Yaþam kýsa, sanat uzun, fýrsat aceleci, deney aldatýcýdýr. -Hippokrates |
|
||||||||||
|
Türkiye Cumhuriyeti, temelinde Müslümanlýk olan bir devlet deðil, çoðunluðu Müslümanlardan oluþan laik, demokratik bir devlettir. Devletin temel taþýnda bu vardýr. Ülkemizde din ve devlet iþleri birbirinden ayrýlmýþtýr. Devletimiz Müslüman bir devlet olsaydý, meclise ve okullara yalnýz türbanla girilmez, Cumhurbaþkanlýðý makamýna da Ýran’da olduðu gibi sakallý, cüppeli bir adam oturabilirdi. Devletimizde kamu alanlarýna dini eðilimi belli eden takýlarla girmek yasaktýr. Çünkü devlet her dine -ve dinsizliðe de - eþit þekilde yaklaþmaktadýr. Çünkü insanlar dili, dini, ýrký, cinsiyeti ne olursa olsun yasalar önünde eþittirler. Konuya tek taraflý baktýðýmý sananlar varsa bu doðru deðildir. Diðer taraftan bir örnek vereyim. Rusya’da sosyalizm varken o ülke laik bir devlet deðildi ve dini baský altýna almýþtý. Dini ve dindarlarý taciz ederek ortadan yok etmeye çalýþýyordu. Laik bir devlet olan Türkiye böyle davranmadýðý gibi, burada ibadet özgürlüðü olduðu için kiþilerin dini inançlarý da güvence altýndadýr. Bundan baþka Türkiye Cumhuriyetinin ilk yýllarýnda uygulanan kýyafet devrimi bugün uygulanmamaktadýr. Bireyler sivil yaþantýlarýnda istedikleri gibi giyinmektedirler. Herhangi bir baský yoktur. Bana göre de normal olan budur. Türkiye’de din çatýþmalarý da, mezhep çatýþmalarý da yoktur. Çünkü laik bir devlet olan Türkiye, beyin yýkama amacý gütmeyen, devleti yýkmaya çalýþmayan, bu konuda bir faaliyet göstermeyen bütün dinleri ve mezhepleri güvence altýna almýþtýr. Laiklik ilkesi dindar olanlarla dindar olmayanlarýn, Müslümanlarla gayrimüslimlerin barýþ içinde yaþamasýný saðlamaktadýr. Türban dini bir sembol müdür yoksa dini olmayan bir sembol müdür? Türban takan birinin dini inancý dýþarýdan bakýldýðýnda anlaþýlýr mý? Size saçma gelen bu sorunun yanýtý türbanýn neden kamu alanlarýnda takýlmamasý gerektiðinin yanýtýdýr. Özgürlükler yanlýþ anlaþýlýyor. Özgürlük istenen yerde istenen þeyi yapabilmek, istenen þeyi giyip, takmak deðildir. Kiþisel olarak hiç kimse hiç kimsenin giyimine kuþamýna karýþmamalýdýr. Ancak bu kural kamu alanlarý dýþýnda geçerlidir. Kamu alanlarýnda türban takýlmasýnýn yasaklanmasý özgürlüðün kýsýtlanmasý anlamýna gelmez. Ancak takýlmasý laiklik ilkesinin delinmesi anlamýna gelir. Askerlikte üniformadan baþka bir þey giyerek askerlik yapýlabilir mi? Takým, kravat veya kot pantolonla içtimaya çýkan asker gördünüz mü? Askerlikte nasýl bir üniforma giyileceði kesin olarak belirtilmiþse, kamu alanlarý için de askerlikte olduðu gibi ayný þekilde giyim kuþam kurallarý konmuþtur. Oralarda da isteyen istediði þekilde giyinemez. Madem öyle, Müslüman olmayan milletvekilleri de göðüslerinde haç, baþlarýnda takke ile meclise gelsinler. Bireyler ancak özel yaþantýlarýnda istedikleri gibi giyinebilirler. O zaman bile sýnýrsýz özgürlük yoktur. Örneðin sokaða çýplak çýkýlamaz. Balkona bile deðil çýplak atlet donla, bikiniyle, mayoyla çýkmak sorun yaratabilir. Laiklik ilkesi Türkiye Cumhuriyetinin temelinden sökülebilirse, o zaman kamu alanlarýnda türban takmak da serbest olur. Ancak laiklik ilkesi kalkýnca devletin yönetimi nasýl olur, onu düþünmek istemiyorum. Bu bakýmdan sürekli olarak türbaný gündeme getirmek, yasalarý zorlamak, sonunda herkes için ve Türkiye için zararlý sonuçlara yol açabilir. Buradaki sözüm türbanýn takýlmasýný gerçekten demokratik bir hak olarak görenler için. Yoksa bu konuyu kaþýyarak devletin temeline dinamit koymak isteyenler için deðil. Ben size mükemmel olaný, olmasý gerekeni söyledim. Uygulamada baþka türlü olabilir. Orasýný bilemem. Kendinize þu sorularý sorun: Güçlü olan güçsüz olaný ezmeli mi? Yoksa güçlü olan da güçsüz olan da birlikte, barýþ içinde yaþamasýný öðrenmeli mi? Burada söz konusu olan ayný bir ülkede yaþayan insanlar. Þimdiye kadar olanlarý karýþýklýk diye nitelemiyorum. Ama gerçek bir karýþýklýk çýkacak olsa ülke ne hale döner, hiç düþündünüz mü? Sonuç olarak bu karýþýklýktan kim yararlanýr? Hiç mi tarih okumadýnýz? 28.Kasým.2002
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |