Þiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
2. bölüm Bütün gece onu düþünmeden edemedim. Düþündükçe sinirlendim sinirlendikçe uyuyamadým. Ýlk defa, hayatýmda ilk defa birini, hiç gereði yokken, üstelik sebepsiz yere zihnimde canlý tutmaya çalýþýyordum. Tebessümü bir türlü aklýmdan çýkmýyordu. Kendi kendime bu kadar düsünmeðe deðer biri olmadýðýna dair telkinlerde bulunuyordum lakin buna kendimi dahi inandýramýyordum. Kalktým, hiç sevmediðim halde bir kahve yaptým. Yine hiç sevmediðim halde saksýdaki çiçeðe þu verdim. Camý açtým olmadý, balkona çýktým o da olmadý, kahveyi içmeden lavaboya döktüm, çay varken kahve içilir mi yaa? Suyu ocaða koydum, bir sigara yaktým, içemedim hemen söndürdüm, bir kitap aldým elime rastgele bir bölüm seçtim, okumaya baþladým. yaþama olan aþýrý sevgimizden umut ve korkudan kurtulan bizler hiç bir yaþamýn sonsuz olmadýðý ölülerin asla dirilmediði ki en yorgun ýrmak bile denizle birleþir bir yerde bu yüzden tanrýlara þükranlarýmýzý sunarýz martin eden/jack london Su kaynayýnca çayý demledim. Baþka bir kitap aldým okumaya devam ettim. .bostan dolabýnýn yanýndaki, sularý bana kahverengi gözüken, o küçük ve eskimiþ havuzdaki solgun ve kederli nilüferlere gidip bakardým çocukken, babam, onlarýn kökleri olmadýðýný anlatmýþtý bana. neden bu çiçekleri hep bir þeylere benzetmek için kullandýklarýný ancak büyüyünce anladým. yalnýzca bu çiçekler, hep bir yerlere gidecekmiþ gibi azade ve özgür oluyorlar ama küçük bir havuzun içinde bir yere gitmeden yaþýyorlardý. hayat da böyle bir þeydi benim için; hep bir yerlere gidecek gibi duran, yalnýz ve bir yere gitmeyen bir çiçek. bütün bir hayatýn özeti buydu. bende bir yere baðlanmadým ve bir yere gitmedim; öyle solgun nilüfer gibi bir havuzun içinde yalnýz baþýna durdum, köklerimi salamadým, ne, olduðum yere saðlamca yerleþtim, ne, baþka diyarlara kaçabildim. bana bakanlar, beni seyredenler, beni sevenler oldu ama kimse yakasýna takmadý beni, kimse odasýna koymadý, kimse beni sulayýp büyütmek için uðraþmadý. onlara ihtiyacým olmadýðýný, havuzumda tek baþýma yüzebileceðimi düþündüler. ben de bu yüzden; kederi, yalnýzlýðý, kirlenmeyi öðrendim ve hayata benzedim. ne garip baþka bir þey de olmak istemedim, beni beðenmeleri yetti bana.." Ahmet Altan Tehlikeli Masallar Sonra bir bardak çay içtim. Kitap okumaktan vazgeçip, televizyonu açtým, kanallarý taradým baktým olmayacak kapadým televizyonu, koltuða uzandým battaniyeyi üzerime çektim... Uyandýðýmda öðlen olmak üzereydi, kalktým elimi yüzümü yýkadým saçlarýmý hafifçe topladýktan sonra, üzerime bir hýrka alýp parkýn yolunu tuttum... O yine orada olur muydu acaba, yine görebilir miydim, nerede oturuyordu, yolcu muydu, misafir miydi, kimdi, neydi, neyin nesiydi... Niye bu kadar ilgileniyordum ki, hiç konuþmadýðým, hiç bir þey paylaþmadýðým, kim olduðu ne yaptýðý, hakkýnda hiç bir fikrim olmayan birini bu kadar düþünecek ne vardý bir türlü anlayamýyordum, aslýnda anlýyordum da belki kabul etmek istemiyordum, bilmiyorum... Bunun adý neydi ki? Tabii ki ilk görüþte aþk falan deðildi, yýldýrým aþký hele hiç deðildi, bir çýrpýda aþk da olamazdý herhalde, Peki, dün geceden beri bütün kimyamý altüst eden bu duygunun adý neydi? Bu hislerimin, hiç biri tanýdýk deðildi, tanýdýk olmadýðý için baþa çýkmak için nasýl savaþacaðým konusunda bir bilgim de yoktu. Korkuyordum... Hayatýmda ilk defa hissettiðim bir þey yüzünden korkuyordum... Birkaç dakika sonra parktaydým, çok hýzlý yürümüþ olmalýydým ki nefes nefese kalmýþtým, hemen bir bankýn ucuna iliþiverdim, bu saatlerde camiiden çýkan bir kaç cemaatin haricinde parkta kimse bulunmazdý, tabii ki o da orada yoktu... .......... yorgunluk mu beni bu banka mýhladý, yoksa onun orada olacaðý veyahut geleceði umudu mu ? gözlerim her yeri istemsizce taradý, gördüklerim zihnimde netlik kazanmýyordu. öyle bir taradým ki her yaný, onun yüzüne benzeyen herkesi süzdüm inceden inceye.yok, bu o deðil, yanýtýný veren beynim beni yeniden deli gibi her yana bakmaya sevk ediyordu. bu mu , hayýr. bu ? ya bu... bu da deðil.(Mehmetözcan) n.b
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Nuran Bulak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |