Seyircisi Halk Olan Tiyatro
Ne demekir:Seyircisi halk olan tiyatro.Halk bir sosyal sınıf mıdır?
"Yazmak, aslında yazmamak için gösterilen çabanın kağıda dökülmüş halidir." — Franz Kafka (kurgusal)"
"Yazmak, aslında yazmamak için gösterilen çabanın kağıda dökülmüş halidir." — Franz Kafka (kurgusal)"
Ne demekir:Seyircisi halk olan tiyatro.Halk bir sosyal sınıf mıdır?
Ona, İnternet’te rastladım... Altaylılara ait sitelerde.
Şimdi, “Altay” dedik ya, İzmir’in meşhur takımı gelir akla. Grigory Gurkin’i de, yeni transfer edilen Rus kaleci sanır bazıları.
sanat, hiçbir zaman kendinde saklı olanı hemen ele vermez. bunun için eğitilmiş duyulara ve bir sanat bilincine sahip olmak gerekir. bunun içinde belli aşamalar vardır. toplumcu sanat da böylesi bir aşamadır.
Pink Floyd'un ruhu, bir zamanın ve şimdinin efsanesi olan Syd hakkında birkaç karalama.
Ölüm meleği Azrail, kıymetli kıymetsiz ayrımı yapmadan “Her canlı ölümü tadacaktır” ayeti gereğince canları ötelere taşıyarak ölümsüzleştiriyor. Gün geçmiyor ki sala sesleriyle uyanmayalım. Gerçi son yıllarda şehirlerde sala seslerini pek duymuyoruz. Zira ölümü çağrıştıran bu sesler, insanların moralini bozuyor diye artık şehirlerde yankılanmıyor. Oysa gerçeklerin üstünü örterek onları
Ortaçağ'da en önemli erdem sayılan "sadakat" üzerine Brecht'in bir şiiri dolayısıyla düşünceler.
Bir gün, Yahya Kemal kaldığı Park Otelin lobisinde hayranlarıyla söyleşiyormuş. Şair adaylarına başlıktaki sorusunu sormuş : Beyler,
Üretken bir yazı insanı olarak Enis Batur üzerine bir deneme
Hani resmin içinde yaşamak vardır ya, geçmişinize anılarınıza, adı konmamış hayallerinize aşklarınıza götürür sizi, kapılıp gidiverdim çerçevelenip dondurulmuş yaşamların içine...
Neşet Ertaş'ın türkülerinin neredeyse tamamında "gonül" vardı. Memleket sevgisinde de, hasrette de, sevgiliye seslenişte de, oyun havasında da, bozlakta da...
O ki bir deli, adam.Nerden başlanırki onu anlatmaya.On yedi yaşında deli fişek bir yeni yetme iken atom mühendisi olmayı düşleyen bu adam birgün nereden bilebilirdi ki Türk rock müzik aleminin “babası” olarak anılacağını.
Amin Maalouf’un yapıtları üzerine yapılan bu çalışma bir inceleme çalışması değildir. Tamamen, bir okuyucunun severek okuduğu bir yazarı tanıtmaya çalışmasından ibarettir.