Kalbim Bile Terketmiş Ruhumu
kendimi karmaşık ve yanlız olbumu bilmenin acısıyla satırlara dökülen bir yazı
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
kendimi karmaşık ve yanlız olbumu bilmenin acısıyla satırlara dökülen bir yazı
Çünkü dinsizliğin temelinde, insanların rastlantılar sonucunda oluştukları, Allah’ın buyruklarından sorumlu olmadıkları inancı vardır. Ayrıca Materyalizm’in kaynak bulduğu evrim teorisine göre ise, insan gelişmiş bir hayvandır ve diğer hayvanlar gibi ihtiyaçlarını karşılamak dışında bir kaygısı yoktur. Bu çarpık teze göre; insan nefsani ihtiyaçlarını karşılama konusunda kendisini kısıtlamak durumunda değildir;
Tarihin ilk zorunlu göçü.Can yakan bir kitlesel acı yaşandı 1924 mübadelesiyle.Uyum sağlayana dek gözyaşıyla yoğruldular.Hayatları boyunca yarım kaldılar.Oralardan ayrılırken belki sordular kendilerine “Şimdi biz gurbetten mi çıkıyoruz? Yoksa gurbete mi gidiyoruz diye?”Belki hayat boyu bu zor sorunun cilt cilt cevapları vardı akıllarında.
”Bize burası sahip. Ama
Arap sokaklarındaki aniden yükselen seslerin pekte kendiliğinden yükseldiğine dair hala güçlü bir imaj yok
Holiganizm ilk olarak 19. yüzyılın son çeyreğinde Büyük Britanya’da ortaya çıktı. 1898 yazında “Daily News” gazetesinin, maçlarda kavga çıkartan fanatik gruplara; Londra’da birçok kavgaya karışmış olmasıyla nam salan İrlanda göçmeni, belalı bir ailenin sorunlu bireyi Patrick Holigan’ın adından esinlenerek “holigan çeteleri” demesiyle futbol tarihinde şiddet eğilimi yoğun sosyolojik
Tuvaletten çıkan sırayı arkadaşına devrediyor.
Bu arada olan, bizim gariban yolculara oluyor.
Beklerken altına yapanlar mı ararsınız?
Orasını burasını tutarak, twist yapar pozisyonlarda dolaşanlar mı?
Çok sıkışmış bir yığın kızgın yolcunun müdü
Üretim araçlarının insan emeğine katkısı ile değişim içine giren sosyal yapılar, insanlığın önüne yol ayrımları getirmiştir. Cilalı Taş’ın keşfiyle yerleşik düzene geçip yönetici ve üretici ayrımıyla karşılaşan insan soyu, Sanayi Devrimi ile birlikte makineyi ve makinenin maliki ile onu kullanan işçileri doğurdu.
Son olarak bir sokak çocuğunun mektubunun birkaç bölümünü sunuyorum;
Benim ve arkadaşlarımın anne veya babaları veya her ikiside ölmüş,ayrılmış bizlere bakacak güçleri kalmamış.Mensup olduğumuz milletin güzel duyguları,sevgileri,dostlukları,yardımlaşma melekleri yerini nefret,haset,hırs ve kötülüklere dönüştüğü için bizlere sokakların yolu görünmüştür.Ben ve arkadaşlarım halimizden memnun değiliz
Sessizliğimin tüm Kadrelerinde nefeslenirken hilkatimin muvacehesince bir insan olmam, onun için hayatı anlamam, ruhumla barışık olmam gerekmez mi diye sormadan edemiyorum.
Mısır' da yaşanan halk isyanının arka plânında MÜSLÜMAN KARDEŞLER' in yeri...
Atatürk modernleşmenin sadece rasyonalizmle olması gerektiğine inanmamaktaydı.Her şeyin akla dayanacağı bir modern dünyada her şeyin rengini ve ruhunu kaybedeceğini görmekteydi. Yani modern hayat içindeki insan dine daha çok ihtiyaç duyacaktı.Çünkü grilikten ve maddenin ağır baskısından bunalacaktı.İnsan aklının, fikrinin ötesinde başka renkler ve çizgiler peşinde koşacaktı.Bunu bilen Atatürk Diyanet
Ukraynada muhalefet lideri Viktor Yuşçenkou destekleyen hareketi, George Sorosun Açık Toplum Enstitüsü'nün organize ettiği gerçeğine sanırım karşı
çıkan kimse yoktur.
Şiddeti çözüm olarak görenler, 1998 senesinde Trabzon’un Çömlekçi mevkiinde zabıta komiseri ‘adam gibi adam’ olan Köprübaşılı Ahmet Hamdi Altuntaş’ı susturarak kirli kan denizlerine bir damla daha akıttılar. O henüz 32 yaşında, ömrünün baharında arkasında onlarca gözü yaşlı insan bırakarak ebediyete ‘şehit’ sıfatıyla göçtü. Allah rahmet eylesin.
Her insanda olduğu gibi uçkur yada kadın, adına ne derseniz deyin dindarların da en büyük zaaflarındandır. Yaratılıştan gelen bu zaaf huri özlemleriyle de birleştiğinde dünyada belirli bir maddi imkan, güç ve yetkiye ulaştığında dindarlarımız maalesef cenneti bekleme zahmetinde bulunmuyor. Cennete ulaştığını ve her nimeti tatmanın artık hakkı olduğunu
Biri vardır, biri yoxdur, mini acdır, biri toxdur, bu elin derdleri çoxdur...
İç Savaş sırasında (1861-1865), Kuzeylilerin Güney limanlarını ablukaya almasının sonucu olarak, İngiliz tekstilciler ihtiyaçlarının nerede ise tamamını karşılayan Güney pamuğundan mahrum kaldılar.
Buhar gücü ile hareket eden hızlı gemileri ile, Birlik