Bir deliyle aramda tek bir ayrým var. Ben deli deðilim. -Salvador Dali |
|
||||||||||
|
“Þeb-i yeldayý müneccimle muvakkit ne bilir. Müptela-yý gama sor kim geceler kaç saat.” diyen þair, nice hislere tercüman olur hâlâ. Dünya döndüðü sürece de bu iki dize dudaklarý buðulandýrýp gönülleri buruklaþtýrmaya devam eder, acý çayýn damaklarý burduðu gibi. Bu hususta gecenin bir günahý olmasa da rengine binaen þekva oklarýnýn hedefi olmaktan kurtulamaz. Çayýn karasý ile genin siyahý arasýnda bir ünsiyet var mýdýr bilmem; ama geceleri içilen çay gündüz içilen çaya göre daha bir okkalýdýr. Gece dinginse dinginliði ziyadeleþtirir. Zorsa uyku perisinin kanatlarýný kýrar. Uyku ülkesine kanatlanamayýz. Yalnýzlýðý, gamý, çayý geceyle paylaþýrýz. Dilimize “geceler uykusuz koymuþsan meni .”serzeniþi takýlýr. Oysa gece masumdur. Yaratýlmýþtýr. Yaratanýn kullarýna ihsanýdýr. Nimettir, berekettir gece. Gece yarýsý kalkýp huzura durabilenler ne bahtlý ve nasiplidir. Gece dinlenmek için lütfedilmiþse de. Kulluk makamýný hamt makamý ile harmanlamaya en elveriþli zaman dilimidir. Leyla’nýn gözündeki sürme, çaydanlýðýn isi geceden alýr ilhamý. Þairler en çarpýcý mýsralarýný gece vakti ete kemiðe büründürür. Bedri Rahmi “ Zifiri karanlýkta gelse þiirin hasý./ Ayak seslerinden tanýrým”derken kendi sezgi gücünün yanýnda gecenin büyülü gücünü de ifade etmiþtir bence. Gece zamanýn efsane kesitidir. Haþim’in Ay ýþýðýný övdüðü esrarlý yazýsýna da gecenin katkýsý vardýr: “Nihayet akþam oldu. Karanlýk bastý. Karþý karþýya oturmuþ iki insan, artýk yüzlerimizi görmüyor, yalnýz seslerimizi duyuyorduk. Birden, arkamýzda garip bir fýsýltýyý andýran bir hýþýrtý duyar gibi olduk. Baþýmýzý çevirdik. Ýki büyük fýstýk aðacý arkasýndan kýrmýzý bir Ay sanki yapraklara sürünerek yükseliyordu. Birden etrafýmýzda dünyanýn bütün manzaralarý deðiþti. Sanki Japonyalý bir ressamýn siyah mürekkeple çizdiði müphem ve natamam bir âlem içinde idik. Artýk her þeyi sarahatle görmek ýstýrabýndan kurtulmuþtuk. Yalnýz görmek ve tahayyül etmek imkânýnýn sarhoþluðu vücudumuzu yavaþ yavaþ bir afyon dumaný gibi uyuþturuyordu. Etrafýmýzda, gündüzün bütün uyuz aðaçlarý yerine, zengin bir orman vücut bulmuþtu. Karþýda yemek yiyen fakir bir ailenin kirli kýzlarý, yüzlerine vuran Ay ýþýðý içinde birer murassa hayal olmuþlardý. Denizin bulanýk sularý boþalmýþ ve onun yerine þimdi sahilin kumlarý üzerinde ziyadan bir mâyi sallanýp bir þarký söylüyordu. * * * Dünyanýn güzelliðinden korkmaya baþlamýþtýk. Zira Ay’dan akan büyünün saadetiyle ruhlarýmýz çatlayacak kadar dolmuþtu. * * * Ay! Ay! Yalancý Ay! Zekâdan harap olanlarý dinlendiren hayal gibi, güneþten bunalanlarý da teselli eden sensin!...” Bu yazýyý okuduðumuz zaman ay ýþýðýnýn varlýklarý büyüleyen gücüne tanýk olabilmek için gece nimetine ermek gerektiðini kabul ederiz koþulsuz. Gecenin cümle esrarýna bir de çayýn ýtýrý karýþýnca, nice ilham perileri çalar kapýmýzý, nice iklimler keþfederiz. Gamý gecenin sinesinden cýmbýzla çeker alýrýz tek tek. Çayýn esrarý gecenin esrarýna karýþýr çay damaðýmýzý, gam gönlümüzü burar. Biz kalemle dertleþmeye devam ederiz. Ankara, 09.10.2012 Ý.K
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ýbrahim Kilik, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |