Gözden Kaçanlar
Bir çok yazar , değişik yazılarda, MS nin,cinsel yaşam üzerine etkilerini yazmıştır... Hastalığın nedeninin cinsel sorunlar olabileceği düşünülmemiştir veya yazılmamıştır. . İlginç değil mi...
"Yazmak, aslında var olmayan sorunlara çözümler uydurma sanatıdır; tıpkı hayat gibi." – Franz Kafka"
"Yazmak, aslında var olmayan sorunlara çözümler uydurma sanatıdır; tıpkı hayat gibi." – Franz Kafka"
Bir çok yazar , değişik yazılarda, MS nin,cinsel yaşam üzerine etkilerini yazmıştır... Hastalığın nedeninin cinsel sorunlar olabileceği düşünülmemiştir veya yazılmamıştır. . İlginç değil mi...
Herboloji, yabancı otların tarımsal üretim üzerindeki etkilerini inceleyen önemli bir bilim dalıdır. Bu metin, insanlık tarihi boyunca tarımın gelişiminde karşılaşılan yabancı ot sorununu ele alıyor ve bu otların doğal seçilim sayesinde kazandıkları üstünlükleri açıklıyor. Çevresel dayanıklılık gibi avantajlarıyla kültür bitkilerine karşı güçlü rakipler haline gelen yabancı otların bilimsel
Yabancı sayılmaz... yıllardır benimle...adı MS... kendileri çok ciddi görünürler...yerine göre gitti gidiyor com.ları oynarlar...
Yaşanılaşma da, inanç mı, bilgi mi önceydi? Kuşkusuz ki arkaik bilgi, kategorize olmayan bilgiydi. Kişi sosyal yapılarla birlikte iki bilginin içinde doğuyordu. İki bilgide insandan öncedir.
Birinci bilginin kaynağı insandan önce oluşla arkaik olan, bio genetik devralınan, duygular kaynaklıydı. Duygular da, asıl olan şey; bencilliğimizi tarif
Şunu çok iyi anlamamız gerekir: Biz bu dünyaya diğer insanları mutlu etmeye, onlara yaltaklanmaya ve yaşantımızı onların istediği şekilde sürdürmeye gelmedik. Dolu dolu yaşamak, sevmek, sevilmek, öğrenmek, bilgilenmek, olgunlaşmak ve hayattan keyif almak için geldik. Kendimizi her açıdan tamamlamak, tatmin etmek, sevgimizi ve umutlarımızı en derin ve en
Tarihi bir gerçeği anlayamamak kusurumuzdan, insan muhayyilesinin dehası olan, masal doğmuştu. Bu ilkeye kusurdan doğan yarar ilkesi denir. İnsanlık anlayamadığı ama kendisine aktarılan söylence destan türü şeylerin kurgu gibi gelen büyüsüne öykündü. Günceldeki olup bitenleri, masaldaki gibi hoş gelen bir anlatımın (kurgu) tarzıyla, insanlar hayal gücünü harekete geçirmişti.
Bazen ben (.) koyarım ve orada bitiririm her şeyi. Kimi zaman da , (virgül) kardeş tam nokta koyulacak yerde, atar pençesini oraya ve bir şans daha verir hem cümleye hem de yaşanacaklara. Bir zaman ikimiz altlı üstlü bir araya geliriz bu virgül kardeş ile o zaman da adımız
Herşeyin özüne gitmeli insan, görünene değil. Bildiğin gördüğün kadardır çünkü, Gördüğün baktığın kadar ve baktığın düşündüğün kadar. Baktığını görmez, gördüğünü düşünmezsen eğer, Gördüğünün bildiğine sığmadığını da göremezsin ... Atakan Korkmaz
Önce ekmeği kızartmak, üstüne tereyağı ve incir reçeli sürmek sonra da sevişmek lazım/ Ekmek ile yarışmak/ Ağzın incir reçeli kokarken öpüşmek/ Severken sevilmek/ Koşabilirken koşmak lazım/ Aslında anlamak lazım: Yok'un var olabilmesi için 'var'lık şartsa ki şarttır: 'Var'ın yok olabilmesi olanaksızdır/
Yazmak deliliktir. Eğer ben akıllı bir adam olmuş olsaydım, yazılarımla bir tımarhane kurup, satır aralarından kendini akıllı sananlara göz kırpmazdım. Yazmak; sözcükleri, harfleri eze eze yazmak, içini dökmek, sayıp sövmek, sevmek, gömmek, diriltmek, ters köşe yapmak, dağılmak, toparlamak, çağırmak, itmek, ümit vermek, süründürmek, güldürmek, sırıtmayı yok etmek, saçmalamak,
Russell, Kierkegaard, Tolstoy gibi düşünürler, dinsizlikten ziyade, dinin neden olduğu ahlaksızlık olgusuna ısrarla dikkat çekerek, çok önemli toplumsal bir gerçeği açığa çıkarırlar. O halde, eğer "dinin ahlaksızlığı" söz konusu ise, dinin, aslında "ahlaksızlığın dini" konumuna düşmesi de kaçınılmaz olabilir.
İnsanlar şekil olsun diye v yerine w yazdıklarında bana tuvaleti hatırlatıyorlar. WaLla demek bazılarının hoşuna gidebilir, ama bir yemini fosseptik çukuruna dönüştürmek hem bir Türk'e hem de manevi değerleri olan birine yakışmaz. İnsanlar aşk yerine aşq yazdıklarında düşüncelerinin bozukluğuyla hiçbir şeyi gerçek anlamlarıyla yaşayamazlar. Türkçe bozulurken, kayıtsız ve