“Yazmaya Dair”

Malatya Kent Konseyi hakikaten güzel þeyler yapýyor.
Hatýrlayacaksýnýz; “2011 Malatya Yazýyor Kampanyasý” kapsamýnda, kampanyanýn ilk ayaðý olan mektup yazma ve kartpostal atmak ile bize bir nostaljiyi yaþatmýþtý.
Malatya Kent Konseyi, bir de 'Malatya Yazýyor' gazetesi çýkarttý.
En son da “Yazmaya Dair” konulu bir konferans düzenledi.
Konferans Malatya Halk Eðitim Salonu'nda gerçekleþti.
“Yazmaya Dair” konulu konferansa konuþmacý olarak Zaman Gazetesi yazarý Mehmet Kamýþ katýldý.
Kamýþ, yazar kimliðinden çok gazeteci kimliðini konuþturdu ama güzel mesajlar verdi.
Kamýþ’ýn konuþmalarýndan belki de en çok ben etkilendim.
En çok ben etkilendim çünkü Zaman Gazetesi yazarý Mehmet Kamýþ sanki benim içimdeki duygulara tercüman oluyordu…
Kamýþ “Yazmaya baþlamazsak yaþadýðýnýz kenti, hatýralarý, yaþananlarý anlamanýz mümkün deðildir.” diyordu ki, bu benim hep sessiz düþünüp de dillendiremediðim bir konuydu…
Zira Kamýþ’ýn altýný çizerek ifade ettiði gibi ;“Yazmak kayýt altýna almaktýr.”
Ben de yýllardýr ayný þeyleri düþünüyordum. Yaþadýðým güzel þehrim Malatya’nýn daðýný taþýný, karýþ karýþ çarþý veadým adým topraðýný yazmak istiyordum…
Çünkü Kamýþ’ýn da ifade ettiði gibi yazmak; “Bugünü yarýna aktarmaktýr”
Kamýþ, konferansýnda bir de Malatya Belediyesi Baþkan Yardýmcýsý Ertan Mumcu’ya bir öneri de bulundu…
Kamýþ, þehrin yöneticilerinden Ertan Mumcu’dan; kentin (Malatya’nýn) sokaklarýný, hatýralarýný, yaþananlarý yazdýrmaya teþvik ediyordu…
Kaldý ki; konferansýn açýþ konuþmasýnda, Ertan Mumcu da otuz yýl öncesi aile içi mektuplaþmalarýndan ve mektuptan bahsederek yazmanýn önemine ve yazmanýn kayýt altýna almak olduðuna dikkat çekmiþti.
Ýþte konferansýn tam burasýnda bir heyecan tuttu beni…
Ayaða kalkýp; ‘Sayýn Baþkaným, þehrin/Malatya’nýn yazma görevini bana veriniz” þeklinde baðýrmamak için zor tuttum kendimi…
Çünkü “Biz bugüne tanýklýk ediyoruz, yazýyoruz. Yazmazsak; yarýný kayýt altýna alamamýþ oluruz”
Yazmak bu günü kayýt altýna almaksa; ben neden Malatya’yý yazmayayým…
Malatya’nýn (bu günkü) caddelerini, sokaklarýný yani yaþadýðýmýz þehrin bu günkü nefes alýþveriþlerini, kalp atýþlarýný yazma iþi ben neden üslenmeyeyim ki?
Örneðin, bir sevgilinin yüreðinden yürür gibi bir baþtan diðer baþa yürüsem ve sevdalýsý olduðum bu þehri/Malatya’yý sokak sokak, cadde cadde, taþ taþ yazsam…
Çünkü dünün Malatya’sýný yazmak istediðim halde yazamamýþtým, içimde bir ukte kalmýþtý…
Örneðin eski Söðütlü Caminin kerpiçten yapýldýðý halini, caminin önündeki o kara parke taþlarýný, altýnda arýk akan tuvaletlerini, Akpýnar meydanýndaki o sütbeyaz taþtan yapýlý aslan heykellerini ve aslan heykellerin aðzýndan fýþkýrýveren çeþmeleri yazamamýþtým…
Þimdi; deðil çok uzak yýllara gitmek, bir iki yýl öncesi Malatya’sýndan bahsetsem kimler hatýrlar?
Hâsýlý kelam, tüm geliþmekte olan þehirler gibi Malatya da baþ döndürücü bir hýzla yenilenmekte ve deðiþmektedir.
Zaman Gazetesi yazarý Mehmet Kamýþ’ýn da önerdiði gibi “Yazmak kayýt altýna almaktýr. Bugünü yarýna aktarmaktýr”
Öyle ise; bu günkü Malatya’yý yazarak kayýt altýna alýp yarýna aktarmak görevi neden bana verilmesin ki…
Bu konuda þehreminimiz görev verirlerse; asla ‘yok’ demem….