• İzEdebiyat > Eleştiri > Toplum ve Birey |
441
|
|
|
|
Çanakkale, Sakarya,Anafartalar, Erzurum, Maraş,Antep, Sarıkamış, Erzurum cephesi için çocuk lojistik ekibi gönderen Van... Ülkenin her yerinde akan kan. her şey ayan beyan ortadayken, amerikan manda taraftarlarına rağmen, bir çöplükten bir devlet kuruluyor. |
|
442
|
|
|
|
Sevgi, Mevla ve Mevlâna merkezli ve Yunus gönüllü olunca sınırlama getirme imkânı bulunmamaktadır. Gel gör ki, bu minvalde sevgiyi barındıracak gönlü taşıyacak beden yapısının da kale gibi sağlam, derya gibi geniş, toprak gibi mütevazı, güneş gibi cömert olması icap etmektedir. |
|
443
|
|
|
|
Yani bu gazetecileri, basını anlamak zor gerçekten. Yukarıda ki haber yakın zamanda gazetelerin birinin magazin ekinde yayınlandı... Ne alaka şimdi bu? Sanatçı hanımefendinin birisi beş bin liralık çorap almış. Alır keyfinin kahyası mısınız? Almasında bir problem yok. Problem bunun çok önemli bir olaymış gibi haber yapılmasında... Bizim de olayın sinir olduğumuz tarafı bu... |
|
444
|
|
|
|
Yıllar yılı gazetelerde görürüm şu ilanı ''Müjde kelliğe çare bulundu, bu mucize ilacı tak diye alıp saçsızlık derdini şıp diye çözeceksiniz.'' Bir de tanınmış gazeteler verirler bu ilanı da ben şimdiye kadar o ilacı kullanıp da ''Hah ben de bu ilaç ile sırma gibi saçlara kavuştum.'' diyenini görmedim... Belki de bana denk gelmedi bu vatandaş... |
|
445
|
|
|
|
sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel olayların sporda bireysel yansımaları üzerine... |
|
446
|
|
|
|
Devlet ve toplum arasındaki bağ.Tarihsel dönüşüm ve Devletlerin hem toplumların hemde bireylerin fiziki ve düşünsel fantazileri. |
|
447
|
|
|
|
Dünyaya ayar vermeye kalkan, tüm dünyayı kendi emelleri doğrultusunda dizayn etmeye kalkan süper güçler de bir gün gelecek, oldukları yere çökeceklerdir. Varsın bu gün onlar kuklacı durumunda olsunlar. Bu gün kukla gibi görünen devletlerinde kendini bilen, vatansever, aklıselim sahibi insanları sabredip de seslerini çıkarmıyorsa, mutlaka bilsinler ki taşları bile çatlatacak sabırları vardır, lakin sabrın sınırları da zorlanırsa, gün gelir sabır taşları da çatlar... |
|
448
|
|
|
|
Kırmadan, kızmadan, yorulmadan, sevgiyle, ilgiyle, bilgiyle, sizlere bahşedilen sabırla insan yetiştiren; "İyi ki Öğretmenim" diyen koca yürekli meslektaşım, öğretmenler gününü kutluyor; sizlerle ülkemizin eğitim ağacının aynı dalında yaprak olmaktan gurur duyuyorum. |
|
449
|
|
|
|
Akıl uçmak için, hedeflere ulaşmak için bir pisttir. Akılsız olmaz. Lakin akılla da yetinilmez. Yani yetinenler de hayatlarını pekala idame ettirirler. Onlara da hayat sergüzeştlerinde başarı ve mutluluklar dilerim. |
|
450
|
|
|
|
Öğretmenimle ilgili nostalji yaşadığım bir anı... |
|
451
|
|
|
|
Matematik kafası olmayanlar problemleri çözemez, diye bir şey yok. Problemler çözülmek içindir, yeter ki sabır dairesine adım atalım. Kimizaman da yardım almak gerekir, problem çözerken. Tanıdıklarımızdan, akrabalarımızdan, bazen yakın arkadaşlarımızdan, bazen gözlemlediğimiz tabiattan ya da canlılardan... |
|
452
|
|
|
|
Çok kısa bir zaman önce nikah memuru arkadaşın sorduğu soruya esprili bir şekilde cevap vermek isteyen gelin hanım 'Hayır demek ne mümkün, tabii ki evet' yanıtı nedeniyle memurun nikâhını kıymadığı gelin Hatice Koşman, amacının sadece şaka yapmak olduğunu söylüyor. Damat Turgut Dinçer Güneri ise memura tepkili: ''15 dakika dil döktük, ikna olmadı. Yaptığımız tüm masraflar boşa gitti'' diye konuşmuştur... Değişik zamanlarda değişik cevap veren bir sürü insanı ben de biliyorum. En nihayetinde prosedür böyle ise bile, biraz hoş görülü olmak hiç de zor değildir ki böyle bir cevap verildi mi memur arkadaş olgunluk ile karşılayıp ''Bir daha ki nikahınızda sakın böyle bir şey söylemeyin hemi.'' deyip olaya esprili bir yaklaşım da getirebilirdi... |
|
453
|
|
|
|
Trafik içindeki durumumuz, aslında kendi aynamızdır. |
|
454
|
|
|
|
Aziz okur,
Bir öğretmen dostumuz anlatıyor:
“-Özel eğitim ile ilgili ilköğretim öğretmenlerinin katılmasının zorunlu olduğu bir seminerdeyim. Nedense bana zorunluluk esasına dayanan proğramlar faydalı olmamaktadır. Ben de seminer esnasında zamanımın bir kısmını zorunluluktan kaynaklanan nedenden dolayı semineri (slayt proğramını) sunan öğretmeni dinliyorum. Zamanımın diğer bir kısmını ise kitap okuyarak değerlendiriyorum.
|
|
455
|
|
|
|
Sosyal medyada bugün bütün dolaşan bir yaygara var; "kadınların ezanı ıslıkla protesto etmeleri"...
|
|
456
|
|
|
|
-“Bir kadın parçalandı dün, o nedenledir bu sessizlik ve tenhalık!”
Kızımla olduğumuz yerde donmuş gibiydik, dudaklarımızdan aynı anda şaşkınlık nidası sözcük yuvarlanıvermişti:
-“Nee!” |
|
457
|
|
|
|
Bu anımı yazarken biraz da günümüz sosyal düzenini eleştirme imkanı buldum |
|
458
|
|
|
|
Çoğu zaman televizyonlarda sokak röportajları olur. Denk geldiği zaman ilgi ile izlerim hepsini. Karşıdan iki tane mini etekli, makyajlı, çıtı pıtı, manken gibi bayan geliyor. Spikerin elinde mikrofon, uzatıyor bayanlara... |
|
459
|
|
|
|
Ünlü opera sanatçımız Leyla Gencer vasiyetinde, ölünce yakılıp küllerinin İstanbul Boğazı’na savrulmasını arzulamışlar.
Hayırlı olsun! Desek acaba “hayır” mı dilemiş oluruz? Yoksa “nayır, nolamaz” mı demiş oluruz?
|
|
460
|
|
|
|
Duyduğumda şok olmadım. Hayrete de düşmedim. Dünyanın geneline bakıldığında, o kadar çok insan ölüyor ve öldürülüyor ki, hayret etmek için bile zamanınız yok maalesef. |
|