• İzEdebiyat > Deneme > Modernizm |
1
|
|
|
|
Aşk, martı kanadının denize değdiği andır; yitirilen, kumsalda beklemekle geçirilen zamandır.ERDEN ERKİN... |
|
2
|
|
|
|
Şimdiki aklım olsaydı,"Bir dönüp baktım ki geçmiş seneler, içimde birikmiş neler neler olmuş kördüğüm, aynadaki gözlerimde gördüğüm, hala senin için yanmakta ve ağlamaktayım," demez ve boş bir şişe içinde başarı kutlamazdım. ERDEN ERKİN... |
|
3
|
|
|
|
Hep ağladın gidenlerin ardından, Sen ERDEN ERKİN sen zavallı...İçinde binbir fırtına saklı, bir türlü göremedin mavinin güzelliğini; hep hayallerde aradın yaşamın özelliğini...Tuttun acıyı oturttun yüreğine; boşa geçti seneler, mutluluğa yasaklı... |
|
4
|
|
|
|
Yüreği bir camın şeffaflığını alır düşünceler kaç ganya kırar
firari eder zaman senden umulmadık sayıklanmalardır senden yüreğinden gidenler bunlar sözcükler belki belki mavi ama çok mavi bir ganyanın içine koyduğun umutlar okyanusa bırakıldığında sağlamda olsa bir başka ganya kırar içindekini serer kaplar başka deniz kabuklarını bu okyanusta boğulmaz bazen ganyalar değil kendi düşüncelerimizdir. |
|
5
|
|
|
|
Bu dünyada / kaybedecek hiçbir şeyi olmayana / Ayrılıktan korkmayana / Ölüm / olsa da olur / olmasa da.
|
|
6
|
|
|
|
Tüketme güdümüz perçinlendikçe, Fromm’un da saptadığı gibi “sahip olmak” ile “olmak” arasındaki ayrım azalıyor; sahip olmak, olmak haline dönüşüyor. Tüketim giderek onsuz yapamadığımız şeye, yani bir çeşit varoluş nesnesine dönüşüyor. Modaya ilişkin geçici sıradanlıklar olmazsa olmaz şeklini alıyor. Bu noktada artık “alışveriş bizim hayat tarzımız”dır. |
|
7
|
|
|
|
Benim kağıttan gemim var rüzgarlara dayanıklı dümenin kopsa bile güvenilir mavi yeşil denizlere açılsa bile batmaz sandığım hayal kırıklığı yaşatsa bile...
Bu gemide içtenlik var yürek sağlamlığı yapısal sağlamlık değil.
|
|
8
|
|
|
|
Koskoca bir şehirde ;düşünceleriniz bomboş bir odaya dağılmış toparlanması uzun sürer yanınıza alacağınız gerekli bilgilerde gereksiz olmuş artık ... |
|
9
|
|
|
|
Entelektüel-Aydın farkı bağlamında Irak Türkmen aydın tipolojisi üzerine kısa bir deneme.... |
|
10
|
|
|
|
Tavaf edilen kalp evlerinin yıkıntıları arasında ayağına takılan taşları izliyordu adam. bütün bilinmiş türkülerini hiç yerine sayarak, boşluğun amansız sonsuzluğunda sürükleniyordu gecenin sırlarına. |
|
11
|
|
|
|
Modernizm, aslında hepimizi belirli bir kalıp içine sokarak, bu kalıbın içinde mutlu olmamıza inandırmaya çalışıyor. Peki bizler bu kalıpları ne zaman aşacağız? İşte buna cevap aramak ve bulmak önemli... |
|
12
|
|
|
|
Ellerim... Kalem tutan ellerim. Ellerim silah tutan ellerim... Ellerim senin ellerinde olan bir ayrılığın parmak izlerini taşıyor. Ve her aşkımın katili oluyorsun sevda güncemde. Kimi sevsem sen öldürüyorsun benim ellerimle... |
|
13
|
|
|
|
O, çoğaltılmış tektipliğin ilk ürünüdür. Şahikada oturup pırıl pırıl parlayan yanaklarıyla bize gülümseyen ödülümüz... |
|
14
|
|
|
|
kapılar kapanmış neylersin... |
|
15
|
|
|
|
Bir Pazar günü, bir patlama, fırtına altında.yok olan bir beyin.Yok olan bir beden.Ağlamayı hazır gözler dört bir tarafta.Bir araba patlıyor c-4 le bir insan yok oluyor düşünceleriyle birlikte.Amansız bir haykırış dahi duyulmuyor.
Kan doluyor akciğerime.Öyle bir kan ki, yarının cümlelerinden ibaret.Yazarım bugün, ben yarın öleceksem diyebiliyor.
Gerçekleri haykırıyorum , siz yarınlar duymuyor musunuz?
Bir yarının, yarınımın, nasıl yok olacağını bedenimin parçalarıyla bir yap boz olarak sizlere sunuyorum.
Bir yanım zemheri ayazı, bir yanım ölümün derin sessizliği.
Bir bomba patlıyor bu gün.Bir araba içinde yok olan bir beden.
Susmadım hiçbir zaman.Ölüm benim boynuma takılmış bir zincirdi doğduğumda. |
|
16
|
|
|
|
Batılılaşma maceramız ve modernleşme üzerine bir deneme... |
|
17
|
|
|
|
Medeniyet ilmi hayatımıza zerk ettikten sonra ortaya çıkan davranış şekillerinin ve düşünce tarzının en üst seviyeye ulaşmasıyla oluşan yansımadır. |
|
18
|
|
|
|
geçtiğimiz günlerde yaban kazları ile ilgili okudum bir yazı yüzüme bir tokat gibi indi. şimdi bu yazı yüzünden acı çektiğimi düşünüyorum. çünkü yazı bende büyük bir boşluk duygusu yarattı.üretimsizliğimi öylesine acı bir şekilde yüzüme vurdu ki kendime g |
|
19
|
|
|
|
yusuf olmak mazlum olmaktı, vaadedilene boyun eğmekti... |
|
20
|
|
|
|
bölüm 1919.kez ölüm denemesi... |
|