• ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
721
|
|
|
|
Varlýk içte ve dýþta potansiyellidir. Bulut içte birikmeðe (þartlarýný oluþmaða), dýþta da þimþeklerini yýldýrýmlarýný savurmaða potansiyellidir.
Yerin içi ýsýnmaða, yer kabuðu kýrýlmaða, magma da yeryüzüne fýþkýrmaya potansiyellidir.
Çevre iniþli çýkýþlý, eðirilip bükülme ve düzleþmelerle topoðrafý alanlý olup; dýþtaki alanýn bu potansiyeli de sizi; yokuþta yorar. Ýniþte koþturur. Düzde bayar oluþuyla da bu alan durumlar sizleri her daimle, bu durumlar içinde üzerinize alan etkimeli kuvvet oluþlarýyla sizlere daima potansiyelli olurlar.
Sular yayýlmaya ya da yayýlarak, ilerleyerek; akmaya, buz tutmaya potansiyellidirler. Bunlar bir özdeki özelliktirler. Özdeki özellikler zýtlarýn (karþýtlarýn) varlýðý ve birliði gereði oluþurlar. Söz gelimi, bir þey içine ýsý almaya ya da çevresine ýsý vermeye potansiyellidir.
Yine þeyler dýþtan basýnç almaya ve dýþa da basýnç uygulamaya eðilimle, potansiyelli olurlar. Canlýlar bu kabil genel fiziksel kimyasal ortak potansiyel taþýmalarýna karþýn; istemli istemsiz oluþla da dýþa doðru ve içe doðru adeta kendilikten potansiyellidirler.
Ýçte beliren cinsel bir potansiyele karþýn, dýþta bunu karþýlamaya yönelik davranýþlarý kotaran güdü ve güdüler de birer potansiyelliktirler. Ha keza duygu ve bilinç durumu olan bilgi ve ruhsallýkta sizde birer potansiyelli oluþturlar.
Sabah iþe gidecek olmanýz da bir potansiyelliktir. Þartlanmalarýnýz da bir potansiyellktir. Sizi bekleyen dolmuþa müþteri oluþunuz da dolmuþçuya göre bir potansiyel durum oluþunuzdur. Otobüsün önüne atlamakta olan çocuðu tutmanýz da bir potansiyelliktir.
Sizin hýrsýza yaðmacýlara iþtah oluþunuz, bir aslana av olmaða davetiyeniz de sizden çevreye karþý bir potansiyelliktirler. Bu belirtiþlerdeki amacým okura potansiyel oluþu sezdirmektir. Potansiyel oluþun sosyo toplumsal, ekonomik, ruhsal ve buhran sal oluþuyla birçok kriminal türünün derin analizlerine girip konuyu derinleþecek olan yüzüne deðinmeyeceðim bile. Bu tutum konum dýþý bir gayret olur.
|
|
722
|
|
|
|
Sizin emeðiniz amorti olmamakla; amorti olmamanýn bir kaybýna dönüþüyordu. Karþýlýðý üretilmiþ olmakla tüketim olmasý gereken; kullaným süresi uzun olan emek gücü birikimleri olan mal mülkte bu amortisman ve finansmanlarla amorti edilip sürekli emek gücü ürettiren bir kullanýma dönüþmekle baþlangýç baðýntýlý sisteme yabancýlaþma oluyordu. Amorti olanda amorti eden de yine sizin emek gücünüzdür. Amorti olanlar üreten bir emek gücü gibi amorti ettiði yeni kullaným süreciyle hiçbir emek gücü ortaya koymadan emek güçlerini sömürmeye devam ediyordu.
|
|
723
|
|
|
|
Boþluk ta doluluk ta bir alandý. Ve alan etkisi ortaya koyarlardý. Biri dolma yönünde alan etkisi ortaya korken; diðeri doldurma ya da boþalma, yönünde alan etkisi ortaya koyuyordu. Boþalmanýn alan yönü doldurmaya doðru etkin akýþtý. Boþ olanýn alan yönü dolmaya ve doldurulmaya karþý koyan pasif dirençti. |
|
724
|
|
|
|
Ey Fransýz ýrký! Tanrý’nýn sevdiði ve seçtiði ýrk! Kudüs dolaylarýndan ve Konstantinopol’den acý haberler geliyor. Tanrý’ya bütünüyle yabancý, lânetli bir ýrk (Türkler’den söz ediyor), Hýristiyanlarýn topraklarýný vahþice iþgal ve |
|
725
|
|
|
|
Somluðundan, somut oluþlarý görünüþünden soymak anlamýna gelen soyutlamalar; iliþkin olduklarý nesneyi özelliklerden ayýrarak düþünülen her hangi bir þeyin niteliðidir, soyutlama. Ansal, öznel bir özelliktir. Soyutlama yetisi geliþmenin en belirgin yanlarýndan biriydi.
|
|
726
|
|
|
|
Ýlk El kendisini ortama ihale ederken olacak olanlar hakkýnda bir þeyi bilmiyordu. Yineleyen süreçler tersine dönerdi. Bir dalga leðeni içinde olan suda bir merkeze göre oluþturulan dalga; dalga leðenine çarparak geri döner. Yani dalga leðeni içinde git olan su dalgasý, dalga leðeni sýnýrýna çarpýp gerisin geri dönen ters dalgayla; gel oluyordu.
|
|
727
|
|
|
|
Siz bilmeseniz de "kolektif egemenlik sizin dýþýnýzdadýr." iþte Osmanlýdaki ilk Meclisi Mebbusan, tam da arkaik olan bu kolektif bilinçti. Arkaik kolektif bilinç, güncel içindeki karþýtlarýyla; yeni koþullarda yeni durumuyla ve yeni duruma baðlý konjonktürde yeniden bir dirimle vakti gelmiþ zorunluluðun belirmesiydi.
|
|
728
|
|
|
|
Arz-talep, ön talep toplama gibi sülük yapýþkanlý illet, üretim hareketinin kimi kiþiye göre olan bu kâr mantýklý sömürü anlayýþlý bu belirme düzeyi; köleci sistem içinde gelip bu zorunluluðun üzerine ilinekti takýlýp kaldý. Kapitalist kölecilik kendisini zorunluluk gibi ve kendisini o iþi özü gibi göstermekle kapitalist esaret afyonu ile bu kavramlar kendisini bize gözbaðý illüzyonu ettiler.
|
|
729
|
|
|
|
Hatta alan yönüne zýt durumla pecede bacada girmek gibi duvara bir delik açýp içeri gireceksiniz. Göreceksiniz ki alan yönüne ters olmanýza raðmen kapýda itiþip omuz verenlerin birçoðundan daha önce içeri gireceksiniz. |
|
730
|
|
|
|
Kült merkezi; yönetilen birçok melezlerden oluþan bir çevredir. Yani kült merkezi yeni yeni baðýntýlarsan giriþmenin merkezidirler.
|
|
731
|
|
|
|
Zorunlu olup iþleyiþine devam eden ama adýný bile anmayý yasaklamakla (ortaklarý þirk saymakla) davranan kiþi; hala kolektif oluþun manevi baský ve basýncýný da duyuyordu. “El’iniz kararlarýný alýrken kimseye ihtiyaç duymaz” diye kolektife ihtiyaç duymamanýn kiþisi, kendi tekil irade oluþunu söylüyordu. Bu nedenle nefsani olan kiþi kolektife filan ihtiyaçla deðil de "her þeyin ve kendisinin, kendisi olduðu El gibi böylesi bir mutlak güce ihtiyaç duyuyordu". |
|
732
|
|
|
|
Artýk hayatýn garantisi birine kul-köle olmaktý. Ben falanýn kulu kölesiyim demek dokunulmazlýktý. Kul olmak baþlý baþýna hayat hakký deðildi. Ama kiþi, grup ve ittifak koruyuculuðundan yoksun olunca yeni koruyuculuðu “köle” olmakta veya kul olmakta; bulacaktý. |
|
733
|
|
|
|
Vücudun içinde her biri kendi bir birimlik süresi içindeki kendi iþlevi içinde birbirine baðýntý olup biten kalp, karaciðer, börekler, mide, immünolojik sistem, hematol, hematol basýnç, enzimler, nöron sistemi, PH ortamý, hormonsal sistem gibi eþ anlý birçok parça iþler ayrý ayrý organ birimler üzerinde bir anda olup biterler.
|
|
734
|
|
|
|
Nasýl vücudumuz gerektiði kadar en az dýþ dünya iliþkisini vücudumuz içine alýp yalýtmýþsa; totemi sosyal alan da gerektiði kadar en az dýþ dünya alan etkili koþullarý totemi alan içinde yalýtmýþtýr.
Böylece totemi alan hem kaostan kaçýnmýþtýr. Hem de bu yalýtýlmýþ özel baðýntýlý totem alanlý iç süreci, düzenli çevrimler haline getirmiþtir. Totemi alan da týpký doðada olup bitenden bir parça yan taþýr olmakla; doða gibi davranmak zorundadýr. Bu nedenle “totem alan” da, “doðal alan” içerisinde kopardýðý “parça alandan” ötürü totem alan da, “bir alan” etkisine sahiptir.
|
|
735
|
|
|
|
Üretirken de tüketirken de temel referanslar içinde kiþinin kolektif etkiyi almasý mutlak zorunludur. Bu durum keyfi bir temenni deðil baþlangýçtaki kolektif yasalarýn vaz geçilmez zorunluluðudur.
|
|
736
|
|
|
|
Bu iki tür yoðun alan etkili düþünce ve tasavvurlarýn; kiþiler üzerine “aný yansýtmalý geri beslenme ve geri beslenmenin þimdiki tutum üzerine bir alan etkisi” vardýr. Bu tür alan etkilerine; “duyuþlu sosyal etki veya atalar etkisi” diyoruz. Totem edilen mana içeriðinde bu da vardý.
|
|
737
|
|
|
|
Oysa kolektif sistem her þeyi ile az çok bilinen bir yol, yöntem olmuþtu. Adresliydi. Kütle çekimi gibi kiþileri bir araya çekiyordu. Bir araya çekilen kiþilerdi kütle ile yapý çevrimi hýzlanýyordu.
Yapý çevriminin hýzlanmasý her bir kiþi ile kiþisi birim zamaný çok daha fazla parçalý yapý haline getiriyordu. Birim zamandaki parçalý süre durum sayýsýný veren kiþi sayýsý yani kütle arttýkça çevrim; artan kütle oranýnda hýzlanýyordu. .
|
|
738
|
|
|
|
Gerçi El irade sahibiydi. Ama tek olduðunu söylemiyordu. Bu nedenle ilk oluþumu esnasýnda farklý farklý kiþilerin farklý farklý El’i olmakla; El’in zengin ettiði kiþi sayýsý kadarla El birçoktu. El, O kiþinin El’i ya da Rabbi olmakla da tekti. Kiþiye göre kiþi iradesi olmakla birçok tek olan El ya da Rab vardý.
|
|
739
|
|
|
|
Eski içinde yeni olanla örtüþen deyince okurun kafasý karýþabilir. Aslýnda çok nettir. Ortak olan üretim ve paylaþým hareketinin zýddý; ortak olmayan üretim ve paylaþýmdýr. Ýlahi dönem içinde ortak üretim ve ortak paylaþým var olan süreçtir. Zýddýyla da süreçle örtüþmeyendir. Bu da çok büyük sonuçlarýn doðurup yansýmasý olmakla, yeni bir giriþmenin inþasýdýr. Ýþte bunlar Yeni olan El'den eski olan (ilaha) geçiþme yapacak fark düþüncelerin, eski içinde yansýma geçiþmeleri olacaktý. El’in ilahla olan kavgasý olacaktý.
|
|
740
|
|
|
|
Bu nedenle insanýmsýnýn, toteminin ve ön ittifaklý insan olan kiþinin "yaratýcý mana düþünceli betimlemesi yoktur". Risk veren anlayýþça düþüncesi yoktur. Kaderleri belirleyen anlayýþla düþüncesi, merhameti, acýmasý vs. yoktur.
|
|