Zaman unutturur" demişlerdi seni… Oysa hâlâ sımsıcak yüreğimin tam ortasındasın. Her senden ayrı oluşumda, sensizlik benliğimden bir parça koparıp aldı. Bu çaresizlik hissi, ölüm kadar ıssız; Bu şehrin ışıkları kadar müşfik.
Gönlüme yağdırdığın yağmurlar şimdi tek tesellim. Güncesi olmayan hatıralarımın gölgesinde avunur sensiz yüreğim. Zülüflerimde, rüzgârın hüzünlü sesi yankılanır. Sen, gönül yurdumun şehir ışıklarıydın; Sen gidince karardı bütün beldelerim, bütün nahiyelerim.
Mevsimlere küskün mü olmalıyım? Mavilere sitemkâr… Dakikalarım, anlarım artık sonbahar — Kışa merhaba diyen solgun bir mevsim. Çaresizliğim, çare olup ümit ısmarlıyor şehrin sönmüşlerine. Artık sokaklarımda söyleniyor hasretin acı türküleri. Kışlarım bile üşüyor mevsimlerimde.
Anka’ların buğulu gözlerinde emanetimsin. Yüreğimden yıldızlara köprüler kurmuyorum artık. Bütün sabahlarıma burukluk sinmiş. Uzaklarda olsan da yeni dualar gönderiyorum; Yüzünde hüzünler tüllenmesin diye…
Hey, benim sazımdaki hüzün, Sılamdaki hasret, Boynu bükük karanfilim, Gözlerime yağmur diye düşürdüğüm… Ne kardelenler açtı sensizliğinde, Ne laleler salındı dağlarımda, Ne bülbüller şakıdı gülsüz, ışıksız şehrinde.
Ölüm gibi mühürlü bendeki sevdan… Ölüm gibi…