Dengeli bir rejimde yemeðin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz
 |
|
 |
|
|
||||||||||
|
sýnýfýn en arka sýralarýna oturmayý sevdim hep en arka köþeler en uzak köþeler demekti o zaman sýnýftaki en zor eriþilir en kolay vazgeçilebilir böylece.. rahatça dönebilirlerdi arkalarýný uðraþmazlardý seninle ve en arka sýralarýn bol olurdu sýrrý kafaný koyunca kolunun üzerine bitmezdi son derse kadar etrafýnda fütursuzca uçuþan hikayeler sýranýn altýnda baþlayan defterlerin ara sayfalarýnda devam eden ama asla sonu gelmeyen hayaller.. çocuktum o zamanlar çokoprens severdim þimdiki gibi.. çok uluslu arsýzlýklar yaþardým kendi içimde kimselere hissettirmeden hislenmeyi severdim.. sýnýfýn en sesli görünen en sessiz çocuðuydum ve en sessizini sevdim sýnýfýn en soluk tenlisini en savaþmayý bilmeyenini.. alýp onu hayallerime koþardým heyecanla gözkapaklarýmda baþlayýp kolumda biten kýsa metrajlý filmlerimde.. yol alýrdýk böylece iki kiþilik bir sessizliðe zamaný unutup sýkýþýrdýk birbirimizde zamaný unutup soluklanýrdýk içimizde ama en çok o ben de.. en çok o benim içimde.. böylece savaþýrdým çünkü kendimle ayýk kalmak için ayrýldýðým yerlerde sokulurdum birbirimize soluklanýrdým kendimizde ve anlamaya çalýþýrdým neden diye.. nefessiz kalýþlarým ve karmaþýklýðým anlamlanýrdý böylece senli benliðimde.. kýsaydý o zaman týrnaklarým kýsacýk anlarda kaybolurdum þimdiki gibi.. kamaþýrdý gözlerim kýsacýk anýlarla arardým kendimi gittiðim uzun yollarda ve bulduðum bazý taþlarý saklardým gün gelir anlamlandýrýr yaþamýþlýðýmý sanarak nasýl olsa toplardým uzun uzun inceleyerek onlarý bir yüzleri olduðuna inanýrdým çünkü hepsinin ayrý ayrý ifadeleri, farklý kokularý, dokunulup fýrlatýlmýþlýklarý, çiziklerinde sessizce sakladýklarý hikayeler olduðunu ve bunlarý anlatmak istediklerini düþlerdim.. üzerlerine yaðan yaðmurlarý ve yorgunluklarý ya da bir çok kez fýrlatýldýklarý için uzaklara ayný yere bir daha asla geri dönemeyiþlerini.. gittiðim her yolda rastlamak isteyip baþka taþlara takýlýrdým her seferinde yine ona takýlýr ve düþerdim yine onda ve yaþaran gözlerim olurdu çokça.. fýrlatýp atardým bir zaman sakladýktan sonra taþlarý deniz benden çok bilir kýymetini diye gömmek isterdim onlarý karanlýk çukarlarýma onu gömmek istediðim gibi týpký sayfa aralarýma.. piþman olsam da bir zaman sonra geri getiremezdim hiç birini yerine koyamazdým yenisini ve kalýrdým yine yalnýzlýðýmda.. kimlik arardýk o zamanlar kimsesizliðimizi anlamlandýrmak isterdik þimdiki gibi.. ait olmak isterdik bir basketbol takýmýna ya da atletizm yalnýzlýðýna ve koþmak isterdik dokunulmazlýðýmýza.. sallanýrdý beden ama kendine gelmezdi yorulurdu vücut ama asla dinlenemezdi ardýndan.. sadece öðretmenler otururdu sadece öðretiler konuþulurdu ve hep ayakta kalýrdý öðrenciler bitmek bilmeyen otorite mevsimlerinde hep ayakta kalýrdý yalnýzlýklar bitirilmek istenmeyen geceyarýsý ödevlerinde.. beden eðitilmez benlikler konuþurdu böyle derslerde.. benim harflerim gevezeleþirdi kendimle çokça aðzýmda döndürüp durduðum tekerleme misali melodiler ve ben, en çok onu arardý sýraya kazýnmýþ cümlelerde cevap yazardý kendince gizli monologlara dönüþürdü böylece heyecan kendi içinde dönüþürdü.. beden eðrilir eller büzüþür akýl hep ayný yerde kalýrdý arkasýndan hayat döner, yüzler deðiþir bir tek gözler akýllanmazdý.. herkezin el kaldýrdýðý bir sýnýfta parmak kaldýrmayý sevdim hep þimdiki gibi.. tütsüdendi heyecanlarým kokusu hemen çýkardý bir tek gözlerimi saklamayamazdým çünkü ve kaçýrýrdým her defasýnda uzaklara kaçýþýrdým kendi bedenimin içine içine.. bu yüzden yakalanýrdým çokça sýnýfýn en çakalýna.. baðýrýrdý hep açýklarýmý ulu orta açýldýðým pencereleri kýrýp ustaca haykýrýrdý dýþarýya.. uzaklaþtýrýrdý gözbebeklerimi her seferinde asýl mesafesinden uzaklaþtýrýrdý beni hayal dünyamdan dünyasý düþlü yabancýlýðýmdan.. böylece hortladý içimdeki katil giyinip bir sabah usulca sakladý tabancalarýný okul ceketinin içine umarsýzca.. saklanýp sýranýn altýna sessizce buluþturdu failini düþledikleriyle kavradý dizlerinden ve buladý onu korkularýna buluþturdu kaçtýklarýyla ve kaçýrdý onu kahroluþlara kendi içinde kayboluþlara ve tanýk etti hiç yakalayamadýðý anlarýn eksikliðinde huzurlu sandýðý eskiyiþine.. en güzel intikamýný aldýðýný sandý belki böylece üzerine üniforma misali giydirdiði korku komasýyla.. sýraya en çok isim yazan bir kopya teþhiriydim onlarýn gözünde ve asýldým bu yüzden çokça suçsuzca þimdiki gibi.. halbuki en çok 'o'nu karaladým tahta masalara.. deþifresi olmazdý her gün ayrý sýrra kadem basardý çünkü adý hep þifreliydi ve yalnýzca benim masallarýmda vücud bulurdu tanýnmazdý.. zaten normalde de kimse tarafýndan görülmezdi ama yanýma aldýðýmda onu en çok ceza aldýðýmdý.. deðiþken, dipsiz ve doðaçlama.. negatif ama sürprizli gizleri sadece mimiklerinde gizliydi dokunsam aðlardý dokunmasam aðlardým en çok onu sevdim o yüzden.. en çok ona yordum o yüzden gidemeyiþlerimi ve kopamayýþlarýmý hayallerden.. gecelerde sessizce bekleyiþlerimi ve uykumdaki bölünüþleri.. sýnýfýn en aydýnlýk görünen ama sadece gündüzleri ayýk görülen en karanlýk çocuðunu sevdim ve geceye yazdým onu çokça þimdiki gibi.. en aydýnlýk günü seçtim o yüzden öldürmek için içimdeki karaltýlarý depolardým gün ýþýðýný sabah saatlerinde yol alýrdým erkenden çizilirdim haritalarýnda yalnýzlýk yollarýnýn.. kulaðýmda beni kaybeden müzik kulaðýmda benim kaybolduðum bir müzikle sessizce iþaretlediðim tenimin ona ait duraklarý beklerdi sakince beklerdi nedensizce.. kanardý her sabah gün ýþýðýnda aldýðý yeni kararlarda kararýrdý ve karalardý üzerlerini bir daha görmek istemediklerinin ama kalemi hep kurþun olurdu ve böylece kurþuna dizilirdi silmeye çalýþtýðý bütün gerçeklerle.. kurþuna dizilirdi vazgeçemediði gel-gitlerle.. saçlarýnda en çok kýrýðý olan çocuðuydum sýnýfýn kýrýklarý bol olurdu karnelerimin o yüzden þimdiki gibi.. not alýrdým her sözcüðü aklýma ama kendimce harflerle kendimce dizgilerle not alýrdým her anlatýlaný defterime ama kendimce imgelerle süsleyip onlarý boyardým içlerini ve harmanlayýp ayrý renkleri yeni gökbilinçleri yaratýrdým ancak ayrýþtýrýnca görülen simgeler bulurdum.. not alýrdým tüm çizgilerini ve iþaretlerini yüzlerin kendimce þifrelemeye çalýþýp onlarý anlamlandýrýr ve oyunlar yaratýrdým ardýndan ve senaryolaþtýrýp sahnelerdim gece seansýna denk düþen hayal-et perdelerinde gözlerimin.. sahnelerdim pelerinlerini kahraman bildiklerimizin gördüklerimi sahtelerdim belki de masalsý bir sahiplenmiþlikle hiç sahip olamadýðým bir gerçekçilikle.. oysa kýrýlýrdým ardýndan aniden karþýlaþtýðým yanýlgýlarýnda kafa kaðýtlarýma yazdýklarýmýn.. aniden uyandýðým derslerinde edepsizliðimin.. kolayca yýrtýp atabileceklerini sanýrlardý dokunamazdým belki ama not alýrdým yine de belleðine gözlerimin bensizliðinde gözlerinin.. balkona çýkýp yýldýzlarla konuþan bir deliydim sorusu bol olurdu ve ben hiç cevap beklemezdim þimdiki gibi.. küçük bir balkona sýðdýrýlan büyük bir yalnýzlýktý benimki kavgasý bol bir dünyaydý herkez yara alýrken bir tek bizimkisi kanardý.. bir tek bizimkisi göze batardý.. sehpanýn ucunda bekletilen resimler uzun uzun bakmaya korkulan üzeri karalanmýþ inkarlar.. her sabah yeniden gözden geçirilen hayatlar vardý tamam mý devam mý diye soran olmazdý cevap her deftere farklý yazýlarak her akþam üzeri yeniden gözden geçirilirdi.. sonra gece gelir radyo açýlýr ve boyut deðiþtirilirdi kendi içinde karman çorman kulaðýnda kulaklýkla kesfettiðin dünyalar isimsiz bandolar ve bandrolsuz yalnýzlýklar.. konuþan kiþinin sadece sesinden yola çýkýlarak kurulan hayaller yazýlan edepsiz þiirler ve oynanan tek kiþilik tiyatrolar.. ve belki arasan konuþabileceðini sandýðýn zavallýlýklar.. sonra ne oldu hatýrlamýyorum ama.. atýldým galiba sýnýftan kendimce sýrf cevaplayamadým sorularý diye sýfýr aldým.. sýranýn altýnda aradýðým sorularý cevaplayamadan sürüklendim hayata belki de sýranýn altýndaki sýrra dahil oldum diye atýldým sýnýftan ama hayat musluktan akan duru bir yalnýzlýk gibiydi çekingen, puslu, ani ve daðýnýk ben içtikçe içime kaçtým..
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Anasayfa
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © melis balcýlar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |