• İzEdebiyat > İnceleme > Toplumsal Olaylar |
41
|
|
|
|
Evet, durum çeşitli devletlerin aynasında böyleyken bizde bu konuda bir Amerikan usulu trafik kural ve biçimi neden bu kadar yaygınlık kazanamadı diye de sorgulamak lazım. Azıcık insanımızı tanıyorsam ve ruh haletlerini de duygularını da kendi çapımda çözebildiysem şöyle bir tahlili yapma hakkına sahibiz.
1. Türk insanının beyninin bir yerinde makinalara karşı duyduğu gizli, bir tevahhuş (ürkme, ürküntü korku) hissi, makinalardan çekinmek, kaçınma insiyakı,
2. Otomobilin mekanik biçimde işlediğini bilen insanımızın makinanın duramadığı takdirde altında kalıp, ezilme ve ölme korkusu,
3. Kendi kendine çalışan, yürüyen, uyaran, bu harika demir yığınına karşı duyulan kavi bir saygı duygusu… |
|
42
|
|
|
|
İslam’a karşı en küçük bir eleştiriyi içlerine sindiremeyen ve hemen dolduruşa gelen, mizah bile olsa bunu fitnecilik, nifak sokmak, İslam düşmanlığı olarak yorumlayan, şiddet ve zor kullanarak bunu önlemeye kalkışan saldırgan bir tepki verme biçimi genelde tüm İslam dünyasına egemen. Üstelik Müslüman inancına göre bu saldırganlık dinsel açıdan kabul gören bir tepki verme biçimi. |
|
43
|
|
|
|
Arap sokaklarındaki aniden yükselen seslerin pekte kendiliğinden yükseldiğine dair hala güçlü bir imaj yok |
|
44
|
|
|
|
eriyen karlar ile hayat bulan çiçekler soğuklar başlamadan, ortalıktan kaybolur. kelebeklerin en güzelleri gökyüzünde dans ederler.çiçeklerin üzerine kanatlarını açar konarlar. ateş böcekleri geceleri ayışığın da konser verirler... |
|
45
|
|
|
|
''Her türlü oyun var emperyalistler de.'' Ortadoğu Coğrafyasından hiç eksik olmadı kan ve göz yaşı... |
|
46
|
|
|
|
Doğrular doğrudur yanlışlarda yanlıştır. Fakat arada kalan bir diğer tartışma konusuda ne kadar doğru gerçektir ve ne kadar yanlış hayaldir.İnsanoğlunun her zaman olaylara bakış açısı farklı olmuştur. |
|
47
|
|
|
|
Günlük yaşantımızı artık pekçok yönüyle saran Sansür ve kurumları bizi ne yerine koyar? Akılcı bir sansür mümkün mü? Sansüre karşı neler yapılabilir? |
|
48
|
|
|
|
Bir de Salağa Yatmak vardır ki bu da kimi zaman size fayda sağlasa bile, biraz da diğerlerini enayi yerine koymanıza kapı açar. Örneğin uzun bir kuyruğun olduğu yerde ön sırada ki bir arkadaşınıza selam verip sıraya kaynak yapmak, güzel bir salağa yatma örneklerindendir... |
|
49
|
|
|
|
Doğruları savunmak. Doğruluğu, dürüstlüğü bir yaşam şekli yapmak, ortaya çıkan zorluklarla olgunlaşmak ve inadına o kadar lezzet kazanmak, aynı zeytin gibi, aşımız gibi. Doğruları savunmanın zorluğundan, yanlış ve kolayca kabul edilebilene yenilen, soruşturmadan, araştırmadan ve olgunlaşmadan hayatını mantar gibi yaşayan o kadar insan var ki, hocam.
|
|
50
|
|
|
|
Sahne boyutları, mükemmel akustiği, dijital kontrollü ışık sistemleri, sanatçı soyunma odaları, kulisleri, sahne dekor asansörü, sahne mekaniği ve yangın güvenlik önlemleriyle Tepekule Sahnesi, 13 Mayıs’tan sonra tiyatro topluluklarını ve sanat severleri ağırlamaya hazırlanıyor. Yapımı 9 yıl süren Tepekule Sergi ve Kongre Merkezi, başta tiyatrolar olmak üzere konserler, dans gösterileri, sergilerle Bayraklı’da bir sanat merkezi haline gelecek. |
|
51
|
|
|
|
"Aranızda ölümü takdir eden biziz ve bizim önümüze geçilmez."(VAKİ'A/60) |
|
52
|
|
|
|
ATM fareleri genellikle tek tek ve ikişerli gruplar halinde dolaşırlar... Para tırtıklama zamanı geldiğinde, birisi gözetleyici fare olarak dururken, diğeri de iş bitirici fare olarak makineyi kırıp, bozup paraları tırtıklamaya çalışır... Zaman zaman ikişerli gruplardan sayısı daha fazla olan gruplara da rastlanmaktadır... |
|
53
|
|
|
|
Cumadan pazara ikinci pedofili haberi |
|
54
|
|
|
|
İslam dini özünde Antik Yunan’dan daha fazla demokrasi barındırmaktadır. Bunu Peygamberin söz, davranış ve uygulamalarında gördüğümüz gibi dört halife döneminde de görürüz. Bilindiği gibi bugünkü demokratik uygulamalar benzeri o gün halifeler bir çeşit seçimle iş başına gelmişlerdir.
|
|
55
|
|
|
|
Yazıbaşı, bu haklı ününü asla yaşlanmayan gençlerine borçlu. Bir nesilden diğerine bayrak yarışı gibi aktarılan bu değerler, Yazıbaşı beldesinde titizlikle korunuyor. Çünkü bu köyün gençleri, aydınlanmanın sanattan geçtiğini erken yaşlarda ağabeylerinden ve ablalarından öğrenmişler. Şairleri, akademisyenleri, tiyatrocuları, karikatüristleri, yazarları ve müzisyenleri bir araya getirmeyi ve halkı bire bir sanatçılarla ve aydınlarla buluşturmayı amaçlayan Yazıbaşı Kültür Şenliklerinin asıl hedefi, ‘bilinçli bir kuşağın’ yetiştirilmesidir. Bu şenlik, geleceğimiz olan ve Cumhuriyeti emanet edeceğimiz gençlerimizi, 'ruhsal ve beyinsel' beslenmelerini sağlayacak olan sanatçılarla, aydınlarla ve bilim adamlarıyla tanıştırmayı hedefliyor.
|
|
56
|
|
|
|
Tanınmış bir bilgisayar markasının Budizm Felsefesi ile ne ilgisi olabilir? Ama oluyor işte, reklamlarda çakı çakıveriyorlar adının başına da başka değişik bir isim getirerek... Hiç mi akla mantığa uygun bir isim bulamadılar? İsteseler mutlaka bulurlardı da onu izleyenlerin kafasına kafasına çakmak lazım diye düşündüler demek ki... |
|
57
|
|
|
|
Özellikle genç kızların tanımadığı erkeklerle arkadaş olmaları ve zaman içinde onlara güvenmeleri sonucunda başlarına olmadık işler geliyor. Sahtekârlar, dolandırıcılar, sapıklar, manyaklar, psikopatlar gençlerimizin başına musallat olduklarında onlardan kurtulmak çok kolay olmuyor. Özellikle de anne ve babalarıyla bu durumu paylaşmayan genç kızlar bazen, cinsel taciz, tecavüz veya ölüm gibi istenmeyen durumlarla karşılaşabiliyor. |
|
58
|
|
|
|
Arap Ali, Limasol’un Arnavut Mahallesi’nde oturan Zenci Arap Mahmut Efendi ile beyaz ırktan Hatice Hanım’ın oğludur. Arap Ali’nin bir erkek, iki de kız kardeşi vardır.
Arap Ali oldukça mert ve cesur bir Türk gencidir. O, yemeyi ve içmeyi seven birisidir. Mağusa’da gümrükte çalışır. |
|
59
|
|
|
|
Ama gerçek böyle değil. Bu bir zorunlu değişim süreciydi.
İkinci Mahmut ve devlet yönetimi milleti, tarih ve kültürümüzü temsil etme açısından bir takımda olsa mehteranı şeklen koruyabilirlerdi. Bu açıdan onlar eleştirilebilinir. Hatta yeniçeriliğin küçük bir bölüğü bile şeklen muhafaza edilebilmeliydi. Ancak yeni bir yapılanma söz konusu olunca bu yeniliğin topluma yerleştirilmesi için eskiye ait her şeyin ortadan kaldırılması da bir açıdan haklı bir yaklaşımdı.
|
|
60
|
|
|
|
Yunan Kralı Konstantin, Başbakan Dimitrios Gunaris, ve General Anastasyos Papulas Kütahya’da buluşurlar. TBMM hükümetine son darbeyi indirmenin planlarını yaparlar. TBMM İsmet Paşayı ordunun başından alıp yerine Mustafa Kemal ve Fevzi Çakmak Paşaları görevlendirir. Yunan ordusu Ankara’ya 70 km uzaklıkta olan Polatlı’ya kadar gelmiştir ! |
|