..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir dost nedir? Öteki ben. -Zenon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Anı > Abdurrahman KARAL




24 Kasım 2010
Bir Çift Gözlü,bin Sözlü Şehir  
Abdurrahman KARAL
Gürültülü şehri adeta ikiye bölen gizemli sese yönelmişti artık. Buğulu gözlerinde hatıralarını arar gibiydi…


:AIBJ:

BİR ÇİFT GÖZLÜ, BİN SÖZLÜ ŞEHİR

Sesler sesler sesler…

Her taraf gürültülüydü. Her yanda ses vardı.

Derken bu gürültünün içerisinden bir ses çınladı kulağına. Tarifi mümkün olmayan, garip ama yüreğine kadar işleyen gizemli bir sesti bu.

Çevresindeki hiçbir nesneyle alakası kalmamıştı artık. Ne trafikteki yoğun araçlar, ne caddeyi boydan boya işgal eden işportacı tezgâhları… Huzurlu bir eda ile boşlukta yürüyordu .

Sanki bedenden soyutlanmış, saf bir ruhtan ibaretti… Sadece var olduğunu hissediyor, ayakları kendiliğinden yürüyordu. İçinde ise tarifsiz bir huzur vardı. Uçmaya hazır bir kuş gibi kanatlarını açmış gibiydi.

Gürültülü şehri adeta ikiye bölen gizemli sese yönelmişti artık. Buğulu gözlerinde hatıralarını arar gibiydi…



Eski bir dostu bu şehir için ‘’ Bir çift gözlü, bin sözlü şehir ‘’ diyerek tanıtmıştı kendisine. İlk zamanlar anlamakta güçlük çektiği bu tanımı bugün çok daha anlıyor gibiydi…

Baharat kokularıyla gençlik anılarına uzanmaya haiz olan Mısır Çarşısı’ndan başlamak istiyordu hayal-i alemine… Sonra az biraz yokuş tırmanarak, Çorlulu Ali Paşa Medresesi’nde dostlarıyla elma kokulu nargileye durmak istiyordu…

Mazi nin büyüleyici kokusunu, yaşanmışlığın cazibesinde saklı o küçücük sahaf dükkânlarını, çiçekçi teyzelerin de katılıp eşlik ettiği, deniz kokusunu taşıyan rüzgârların çağrısıyla Boğaziçine uzanarak erguvanlarla bir şarkı tutturmayı düşünüyordu…

Salacak açıklarında bir balıkçı teknesinin, pat pat motor sesini ve peşi sıra takipçi yunusların şımarık danslarını , Üsküdar’ın sokaklarında sesleri yırtılan martıların hoşgörünün göğünde uçuşmalarını , Kuzguncuk’taki camiden yükselen ezan sesine hemen bitişiğindeki kilisenin çan sesinin ahenkle boğazın dalga sesiyle karışmasını hatırlıyordu…

Bağlarbaşı’ndan sert esen rüzgâr; birinden aşağı inen ticari takside arabesk çalarken, bir diğerinde Fıstıkağacı’ndan yokuş tırmanan ve gönülleri neyle meşk olmuş bir çift sevgiliyi hayal ediyordu…

Kabataş vapurunun köprüye nazır penceresinden, bir sokak kedisinin gözünden, Çamlıca Tepesi’nden, yahut Pierre Loti’den, kalabalıkların arasından, İstiklâl Caddesi’nden, üç tekerlekli bir bisikletin sepetinden, Fethi Paşa Korusu’ndan, Validebağ’daki bir orman yolundan , bir ocakbaşından, bir günbatımından, Boğaz Köprüsü ışıklarından, bir yalının balkonundan, bir turistin sırt çantasından ya da semazenin dalgalanan kollarından, saklı bahçelerinden, keşfine doyum olmayan bu şehri düşünüyordu…

Şair Orhan Veli’nin, ‘’ Dikilir köprü üzerinde, Keyifle seyrederim hepinizi, Kiminiz kürek çeker sıya sıya, Kiminiz midye çıkarır dubalardan’’ şiirindeki bambaşka bir İstanbul sunan Galata Köprüsü’nü hatırlıyor, altında turisti, öğrencisi, esnafı, gezgini İstanbul hülyalarıyla demlenirken, üstü oltalarıyla harıl harıl balık tutan, bir bakışta Topkapı Sarayı’nı, Ayasofya’yı, Yeni cami’yi ve Süleymaniye’ yi görmek isteyenleri hayal ediyordu…



Sadece yaşadıklarını ve gördüklerini hayal etmişti. Yorgun ve yaşlı bedeni bunları yeniden yaşamaya geç kalmıştı . Ama ‘’Bir çift gözlü, bin sözlü istanbul’’ u artık anlayabilmişti.

Mutluydu.

Ve o sese, Ecnebi memleketinde yıllardır hasret kaldığı o âhenge doğru ilerliyordu…

Mihrimah Sultan ve Valide-i Cedid Camisinden asırlardır hiç değişmeyen ve aynı uslüpla okunan karşılıklı çift ezan okunuyordu…

Abdurrahman KARAL

abdurrahmankaral@hotmail.com




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Haydarpaşa Yolcusu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Aşk Hikayesi [Şiir]
Zeytin Ağacı [Şiir]


Abdurrahman KARAL kimdir?

Üsküdar'da bir İmam. .

Etkilendiği Yazarlar:
Düzgün ve akıcı uslüpta yazan bütün yazarlardan etkilenmişimdir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Abdurrahman KARAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.