"“Yazarlar kalemini kılıç sanır, ama çoğu zaman tek yaptıkları sabah kahvesini dökmek olur.” – Mark Twain"

Bilimsel > Felsefe

nötr

Muvazaa 1

Genel bağıntının, özel bağıntıya oranı; öznel dünya içinde algı değişmesi ve dönüşmesi olmakla oluş; az öncesi ile az sonrası arasındaki farkın algısıydı. Biz çevrede olup biteni buna göre algılıyorduk. Toplumsal üretim hareketi gerçekleşmesi genel bağıntıydı. Genel bağıntıyla gerçekleşen üretimin kişisi emek gücüne göre olan paylaşımı da özel bağıntıydı.

olumsuz

Faiz 22

Şunu da belirteyim bu süreç para bulunana kadar altının gümüşün takas değeri yapılmasıyla köleci takas bir nebze aşılmıştır. Kolektif takas yerine kâr, kazanç gözeten birinin, satıcılı alış verişi gerçekleştirememe zorluğu ortaya çıkmıştı. Bu arıza kolektif olanın arızası değil, sömürücü, kâr yapıcı, alıp satmakla ticari kazanç elde edememe düzencinin

nötr

Muvazaa 8

Bir ceylan aslandan aslan olduğu için kaçmaz. Tehdit olduğu için kaçar. Çevresinde en çok karşılaştığı tehdit olmakla aslanın duyulan kokusunda bile kaçar. Üreten mesleklerin gruplar arası giriştirme olmuştu. Gruplar arası bu girişme giriştiren ürün nesne üzerinde anlaşma, ittifak oldu. İttifak edenler benzer kendi totem sosyal anlayışlarını aşmaları gerekiyordu.

nötr

Bileşim ve Bileşimin Özelliği 7

Fizik yüzeyler şimdi iki boyut düzlem üzerine hacim sel bir fark gerilimdi. Tesseract (tetraküp-teserat) ta dördüncü boyuta, dördüncü ayırt olmakla dördüncü ayırtın da fizik hacme olan alan etkisi, ZAMANDI.

nötr

Kolektif Etki ve El 3

İlk atalar değil hurma; her tür fazla yiyecek ifsadından ölüyordular. Aksine hurma olan ortamda hurma yiye yiye hurma sindirici süreçleri ve enzimlerini geliştirmekle; bunlar bir birine göre tanımlar ve birbirine dönüşen zorunlu var oluşların tanımlarıydı. Yokuşunu oluşturan alanın inişini oluşturması gibi zıtların varlığı ve birliğiydiler.

nötr

Varlığın Özündeki Yasallıklar 2

Dalga parçacıktı. Ya da dalga tepenin çukuruyla çukurun tepesiyle birlikte vardı. Çukur kendi yaptığı tepeyle fark (potansiyel) yapıyor, tamlaşıyor, doluyordu. Tepe de kendi oluşturduğu çukuruna kayıp düşmekle çukurunu dolduruyordu. Bir dalgayı tamlaşan tepe-çukur gibi parçalı durumlar boşluk, doluluk gibi en az bir ikili belirsizle üssü süredurumlardı.

Başa Dön