibi.

Rol mu kesiyordun kısa metrajlı filmine, yok sa bir fotoğraf mı koyuyordun albümüne.

Ben ise dudaklarımla anlatmak istiyorum sana.

Duysan da duymasan da...

Korkuyorsun , sus diyorsun , anlayamıyorum seni diyorsun ..Anlamak istemiyorsun, kolayı, basit olanı seçiyorsun.
Seni seviyorumu yazmamı istiyorsun. Ben bunun yazılamayacağını yaşanacağını anlatıyorum sana.

Anlasan da anlamasan da...

Çünkü biliyorum yazdıklarımın, tutttuğumda beni titreten avuçlarının içerisinde bir gün buruşturulup atılacağını, biliyorum yazdıklarımın bir gün ateşte kül belki de bir ateşin sıcaklığı ile buhar olup uçacağını...

Seni sevmiyor mu, okşamıyor mu; gözlerimin sözcüsü, ruhumun elçisi olan dudaklarım. Zor geliyor değilmi sana, dudaklarımdan çıkanı gözlerimin içine bakıpta anlayabilmek, beni hissedebilmek.
Zor geliyor sana, zor geliyor, çünkü kopya çekemiyorsun, tozlu raflarındaki aşk-ı ilandan, son kullanma tarihi geçmiş ilaçlardan, yaprakları solmuş kitaplardan, notsuz kalan defterden, sıfır aldığın hayattan, yok olduğun sevgiden.

Seyretmeyeceğim, sonu belli olan filmini...
Seyretmeyeceğim, kısa da olsa filmini, bakmayacağım renkli de olsa albümüne...
Seyretmeyeceğim, filmin sonundaki mutsuz ve umutsuz akan göz yaşlarını...
Yazmayacağım, sana pembe kalemimle siyah yazılar...
Yazmayacağım, sana yakışmayan hiçbir şeyi...

ÖzCaN™



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kitabımdaki Renk


Özcan Temiz kimdir?




yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Özcan Temiz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.