Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Mehmet Tanır ile Röportaj.
Anadolu Kültürünü ve Geleneklerini Bünyesinde Barındıran Sıcak İnsanların Kentidir. Dedi.
"“Yazarlık, kelimelerin sihirle dans ettiği ama okurların gözlük takmayı unuttuğu bir tiyatrodur.” – Virginia Woolf"
"“Yazarlık, kelimelerin sihirle dans ettiği ama okurların gözlük takmayı unuttuğu bir tiyatrodur.” – Virginia Woolf"
Anadolu Kültürünü ve Geleneklerini Bünyesinde Barındıran Sıcak İnsanların Kentidir. Dedi.
Milli Bütünlüğümüzle Varız!
01 Adana İl Kültür ve Turizm Müdür Sabri TARİ İle Röportaj
İnsanı ne mutsuz eder?.. Ne çok neden var saymaya kalksakİnsanı ne mutlu eder ?sorusunun cevabı ise göreceli. Kişiden kişiye değişir mutluluğun tarifi. Bu nedenle mutluluğun resmini çizmek çok zor belki deBeklentilerimiz farklı.
Köy Çocuklari Kütüphaneleri̇ Oluşturma, Kültür-sanat Ve Dayanişma Derneği̇ Adı Altında Köylere Atatürk Çocuklari Kütüphanesi̇ Adı Altında Köy Kütüphaneleri̇ Kuruyoruz.
Yurt dışında yaşayan fakat Türkiyeyi yakından takip eden ve siyasi analizleri ile dikkatleri üzerine çeken Almanyada mukim Muhammed Can ile haftalık olarak yapmaya başladığımız röportajlar devam ediyor.
Kimse özgürüm diye başkasının özgürlüğünü çalmaz ve hastalıklı ruhlar akılcı zenginliğe dönüşür/se bir gün... ve en önemlisi de SAVAŞ lar olmaz..
Her sabah işime giderken, bir haz alırdım…
İş yoğunluğu asla beni yıldırmazdı, severek yapardım…
Ekmek kapımdı
. Söze, “Halk Hançeri”nden başlarsak; binlerce yıllık Anadolu Kültürünü, söylenceleri, destanları ve masalları ile Gılgamıştan ve Babil tabletlerinden alıp günümüze getiriyor. Halk masallarına değiniyor, Alaaddin, Kırk Haramiler, cinler gibi masal motiflerine gizlenmiş, çocuk tekerlemelerinin arasına sızan binlerce yıllık bir sözel tarihten bahsediyor. Bu sözel tarihin ana temasını haksızlık,
O yıllar televizyonlarda yayınlanan ve Mehmet Ali Erbilin de rol aldığı bir komedi dizisi vardı. İşte biz bu diziden esinlenerek birbirimize kuzen demeye başlamıştık.
Uğur Dershaneside uzun yıllar birlikte aynı odayı paylaştık.
O hiç bir zaman sıradan olmadı. Sorbonne'da hukuk okumak, 5 dili konuşabilmek, Paşanın yaverine bir kraliçe edasıyla; 'Çekiliniz, Paşayı göreceğim, ne için olduğu ise sadece Paşayı ilgilendirir' diyebilmek ve bütün bunları 22 yaş delişmenliği, cesareti ve bir hanımefendi zarafeti ile yapabilmek. Ne kadar baş döndürücü değil mi? Babası
Uzun vadeli beklentiler ise Kuzey Afrikadan sonra Sahra Altı devletlerinde de faaliyet göstermek ayrıca Latin Amerika, Hindistan hatta ASEAN ülkelerinde piyasaya girebilmek şeklinde görülmektedir.
M. Altan: Samimiyetiniz, manevi güzelliğinizin içindeki onurlu duruşunuz, şiir adına verdiğiniz emek dolu çalışmalar size ulaşmam için en güzel ayrıntılardı... Sayın Ayşenur Yazıcı çok çok teşekkür ederim verdiğiniz emek zaman ve paylaşım için…
Hatta bu sorunların, bir kene gibi kan emerek ve giderek güçlenip toplumun sırtına oturmuş olduğunu ve bu bizim kanımızı emen kenelerin de daha o zamanlarda kanlanamaya başladığını anlamış oluyoruz. Dolayısıyla, oyunun bugüne kadar bu kadar canlı olarak yaşamasının sebebi acıdır.
Atatürkümüzün sözlerini bilmeye her zamankinden daha çok ihtiyacımızın olduğu günleri yaşıyoruz.Lütfen kopyalayıp tanıdıklarımıza iletelim.
Alabildiğine derin bir mavi denizdir, O.
Ama üzerinde gezinen gemileri sığlıklarında yüzdürebilecek kadar da naif bir deniz. Derinliğini gösterirken el veren, bir o kadar da öğretendir. Ama siz ister istemez daha derinlerine gitmek istersiniz.
Bu doğal çekimidir Onun. Elinizde olmadan kapılırsınız dalgasındaki akıntıya.
Halk tarafından “üç günlük dünya” olarak ifade edilen yaşadığımız bu âlemde sınırlı bir ömre sahibiz. Sayılı günlerimizi artırmak elimizde değil. Fakat adımızı yaşatmak ve kalıcı kılmak elimizdedir. Geride ne kadar eser bırakırsanız, adınız o kadar hafızlara kazınır. Mevlana’nın dediği gibi “Kamil odur ki; koya dünyada bir eser, /
İ Resimlerimde Anadolu insanının çilesini, derdini, umudunu, beklentisini gündelik yaşam içinde anlatmaya çalışıyorum. Tabi ki zaman zaman ele aldığım konular benim yaşadığım çevreden halk yaşantıları olduğu için anıları gözümde tekrar yaşama imkanı buluyorum.”